Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran ile ilgili nükleer müzakerelerin bir an önce başlaması ve gerginliğin düşürülmesinin önemine değinerek, "Türkiye bu konuda hiçbir yardımı, atılacak adımı esirgemez, her türlü katkıda bulunur. Çünkü, bugün müzakere ve çözüm günüdür" dedi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nda, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından düzenledikleri basın toplantısında, soruları yanıtladı.

Nükleer müzakerelerin yeniden başlaması konusunda dün hem İran'ın nükleer müzakerecisi Said Celili'den hem de AB tarafından gelen açıklamaların sorulması üzerine Davutoğlu, İran seyahati öncesinde AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'la bir görüşmesinin olduğunu ve Ashton'un müzakerelerin tekrar başlamasıyla ilgili iradelerini kendisine ilettiğini söyledi.

İranlı yetkililerle Tahran'da görüştüğünde onların da aynı iradeyi vurguladıklarını kaydeden Davutoğlu, "Şunu tespit etmek lazım. İki tarafta da böyle bir irade var, bunu ifade etmiştik. Sayın Ashton'a ben bu konuda İran'ın olumlu yaklaşımını aktardım. Gerek yer zaman, gerekse diğer konularla ilgili müzakereler, müzakere öncesi atılacak adımlar karşılıklı olarak görüşülüyor" dedi.

Davutoğlu, şunları belirtti:

"Önemli olan bu müzakerelerin bir an önce başlaması ve gerginliğin düşürülmesi. Bunun önündeki engellerin bir an önce kalkması önemli. Türkiye açısından, her iki tarafla da görüşmüş olarak, karşılıklı bu iradeyi teyit ettiklerini ifade etmek isterim. Taraflar tekrar İstanbul'da buluşmak isterlerse veya diğer konularda bizden bir yardım olacaksa, Türkiye hiçbir yardımı, atılacak adımı esirgemez, her türlü katkıda bulunur. Çünkü, bugün müzakere ve çözüm günüdür."

İran Dışişleri Bakanı Salihi de Davutoğlu'nun söylediklerine katıldığını ifade ederek birkaç hafta önce Bonn'da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Ashton ile görüşme yaptığını ve orada Celili ile en kısa sürede zaman ve yer konusunu belirlemeleri tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Ashton'un Davutoğlu ile de görüştüğünü ve müzakerelerin İstanbul'da olması için Türkiye'nin hazır olup olmadığını sorduğunu anlatan Salihi, Davutoğlu'nun da kendilerine bilgi verdiğini söyledi.

Salihi, şöyle konuştu:

"Biz şu şekilde karar aldık. Sayın Celili zaman ve yer konusundaki önerilerini iletecekler. Biz Ashton'a iletilmesi için Sayın Davutoğlu'na vereceğiz. Benim tavsiyem toplantıların İstanbul'da yapılması. Zamanı konusunda ise bir anlaşmaya varmaları gerekiyor. Bence eğer karşı taraf dürüst davranacaksa bu müzakerelerin başlamasının zamanı gelmiştir. Başka bir bahane meydana gelirse bu, toplantının yapılmasına karşı olduklarını ve onaylamadıklarını gösterir."

İranlı bir gazetecinin Davutoğlu'na, "Füze kalkanı konusunda İran'a garanti verdiniz mi" ve "Türkiye'nin Irak'ın içişlerine karıştığı iddiaları hakkında ne söylersiniz" sorularını yöneltmesi üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin İran'a vereceği en önemli güvencenin "dostluğu ve kardeşliği" olduğunu söyledi.

Hangi konu olursa olsun İranlı yetkililerle yüzyüze konuştuklarını kaydeden Davutoğlu, füze savunma sistemi radarlarının Türkiye'de bulunması konusunu her platformda açıkça konuştuklarını belirtti.

Davutoğlu şunları söyledi:

"Dün NATO toplantısı için bulunduğum Brüksel'de NATO karargahında da bunu tekrar söyledim: Biz hiçbir komşumuza dönük olarak tehdit algısı içinde değiliz. Hiçbir NATO dokümanında ve bizim ilgili olduğumuz doküman ya da yaklaşımda da böyle bir tehdit tanımlamasının olmasını kabul etmeyiz. Bu NATO sistemi içinde tamamıyla savunmaya dönük ve balistik füze tehdidi ve olgusu karşısında NATO ülkelerinin savunmaya dönük geliştirdiği bir projedir bizim için. Herhangi bir şekilde İran'a dönük bir hedefi de yoktur."

Bazı mihrakların çeşitli gerekçelerle Türkiye-İran ilişkilerinde sıkıntı çıkarmak için bu konuları gündeme getirebileceğini kaydeden Davutoğlu, "Aramıza fitne girmesine izin vermeyiz. Kimse yanlış hesap içinde olmasın. Tabi herkesin de kamuoyu önünde yaptığı açıklamalara dikkat etmesi lazım" dedi.



-Irak-

Irak konusundaki soruyu da cevaplayan Davutoğlu, "Türkiye'nin dış politikasında herhangi bir komşu ülkenin veya herhangi bir ülkenin içişlerine müdahale gibi bir yaklaşımı hiçbir zaman olmamıştır. Biz her zaman Irak gibi dost ve kardeş ülkeye hep yapıcı katkılarda bulunmaya çalıştık. Bunun da en birinci şahidi sayın Maliki'nin kendisidir. Geçtiğimiz senelerde ne zaman bir sıkıntı olmuşsa biz hep Irak'ın içinde ve Irak'ın diğer ülkelerle yaşadığı sıkıntılarda hep yapıcı katkılarla bu sıkıntıların aşılmasına yardımcı olduk" dedi.

"Birbirimizin içişlerine karışmayız, bu bir ilkedir" diyen Davutoğlu, ancak bu kritik süreçte herbir komşu ülkede olan olayların diğer ülkeleri etkilediğini bunun için de ortak bir çaba içine girmenin zaruret olduğunu ifade etti.

Davutoğlu şöyle konuştu:

"Dolayısıyla önemli olan karışmama ilkesinden daha çok karşılıklı olarak yapıcı yaklaşımlarla birbirine yardımcı olmak ilkesi önemli. Türkiye-İran ilişkileri buna bir örnektir. Tarih boyu bu bölgede bütün halklar bütün dinler, mezhep grupları birarada yaşadı, hep birarada yaşamaya devam edeceğiz. Aslında ABD güçlerinin çekilmesiyle bugün Irak'ta bir bayram yaşanıyor olabilirdi. Ve herkes Irak'ın tekrar mutlak egemenliğine sahip olması dolayısıyla bir yeni dönemin başladığı heyecanını yaşıyor olabilirdi. Üzücü olan böyle güzel bir dönem yaşanması gerekirken Irak'ta siyasi liderler arasında çok yoğun bir güvensizlik ortamı doğmuş olmasıdır. Bizim tek çabamız bu güvensizlik ortamının ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmaktır. Ve hiç kimsenin, hiçbir mezhebin, hiçbir etnik grubun hiçbir partinin Irak sisteminden dışlanmamasını temin etmektir."

Ortadoğu bölgesindeki bütün gruplara eşit mesafede olduklarını belirten Davutoğlu, "Ama etrafımızda olan olumsuzlukları da tabi sadece izlemekle yetinmeyiz" dedi.





-Kudüs Ordusu-



İranlı bir gazetecinin "Türkiye'de 'Kudüs Ordusu'nun faaliyetlerine yeniden başladığı" şeklindeki haberleri sorması üzerine Salihi, Türkiye'nin güçlü bir iktidara sahip olduğunu, bu haberleri kınadığını ve kabul etmediğini söyledi.

"İran'ın bundan ne gibi bir çıkarı olabileceğini" soran Salihi, İran ve Türkiye arasında sürekli istişareler yapıldığını ve böyle bir olayın ilişkilere yarar sağlamayacağını söyledi.



-"Suriye'deki gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyoruz"-



Suriye'deki gelişmelere ilişkin açıklamalar a yapan Davutoğlu, "Suriye'deki gelişmeler hepimiz için kritik bir aşamadadır. Arap Ligi gözlemcilerinin raporu ve Arap Ligi'nin bu konuda hazırlayacağı rapor ve alacağı kararlar çok önemli bir rol oynayacaktır. Suriye'deki gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyoruz. Bir an önce Suriye'de akan kanın, sivillere karşı saldırıların durmasını istiyoruz. Bu konuda da tabi önemli bir bölge ülkesi olarak İran'la da şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da istişarelerimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Irak başta olmak üzere diğer gelişmeleri de takip ettiklerini kaydeden Davutoğlu, görüşmelerde nükleer müzakereler konusunu da gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi.



-Birbirini tamamlayan iki ülkeyiz-



İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi bazılarının Türkiye ile İran'ı rakip gibi göstermeye çalıştığını belirterek, "Ama biz birbirimizi tamamlayan iki ülkeyiz. Gerçek şu ki İran ve Türkiye bölgede rol üstlenen iki ülkedir. Her iki ülke de bölgede barış, istikrar ve güvenliğin peşindedir. Birçok kişi iki ülke arasında sorun ve ihtilaf yaratmaya çalışıyor. Bazılarının sizin ya da bizim ülkemizde yapmış oldukları sözlere dikkat etmeyin" dedi.