KURBAN KESİMİ

1. Kurban kesim vakti ne zaman başlar ve biter?
 

Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra; bayram namazı kılınmayan yerlerde ise fecirden (sabah namazı vakti girdikten) sonra başlar. Hanefîlere göre bayramın 3. günü, gün batımına kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Şâfiîlere göre ise bayramın 4. günü, gün batımına kadar kesilebilir.

2. Vekâlet yoluyla kurban kesilebilir mi?

Kişinin bulunduğu şehir veya ülke dışında vekâletle kurban kestirmesinin hükmü nedir? Kurban mal ile yapılan bir ibadettir. Mal ile yapılan ibadetlerde vekâlet caizdir. Dolayısıyla kişi kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve kurbanın kendisi adına kesilmesidir. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.

3. Kurbanı kadınlar kesebilir mi?

Kurban kesiminde önemli olan, hayvanın kesme becerisine sahip birisi tarafından belirli günlerde şartlarına uygun olarak kesilmesidir. Bu itibarla söz konusu beceriye sahip olan kişi kadın olsun erkek olsun kurban kesebilir.

4. Kurban kesen kasabın gayrimüslim olması halinde kesilen kurban geçerli olur mu?

Kurban bir ibadet olduğu için kesen kimsenin öncelikle Müslüman olması aranır. Ehl-i kitaptan olan bir kişinin kurban kesmesi ise mekruhtur. Ancak kestiği kurban geçerlidir. Fakat Ehl-i kitaptan olmayan mecûsî, putperest veya ateistin kestiği kurban geçerli olmadığı gibi kestiği hayvanın eti de helal değildir.

5. Kurban bayramı günü kurban kesilmeden önce bir şey yememenin dinî dayanağı var mıdır?
 

Kurban bayramı günü imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda kurban kestiren bazı Müslümanlara, akşama kadar ancak sıra gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların kurbanlarının kesilmesine kadar aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları gerekmez.

6. Kurban keserken besmele çekilmesinin hükmü nedir?
 

İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak unutularak besmele çekilmezse, hayvanın eti yenilir. Şâfiîlere göre ise besmele çekilmese de kesilen hayvanın eti yenir.

7. Kurban kesimi sırasında hangi dualar okunabilir?
 

Kurban kesilirken “Bismillahi Allahü ekber” denilir ve şu âyetler okunabilir:

 “De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim/kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emredildi ve ben Allah’a teslim olanların ilkiyim.” (En’âm, 6/162-163)

 “Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.” (En’âm, 6/79)

8. Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
 

Kurban keserken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

a) Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla beraber iki atardamarından da en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile kurbanlık
kesim arasında bir fark yoktur.

b) Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir.

c) Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından keskin bir bıçakla kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.

d) Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.

e) Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.

9. Abdestsiz olarak kurban kesilebilir mi?

Kurban ibadetini yerine getirmek, gerekli şartları taşıyan bir hayvanı, kurban niyetiyle kesmekle gerçekleşir. Kurban ibadetinin geçerli olması için kesenin abdestli olması şartı yoktur. Bununla birlikte kurban Allah’a  yakınlaşma aracı olduğu için abdestli olmak daha faziletlidir.

10. Kurbanlık hayvanı elektrik veya narkozla bayıltarak kesmek caiz midir?
 

Dinimiz, tüm canlılara iyi davranılmasını emretmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), kesim esnasında hayvana eziyet edilmemesini emretmiştir. (Bkz. Müslim, Sayd ve Zebâih, 57; Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 12) Kurbanın bilinen klasik yöntemle kesilmesi asıldır. Bununla beraber kurbana fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla kesim esnasında hayvanın elektrik şoku, narkoz veya benzeri bir yöntemle bayıltıldıktan sonra kesilmesi ise hayvanın kesilmeden önce canlı olduğunun kesin olarak bilinmesi kaydıyla caizdir. Bu durumda hayvan henüz kesilmeden şok etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez. Zira kurbanlık veya etlik hayvanın yenilmesinin caiz olabilmesi için kesim esnasında hayvanın canlı olması gerekir.

11. Kurban kanı alına sürülebilir mi?

Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesinin dinî bir dayanağı bulunmamaktadır. Ayrıca dinen necis sayılan kanın meşru bir mazeret olmaksızın vücuda sürülmesi de doğru değildir. Bu itibarla kurban kesenlerin bu uygulamadan uzak durmaları gerekir.

12. Kurban kestikten sonra namaz kılmak gerekir mi?
 

Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için şükür niyetiyle nafile namaz kılabilir.

13. Kurban kesen kasaba ücret vermek caiz midir? Kurban etinin bir kısmı veya derisi kesim ücreti olarak verilebilir mi?
 

Kurban kesen kasabın ücret alması caizdir.Ancak kesim işini yapan kişiye ücret olarak kurbanın derisi veya etinin bir kısmı verilemez. Çünkü verildiği takdirde, kurban ibadetini yerine getirmek için gerekli maddi külfetin bir kısmı bizzat ibadetin kendisi üzerinden karşılanmış olur. Hz. Ali’nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resûlullah(s.a.s.), develer kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını yoksullara paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap
ücretini biz kendimiz veririz’ buyurdu.” (Buhârî, Hac, 120-121; Müslim, Hac, 348; Ebû Dâvûd, Menâsik, 21)

14. Hacca giden kişinin hacla ilgili kurbanları memleketinde kesilebilir mi?

Temettu veya kırana niyet eden hacılar, Cenab-ı Hak, kendilerine aynı mevsimde hac ve umreyi nasip ettiği için şükür olarak kesecekleri hayvanları Harem dâhilinde kesmeleri gerekir (Bakara, 2/196; Mâide, 5/95). Bu kurbanın, kurban bayramında kesilen udhiyye kurbanı ile ilgisi olmadığından dolayı, Harem bölgesi dışında kesilmesi geçerli değildir.

15. İhmal sebebi ile kurban kesmeyen kimse ne yapmalıdır?
 

Kurban kesme şartlarını taşıdığı hâlde unutma, ihmal vb. sebeplerle kurban kesmeyen kimsenin, Hanefîlere göre o yıla mahsuben bir kurban bedelini fakirlere vermesi, ayrıca tevbe ve istiğfar etmesi gerekir.

16. Kurban kesmek üzere vekil kılınan kişinin kurbanı kesmediği öğrenilirse ne yapılması gerekir?
 

Zengin bir kimse bir şahsa para verip “bununla kurbanlık hayvan al ve benim adıma kes.” dese; ancak parayı alan şahıs kurbanlık almayıp parayı harcasa; parayı veren kişi de bu durumu kurban kesim günlerinde öğrenirse yeni bir kurbanlık alıp kesmesi gerekir. Parayı alan kişi de aldığı parayı tazmin eder. Eğer zengin olan kişi bu durumu kurban kesim günleri geçtikten sonra öğrenirse, kendisinin kurban yükümlülüğü düşmez. Bu durumda kurban bedelini fakirlere vermesi gerekir.

KURBAN ETİ VE DERİSİ
 

1. Bir hayvanın hangi organları yenmez? Bu organların ne yapılması gerekir?

Etlerinin yenmesi helal olan hayvanların-ister kurban olarak ister başka bir amaçla kesilmiş olsun- kanları, ödleri, bezeleri, idrar torbaları, cinsel organları ve husyelerini (yumurtalarını) yemek tahrîmen mekruhturBir hadisi şerifte Hz. Peygamber’in(s.a.s.), eti yenen hayvanların cinsel organlarının, husyelerinin (yumurtalarının), dübürlerinin (anüslerinin), bezelerinin, öd keselerinin, mesanelerinin yenilmesini uygun görmediği bildirilmektedir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 12). Bununla birlikte Malikî ve Şâfiî mezheplerinde eti yenen hayvanların yumurtalarını (husye) yemek caizdir. Kurbanın veya başka bir amaçla kesilen bir hayvanın yenilmeyen kısımlarını toprağa gömmek, sağlık ve çevreyi temiz tutma açısından öncelikli olmakla beraber çevreyi kirletmemek kaydıyla hayvanlara da verilebilir.

2. Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir?
 

Hz. Peygamber(s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10). Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan Müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şâfiî mezhebine göre ise kurban etinden az da olsa bir miktarın fakirlere verilmesi zorunludur.

3. Kurban derisi nasıl değerlendirilmelidir?
 

Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber(s.a.s.), veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan
bir şey vermemesini emretmiştir (Müslim, Hac, 348; Buhârî, Hac, 120, 121; Ebû Dâvûd, Menâsik, 21). Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak  verilmesi caiz değildir. Derinin satılması hâlinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir. Ancak kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur.

4. Kişi beslediği ve kurban olarak kesmeyi kararlaştırdığı bir hayvanın sütünden veya gücünden yararlanabilir mi?
 

Bir kimse, kendi evinde besleyip büyüttüğü bir hayvanı, kurban olarak keseceğine karar verse; bu hayvanın gücünden veya dişi ise sütünden yararlanabilir. Fakat kurban olarak alınan bir hayvanın kesim öncesinde sütünden ve yününden yararlanmak uygun değildir. Çünkü bu durumda hayvan satın alınmasından itibaren kurbanlık olarak belirlenmiş olmaktadır. Şayet böyle bir hayvandan yararlanılmışsa yararlanma bedeli sadaka olarak verilmelidir.

5. Kurbanın etinin, derisinin ve sakatatının satılması caiz midir?

Kurbanın et, sakatat, deri, yün ve süt gibi unsurlarının satılması caiz değildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kim kurbanın derisini satarsa, kurban kesmemiş gibidir.” (Beyhakî,es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 496) buyurmuştur. Bu sebeple kurbanın derisi ya da etinin satılması hâlinde alınan bedelin sadaka olarak dağıtılması gerekir.

6. İki büyükbaş hayvanın yediden fazla kişi tarafından hisseleri belirlenmeksizin kurban edilmesi ve kesildikten sonra etlerin karışık bir şekilde bölünerek hissedarlara dağıtılması hâlinde yapılan bu işlem caiz olur mu?

Kurban kesecek ortakların her birinin, hayvanın en az yedide birine sahip olması gerekir. Bu itibarla her bir büyükbaş hayvana hissedar olan kişiler, kendileri adına kesilen kurbandan hisselerini belirlemelidirler. Buna göre iki büyükbaş hayvan, yediden fazla kişi tarafından hisseleri belirlenmeksizin kurban olarak kesilir de etleri karışık bir şekilde mesela dokuz eşit parçaya bölünerek hissedarlara dağıtılırsa, bu caiz olmaz. Ancak iki büyükbaş hayvanı kurban eden ortakların sayısının yedi veya daha az kişi olmaları durumunda bu işlem caiz olur. Zira her bir ortak, her iki hayvanın en az yedide birine sahip olur.

ADAK

1. Adak kurbanı kesmenin hükmü nedir? Etinden kimler yiyemez?
 

Kurban adayan kişinin kurban kesmesi vaciptir. Eğer kişi bu adağı, bir şartın gerçekleşmesine bağlamışsa bu şart gerçekleşince kesmesi gerekir. Adak kurbanının etinden adak sahibi, eşi, usûl ve fürûu (neslinden geldiği ana, baba, dede ve nineleri ile kendi neslinden gelen çocukları ve torunları) yiyemeyeceği gibi, bunların dışında kalıp zengin olanlar da yiyemez. Eğer kendisi veya bu sayılanlardan biri yerse, yenilen etin bedelini yoksullara vermesi gerekir.

2. Adak kurbanında bulunması gereken nitelikler nelerdir?
 

Kurbanlık hayvanda aranan nitelikler, adak kurbanında da aranır. Kurbanlık hayvanda aranan şartlar ise şunlardır:

a) Belirli yaşları tamamlamaları gerekir. Buna göre 5 yaşını dolduran deve, 2 yaşını dolduran sığır ve manda, 1 yaşını dolduran koyun ve keçi kurban edilebilir. Bu yaşa gelmiş kurbanlık hayvanın dişini değiştirip değiştirmediğine (kapak atmak) bakılmaz. Bunun yanında, 6 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması hâlinde kurban edilebilir (Müslim, Edâhî, 13).

b) Ayıplardan uzak, sağlıklı, azaları tam ve besili olması gerekir. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kökünden kırık, kuyruğu ve kulaklarının yarıdan fazlası kesik, memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, yemini bulmasına engel olmayacak derecede şaşı veya topal olması, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması kurban edilmesine engel teşkil etmez.

3. Adak kurbanını kurban bayramı günlerinde kesmek şart mıdır?


Adak kurbanlarının mutlaka kurban bayramı günlerinde kesilmesi şart değildir. Bir şarta bağlı olarak kurban kesmeyi adayan kişi, şart gerçekleşmesi halinde adağını ilk fırsatta yerine getirmelidir. Şarta bağlı olmayan adaklar ise herhangi bir vakitte yerine getirilebilir. Ancak uygun olan, ilk fırsatta yerine getirilmesidir. Eğer udhiyye yani kurban bayramı günlerinde kesilmesi gereken kurban adanmışsa bunun kurban bayramı günlerinde; hedy yani harem bölgesinde kesilecek bir kurban adanmışsa bunun da harem bölgesinde kesilmesi gerekir. Bunların dışındaki adak kurbanlarının herhangi bir yer ve zamanda kesilmesi caizdir.

4. Kurban kesmeyi adayan bir kimse bu adaktan vazgeçebilir mi?

Kur’an’da değişik yerlerde; verilen sözde durulması, ahde ve akitlere bağlı kalınması (Mâide, 5/1; İsrâ, 17/34), Allah’a verilen sözün tutulması (Nahl, 16/91) emredilir ve yapılan adakların yerine getirilmesi istenir. Ayrıca kişinin yaptığı adağa uygun davranması iyi kulların vasıfları arasında sayılır (İnsan, 76/7). Hz. Peygamber(s.a.s.) de Allah’a itaat kabilinden adakların yerine getirilmesini emretmiş, Allah’a isyan veya masiyet kabilinden olan konularda adakta bulunulmamasını, şayet yapılmışsa buna uyulmamasını istemiştir. Bu itibarla kişinin gerçekleşmesini istediği bir şey için kurban adağında bulunması hâlinde o şeyin gerçekleşmesine bağlı olarak adağını yerine getirmesi gerekir. Yapılan bir adaktan vazgeçilmesi adak yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak adak maddî imkânı gerektiren türden ise, kişi bu adağı maddî imkânı müsait olduğunda yerine getirir.

5. Adak kurbanı düğün vb. toplantılarda ikram edilebilir mi?
 

Adak kurbanının etinden, adağı yapan kişinin yemesi caiz olmadığı gibi; bu kişinin eşi, usûl ve fürûu (yani annesi, babası, nineleri, dedeleri, çocukları, torunları) ve dinen zengin sayılan kimseler de yiyemezler. Adak kurbanının etini bu sayılanlar dışında kalan ve dinen fakir olan kimseler yiyebilirler. Düğün vb. toplantılarda fakirlerin yanı sıra zenginler de bulunabileceğinden adak kurbanının bu gibi yerlerde ikram edilmesi caiz olmaz. Eğer böyle bir durumda adakta bulunan kişinin kendisi, usûl veya fürûundan birisi ya da zengin biri yemiş bulunursa, yenilen miktarın bedeli fakirlere tasadduk edilmelidir.

6. Bir koç kurban etmeyi adayan kişi mutlaka koç mu kesmelidir? Bir büyükbaş hayvana ortak olabilir mi?
 

Bir koç kesmeyi adayan kimse koç kesebileceği gibi koyun veya keçi de kesebilir. Çünkü bunlar aynı cinsten (davar) kabul edilmektedir. Aynı şekilde bu kişinin ibadet niyetiyle kesilecek olan bir sığıra hissedar olarak girip adağını yerine getirmesi de mümkündür. Çünkü amaç kurban kesmektir. Bu şekilde de  amaç yerine gelmiş olur. Ancak sığır kesmeyi adayan kişinin, koyun kesmesi ile adağı yerine gelmiş olmaz. Cins belirlemeksizin “bir kurban keseceğim” diye adakta bulunan bir kimse ister koyun, isterse de sığırdan bir hisseye girerek dilediği cinsten bir kurbanlık hayvan kesebilir.

7. Rüyada kurban kesmeyi adayan kişi, bu adağını yerine getirmeli midir?


Peygamberlerin dışındaki insanların gördükleri rüyalar, kesin bir hüküm ifade etmediği gibi bu rüyaların bağlayıcılığı da yoktur. Bu itibarla rüyada kurban kesmeyi adayan kişinin, bu adağını yerine getirmesi gerekmez.

8. “Çocuğum sağ-salim doğarsa bir kurban keseceğim.” diye adakta bulunan kimsenin ikiz çocuğu olursa kaç kurban kesmelidir?

“Çocuğum sağ-salim doğarsa kurban keseceğim” şeklindeki adak mutlak/herhangi bir şartla kayıtlanmamış bir adaktır. Çünkü bu ifadede hem “çocuk” hem de “kurban” kelimeleri kayıtsız olarak kullanılmıştır. Bu itibarla bu kimse, doğan çocuk sayısına bak- maksızın dilediği türden bir kurban kesmekle adağını yerine getirmiş olur.

9. İki veya daha fazla kişi tek bir konu hakkında kurban adasalar, hepsinin de ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir mi?
 

İki veya daha fazla kişi aynı konu hakkında birbirinden habersiz olarak kurban kesmeyi adarsa, adakta bulunan kişilerden her birinin ayrı ayrı adaklarını yerine getirmeleri gerekir. Zira her biri bağımsız birer kişiliğe sahiptir; birinin yapmasıyla diğerinin zimmetinden adak düşmez. İki veya daha fazla kişi bir araya gelerek bir tek konu hakkında “ortaklaşa bir küçükbaş hayvan kurban edelim.” diye adakta bulunsalar; adakları geçerli, ortaklık şartı ise geçersiz olur. Bu durumda, ortak bir kurban kesmeyi adamakla her biri ayrı ayrı birer kurban adamış olurlar. Zira kurban denince akla en az küçükbaş bir hayvan gelir. Bir küçükbaş hayvan ise ancak bir kişi tarafından kurban edilebilir; iki veya daha fazla kişi tarafından kurban edilmesi geçerli olmaz.

10. Belirli bir hayır kurumuna veya fakire yardım yapmayı adayan kimse, başka bir hayır kurumuna veya fakire yardım yaparsa adağı yerine gelmiş olur mu?

Adağın yerine getirileceği kişi, yer ve cihet konusundaki şartlar bağlayıcı değildir. Bu itibarla muayyen bir hayır kurumuna veya fakire yardım yapmayı adayan kimse başka bir hayır kurumuna veya başka bir fakire yardımda bulunduğunda adağı yerine gelmiş olur.

11. Türbelere adakta bulunulabilir mi?

İbadetler Allah için yapılır. Adak da ibadet anlamı taşıdığından sadece Allah için yapılması gerekir. Bu sebeple türbe veya ölüler için adakta bulunmak caiz değildir. Dolayısıyla bu yönde yapılacak bir adak geçersiz olur. Ancak kişi türbenin bulunduğu yerde Allah rızası için kurban kesip civarında bulunan kimselere ikram etmeyi amaçlıyorsa yaptığı adağı geçerlidir. Ancak bu kişi adağını başka yerde keser ve fakirlere dağıtır. Yukarıdaki amacın aksine, yaptığı adak türbede medfun bulunan kimseyi yüceltme maksadı taşıyorsa yaptığı iş haram olduğu gibi bu amaçla kestiği hayvanın eti de yenmez.

kaynak:diyanet2018