ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın meşruiyetini kaybettiğinin artık çok net olduğunu söyleyerek, "Suriye'de demokratik siyasi dönüşüm ne kadar çabuk olursa Suriye halkı ve bölge için o kadar iyi olur. Çünkü bu belirsizlik ne kadar uzun sürerse, şiddet de o kadar uzun sürecek ve bölge için daha büyük bir risk oluşturacaktır" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile önemli görüşmeler yapan Burns, Ankara'dan ayrılmadan önce temaslarını AA'ya değerlendirdi.

ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye ile ilişkilere özel önem verdiklerini söyleyen Burns, ziyareti sırasındaki görüşmelerde ikili ekonomik ilişkilerden, Türkiye'deki anayasal reform çalışmaları, terörle mücadele, Ortadoğu'daki tarihi gelişmeler, Irak, Suriye, İran, Balkanlar, Afganistan, Kafkaslar gibi çok geniş bir yelpazedeki konuları ele aldıklarını kaydetti.

Burns, Türkiye'nin dinamik ekonomisi, güçlü demokrasisi ve derin İslami kökleri ile Ortadoğu ülkeleri için önemli bir model olduğunu söyleyerek, görüşmelerindeki bu yoğun ve geniş gündemin Türkiye'nin kendileri için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini bildirdi.

Burns, Suriye'deki duruma ve Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de Beşşar Esad'ın meşruiyetini kaybettiğinin artık çok net olduğunu belirterek, "Suriye'de demokratik siyasi dönüşüm ne kadar çabuk olursa Suriye halkı ve bölge için o kadar iyi olur. Çünkü bu belirsizlik ne kadar uzun sürerse, şiddet de o kadar uzun sürecek ve bölge için daha büyük bir risk oluşturacaktır" dedi.

"Türkiye bu zorlukla başetmede de çok yapıcı ve olumlu bir rol üstleniyor" diye konuşan Burns, Türkiye ile bu konudaki işbirliğine özel bir değer verdiklerini kaydetti.

ABD'nin çekilmesinin ardından Irak'taki ortamın giderek kötüleştiğinin, etnik ve mezhepsel ayrışmaların daha ön plana çıktığının hatırlatılması üzerine Burns, "ABD'nin askeri varlığının sona ermesi, Irak'a karşı yükümlülüklerinin de sona erdiği anlamına gelmiyor" diye konuştu.

Burns, Irak'ın önemli ve zorlu bir süreçten geçtiğini, bu ülkenin istikrarının Türkiye'yi olduğu kadar ABD'yi de yakından ilgilendirdiğini söyleyerek, Irak'ın bütün kesimleri içine alan bir şekilde siyasi istikrar kazanması ve mezhepsel gerilimlerin ortaya çıkmaması için katkıda bulunmaya hazır olduklarını bildirdi. Burns, bu çerçevede gerek Irak'taki liderler gerekse Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Hürmüz Boğazı ile ilgili İran'la yaşanan soruna ilişkin de konuşan Burns, uluslararası toplumun bu konudaki tutumunun net olduğunu, Boğaz'dan serbest geçişin uluslararası olarak tanınmış bir hak olduğunu kaydetti.

İran nükleer görüşmelerinin yeniden başlaması ve Türkiye'nin rolü ile ilgili olarak da bu ihtimalle ilgili olarak ortaklarla beraber çalışmaya hazır olduklarını ifade eden Burns, "Türkiye'nin yapıcı rolünü de memnuniyetle karşılıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'den Mısır'a giden Burns, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nu Şubat ayı başında Washington'da ağırlamaktan memnun olacaklarını, bu ziyaretin gündeminde de iki ülkeyi ilgilendiren bütün konuların olacağını belirtti.