ABD Başkanı Barack Obama, ABD Kongresi'nde yıllık ''Birliğin Durumu'' konuşmasını yaptı.

İç meselelerle ilgili konulara 2008 krizinin ortaya çıkış sürecini anlatarak başlayan Obama, istihdamı artırmaya ve bütçe açığını azaltmaya yönelik çalışmaları ve Wall Street'e getirilen yeni düzenlemeleri hatırlatarak, ''Birliğimiz giderek güçleniyor. Geri dönemeyecek kadar ilerledik'' dedi.

Obama, birinci olarak, denizaşırı ülkelerdeki gelirlerini ve işlerini ABD'ye taşıyanlara vergi kesintisi sunacaklarını belirterek, şöyle devam etti:

''Eğer dışarıda istihdam yapmak isteyen bir şirketseniz, bunun için vergi kesintisi almamalısınız. Bu para dışardaki istihdamlarını ABD'ye tekrar getirmek isteyen şirketlerin taşınma masraflarını gidermek için kullanılmalı.

İkinci olarak, hiçbir Amerikan şirketi, işlerini denizaşırı ülkelere taşıyarak adil vergi oranını ödemekten kaçamamalı. Şu andan itibaren her çokuluslu şirket temel asgari vergilerini ödemeli.

Üçüncüsü eğer bir Amerikan üreticisiyseniz, daha fazla vergi kesintisi almalısınız. Eğer, yüksek teknoloji üreticisi iseniz de bu ülkede ürün üretmeniz için iki kat vergi kesintisi almalısınız. Mesajım çok basit: Artık, işini denizaşırı ülkelere taşıyan şirketleri ödüllendirmeye son verme ve Amerika'da istihdam yaratan şirketleri ödüllendirmeye başlama zamanı. (Kongre'ye) Bana bu vergi reformunu gönderin, hemen imzalayacağım.''



-''1 milyondan çok kazanıyorsan yüzde 30'dan az vergi ödememelisin''...-



Hala kırılgan durumda olan 160 milyon orta sınıf Amerikalı'nın vergilerinin yukarı çekilmesini durdurmanın en öncelikli acil konu olduğunu da vurgulayan Obama, ''Gelin bu iş üzerinde burda, şimdi uzlaşalım, ikincil meselelere, dramalara imkan vermeden. Gecikme olmadan maaş prim vergilerine yönelik kesintiyi geçirin'' diye konuştu.

Obama, Amerika'nın yüzde 2'sini oluşturan zenginlerin, mevcut vergi düzenlemesi yüzünden, milyonlarca orta sınıf Amerikalı'dan daha az vergi ödediğine dikkati çekerek, ''Warren Buffett sekreterinden daha az vergi ödüyor. Vergi reformu şu 'Buffett' kuralını izlemeli: Eğer yılda 1 milyon dolardan daha çok kazanıyorsan, ödediğin vergi yüzde 30'dan daha az olmamalı. Eğer, yılda milyon dolarlar kazanıyorsan, özel vergi sübvansiyonları veya kesintileri almamalısın. Diğer yandan, Amerikan ailelerinin yüzde 98'i gibi yılda 250 bin doların altında kazanıyorsan, vergin yükselmemeli, artan fiyatlardan ve ilerleyen maaş rakamlarından muzdarip olan sensin, rahatlamaya ihtiyacı olan sensin'' dedi.

İnsanların yatırımlarını koruyacak ve büyük çaptaki sahtekarlıklara yönelik sert önlemler alacak çok yüksek deneyimli müfettişlerin olduğu ''Mali Suçlar Birimi'' kuracaklarını açıklayan Obama, Kongre'ye de ''Bazı finansal şirketler, tekrar eden suçlara yönelik gerçek yaptırımlar olmadığı için, anti-dolandırıcılık yasasını büyük çapta ihlal ediyor. Dolandırıcılığın hesabının verildiği yaptırımları içeren düzenleme geçirin'' dedi.



-''Petrol şirketlerini yeteri kadar sübvanse ettik''...-



Obama, Kongre'ye de, ''Yüzyıldır petrol şirketlerini sübvanse ediyoruz, bu yeterince uzun bir süre. Artık, vergi mükelleflerinin vergilerini, çok nadir kar getiren bu endüstrilere vermeyi sonlandırma ve çok daha umut vadeden temiz enerji endüstrilerine aktarma zamanı. Temiz enerjiye yönelik vergi indirimini geçirin ve bu istihdamı yaratın'' dedi.



-"Dünyadaki her olayı kontrol edemeyiz"-



Obama, dış politika konusunda da ''Dünya değişiyor; dünyadaki her bir olayı kontrol edemeyiz. Ama Amerika, dünya meselelerinde her zaman vazgeçilmez bir ülke'' dedi.

Öte yandan Obama, 9 yıldan sonra ilk defa Irak'ta Amerikan bayrağı olmadığı, 20 yıldan bu yana ilk kez Usame Bin Ladin'in ABD'yi tehdit edemediği, El Kaide'nin başındaki birçok kişinin yenilgiye uğratıldığı, Taliban'ın ivmesinin kırıldığı ve Afganistan'daki bazı birliklerin eve dönmeye başladığını da dile getirdi.

Obama, ''Irak savaşının sona erdirilmesi, bize düşmanlarımıza karşı kesin darbeler vurmamıza imkan sağladı. Pakistan'dan Yemen'e, geriye kalan El Kaide üyeleri çaresizce çırpınıyor ve ABD'nin elinden kurtulamayacaklarını biliyorlar'' diye konuştu.

''Bu güçlü konumlarından cesaret alarak'', Afganistan'daki savaşın dozunu da azaltmaya başladıklarına işaret eden Obama, bu ülkedeki on bin ABD askerinin evlerine döndüğünü, 23 bininin daha bu yazın sonuna kadar bu ülkeden ayrılacağını ve sorumluluğun Afganlılara devri sürecinin devam edeceğini belirterek, ''Afganistan ile kalıcı bir ortaklık inşa edeceğiz ve böylece bu ülke bir daha asla Amerika'ya karşı saldırıların kaynağı olmayacak'' dedi.

Obama, ''savaş dalgası azaldıkça, Tunus'tan Kahire'ye, Sana'dan Trablus'a, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı bir değişim dalgasının kapladığını'' ifade ederek, ''Bir yıl önce Kaddafi, ellerinde Amerikan kanı taşıyan bir katil, dünyanın en uzun süredir görev yapan diktatörüydü, Şimdi o artık yok. Ve Suriye'de de hiç kuşkum yok ki, Esad rejimi değişim güçlerinin geri çevrilemeyeceğini ve insanlık haysiyetinin reddedilemeyeceğini yakında anlayacak'' diye konuştu.

Bu ''olağanüstü'' değişimin nasıl sonuçlanacağının belirsiz olduğunu, ancak neticenin kendilerini çok yakından ilgilendirdiğini kaydeden Obama, ''Geleceklerine ilişkin kararları nihayetinde bölge halkı verecek, ancak biz de, kendi ülkemize çok büyük faydalar sağlayan bu değerlerin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Şiddete ve tehditlere karşı koyacağız. Erkeği, kadını, Hristiyanı, Müslümanı, Yahudisi, tüm insanoğlunun hakları ve haysiyetinin arkasında duracağız. Güçlü ve istikrarlı demokrasiler ve serbest piyasaların önünü açan politikaları destekleyeceğiz, çünkü despotluk, özgürlüğün dengi değildir'' dedi.



-''İran'a karşı her seçenek masada''-



Obama, ''vatandaşlarımızı, dostlarımızı ve çıkarlarımızı tehdit edenlere karşı Amerika'nın güvenliğini koruyacağız'' diyerek, İran konusundan sözü açtı ve şunları söyledi:

''İran'a bakın. Diplomasinin gücü sayesinde, İran'ın nükleer programıyla nasıl mücadele edileceği konusunda bir zamanlar bölünmüş halde duran dünya, şimdi tek ses haline geldi. İran'daki rejim, şimdiye kadar hiç görülmedik derecede izole olmuş durumda; liderleri ağır yaptırımlarla karşı karşıya. Ve sorumluluklarından yan çizdikleri sürece, bu baskı gevşemeyecek.

Şundan şüpheniz olmasın; Amerika İran'ın nükleer silah edinmesini engellemeye kararlıdır ve bu hedefe ulaşmak için masadan hiçbir seçeneği kaldırmayacağım. Ancak bu konunun barışçıl çözümü hala mümkün ve çok daha iyi. Eğer İran, izlediği yolu değiştirir ve yükümlülüklerini yerine getirirse, ülkeler toplululuğuna yeniden katılabilir''.