Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Özkan Kurt, ''Ben bu eylemi 'Ergenekon' operasyonlarının haksız olduğunu düşünerek tepki koymak amacıyla gerçekleştirdim. Zekeriya Beyi tehdit amacım yoktu. Korkutmuşsam ondan özür dilerim'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ü ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüttüğü sırada tehdit ettiği iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken dosyası bu davayla birleştirilen tutuklu sanık Özkan Kurt'un savunması alındı.

Savcı Öz'e yazdığı mektubu fakslayarak gönderdiğini belirten Kurt, ''Ben bu eylemi 'Ergenekon' operasyonlarının haksız olduğunu düşünerek tepki koymak amacıyla gerçekleştirdim. Zekeriya beyi tehdit amacım yoktu. Korkutmuşsam ondan özür dilerim'' dedi.

Hayatı boyunca hiçbir yasa dışı örgüte üye olmadığını, vatansever bir kişi olarak mahkeme heyetinin karşısında bulunduğunu ifade eden Kurt, var olduğu dahi belli olmayan, iddia olunan ''Ergenekon terör örgütü'' adına suç işlediğinin öne sürüldüğünü, ancak bu iddiaya ilişkin somut yada soyut bir delilin bulunmadığını söyledi.

''Sanık demekten hicap duyduğum kişilerle, müstesna insanlarla fiili veya hukuki bir irtibatım yok'' diyen Kurt, irtibatının araştırılması için mahkemeye 10-11 tane telefon numarası verdiğini anlattı.

Kurt, 24 yaşında olduğunu, böyle bir örgüte üye olması ya da örgüt adına suç işlemesinin mümkün olmadığını belirterek, ''24 yaşında bir gencim. Bu örgüt benden fayda sağlayacaksa ciddiyetinden söz etmek mümkün değildir'' diye konuştu.

Tehdit suçunun cezasının 2 ile 5 yıl arasında olduğunu ve asliye ceza mahkemesinin baktığını dile getiren Kurt, kendisi dosyasının bu davayla birleştirilmesindeki amacın, örgütün eylemi olmadığından buna zemin hazırlanması ve kendisine daha fazla ceza verilmesi olduğunu söyledi.



-''Haddimi aşmış olabilirim''-



Kurt, şöyle devam etti:

''Zekeriya Öz beyefendiye bir mektup yazdığım için 10,5 ile 22,5 yıl arasında hapisle yargılanıyorum. Bu hukukla bağdaşmamaktadır. Kendi imkanlarımla ayakta kalmaya çalışıyorum. Kimseden maddi çıkar sağladığımın hiç bir kanıtı yok. Bu davada yargılanan insanları yazılı ve görsel basından tanırım. Bu insanların ülke için hizmetlerini öğrendiğimde, o andaki kızgınlığımdan mektup yazdım. Bir mektubun karşılığı 22,5 yıl olmamalıdır. Bir mektup yüzünden mahkeme açılmasının vicdani olarak rahatsızım. Bir mektup Öz'ü bu kadar mı korkutmuştur. Düşüncelerimi söylemeseydim insanlığımı kaybedecektim. Ufak, gülünç davadan dolayı karşınızda olduğum için üzgünüm ve utanıyorum. Haddimi aşmış olabilirim, ama doğruları söylediğim için utanmıyorum.''

Kronik rahatsızlığı olduğunu, ayakta kalabilmek için günde 22 tane ilaç yuttuğunu, sürekli tedavi gördüğünü ifade eden Kurt, ''Bir şeylere sesini yükseltmenin karşılığı bu olmamalı'' dedi.

Kurt 19 aydır cezaevinde olduğunu belirterek, ''2 yıldır dört duvar arasında neyin yanlış, neyin doğru olduğunu düşünüyorum. Haddimi aşmış olabilirim. Ama yerimin burası olduğunu inanmıyorum. Ailemi demir parmaklıklar arasına görmemi gerektirecek bir suç işlediğime inanmıyorum. Doğru olduğunu düşündüğüm için için mektup yazdım. Dosyamın asliye ceza mahkemesine gönderilmesi ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.

Duruşmada, Kurt'un daha önce alınan ifadeleri okundu.

Kurt, ifadesinde geçen mektubun bir astsubay tarafından kendisine yazdırıldığı bölümünün doğru olmadığını söyledi.

Duruşma, Kurt'un önceki ifadelerinin okunmasıyla devam ediyor.