Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin, Fas tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan Suriye karar tasarısını ''bu haliyle'' destekleyemeyeceklerini bildirdi.

Çurkin, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki krizi ele aldığı basına kapalı toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Fas tarafından Konsey'e sunulan karar tasarısının Rusya açısından bazı ''kırmızı çizgiler'' içerdiğini, ancak bunun, metin üzerinde müzakere etmeyecekleri anlamına gelmediğini vurguladı.

Rusya için ''kırmızı çizgilerin'', silah ambargosu da dahil Suriye'ye yaptırım uygulanması olduğunu belirten Çurkin, ''Bizim daha önceden Konseye sunduğumuz karar tasarısı hala masada, hem onun üzerinde çalışmaya devam edeceğiz, hem de diğer tasarıda bizim açımızdan nelerin yanlış olduğunu muhataplarımıza anlatacağız'' diye konuştu.

''Rusya'nın Suriye'de, Arap Birliği tarafından empoze edilen bir siyasi süreci değil, Suriyeliler tarafından yürütülen bir siyasi süreci istediğini'' söyleyen Çurkin, ''Suriye'de siyasi diyaloğun tesisine odaklanmalıyız'' dedi.

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Mark Lyall Grant da yaptığı açıklamada, karar tasarısı metninde Suriye'ye yönelik silah ambargosu ya da başka bir yaptırımın bulunmadığına işaret ederek metnin Arap Birliği'nin son yaptığı tavsiyelere dayandığını ve Konsey üyelerinden de büyük destek aldığını belirtti. Grant, ''Biz de Araplar gibi Konsey'de oy birliğiyle kabul edilen bir karar olsun istiyoruz, artık Arap Birliği'nin çabalarını destekleme zamanı geldi'' dedi.

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gerard Araud da açıklamasında, gelecek hafta salı günü Arap Birliği Genel Sekreteri ve Katar Başbakanının Konsey'i Suriye'deki durumla ilgili bilgilendireceğini anımsatarak çarşamba gününden itibaren Konsey'de metin üzerinde ''son derece kararlı müzakere sürecinin'' başlamasını beklediğini ifade etti.

Almanya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig de, ''Sonunda Konsey üyelerinin bu yeni fırsat penceresini yakalayıp ortak zemin bulmalarını umuyoruz'' diye konuştu.

Konsey'in dönem başkanı Güney Afrika'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baso Sangqu ise, söz konusu karar tasarısını hazırlayan Avrupalı ve Arap üye ülkelerin, başta Güney Afrika olmak üzere diğer ülkelere, tasarının, Suriye'de rejim değişikliği için bir plan olmadığı yönünde güvence vermeleri gerektiğini kaydetti.



-Suriye Büyükelçisi Caferi-



Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşşar Caferi de açıklamasında karar tasarısını hazırlayan ülkeleri sert şekilde eleştirerek ''Suriye, Libya olmayacak. Suriye, Irak olmayacak, Suriye, Somali olmayacak, Suriye başarısızlığa uğrayan bir ülke olmayacak'' dedi.

Katar'ın Suriye'ye karşı girişimlerde başı çekmesinin nedeninin, Katar'ın yarısının, Amerikan askerinin işgali altında olması olarak gösteren Caferi, Katar'ın bölgede az nüfusa sahip ufak bir ülke olduğunu, bölgede kendi gücünü aşan rollere soyunamayacağını söyledi. Caferi, Batılı devletlerin, Arap Birliği'ni de kendi emelleri için kullandığını, Arap Birliği'nin de Suriye adına konuşamayacağını kaydetti.

Caferi Suriye'de yaşananların dış güçlerin, Suriye'yi istikrarsızlığa düşürme planının bir parçası olduğunu iddia etti.

Türkiye'nin, Suriye'deki duruma ilişkin tutumuna ilişkin bir soru üzerine ise Caferi, ''Türkiye'nin, Suriye'deki petrol rafinelerine, petrol ve doğal gaz boru hatlarına, uzak köylere benzin ve yakıt taşıyan trenlere saldıran silahlı grupların liderlerini barındırdığını'' iddia etti.



-Tasarı Metni-



Konsey'de uzmanlar düzeyinde hafta başından itibaren görüşülmesi beklenen ve AA muhabirinin ele geçirdiği taslak metinde, ''Suriye'deki tüm şiddetin derhal sona erdirilmesi, Suriye'ye silah girişinin önlenmesi'' çağrısında bulunulurken, metinde Suriye'ye karşı güç kullanmanın kesinlikle söz konusu olmadığı, krizin barışçıl çözümünün desteklendiği de vurgulanıyor.

Taslakta Suriyeli yetkililerin, ''sivillere karşı güç kullanımı, keyfi adam öldürmeler, tutuklamalar, infazlar, işkence ve kötü muamele'' gibi işledikleri tüm insan hakları ihlalleri ''kınanırken'' Suriye yönetiminden tüm insan hakları ihlallerine derhal son verilmesi isteniyor.

Metinde Suriye'de silahlı gruplar da dahil olmak üzere bütün taraflar, tüm şiddet eylemlerini sona erdirmeye çağrılırken bu şiddet eylemleri arasında devlet kurumlarına yapılan saldırıların da yer aldığı belirtiliyor ve ülkede şiddet eylemleri ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların mutlaka hesap vermeleri gerektiği vurgulanıyor.

Tasarıda, Arap Birliği'nin 2 Kasım 2011'de kabul ettiği Eylem Planı ve 22 Ocak 2012'de benimsediği kararlara uygun şekilde Suriye hükümeti, ''şiddeti bırakmaya, son dönemdeki olaylarda tutuklananları serbest bırakmaya, tüm askerlerini kentlerden ve kasabalardan geri çekmeye, barışçıl gösteri yapma hakkını garanti etmeye, tüm medya mensuplarının ve Arap Birliği gözlemci heyetinin olayları izleme amacıyla Suriye'ye girebilmelerine ve engellerle karşılaşmadan görev yapabilmelerine imkan vermeye'' de çağrılıyor.

Metinde, Arap Birliği kararları çerçevesinde, Suriye'de ''demokratik ve çoğulcu siyasi sistemin kurulmasına yol açacak siyasi geçiş sürecinin'' olması gerektiği belirtilirken Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın bu geçiş sürecinde tüm yetkilerini yardımcısına devretmesi öngörülüyor ve siyasi yol haritasından söz ediliyor.

Yaptırımdan söz edilmeyen taslak metinde, Suriye'nin 15 gün içinde bu metindeki maddelere uymaması halinde ise ''Arap Birliği ile danışma halinde, daha başka tedbirlerin benimseneceği'' belirtiliyor.

Karar tasarısı metninde ne gibi değişikliklerin olacağını gelecek hafta Konsey'de kapalı kapılar ardında yapılacak müzakereler belirleyecek.