Cezayir Dışişleri Bakanı Murad Medelci, Suriye'de bulunan Arap Birliği gözlemci heyetinin, Suriye'de sadece hükümetin değil, muhalefetin de güç kullandığını, ateş ettiğini gözlemlediğini belirterek ''Heyet aslında muhalefetle de güçlük yaşıyor ve onların kontrolünde olan bölgelere giremiyor'' dedi.

Medelci, BM Genel Kurulunda temsil edilen 77'ler Grubunun başkanlığının Arjantin'den Cezayir'e geçmesi dolayısıyla geldiği BM'de basın toplantısı düzenledi. Medelci toplantıda, Çin'in de dahil olduğu grubun BM'de önemli bir konumu olduğunu belirterek grubun kendi dönem başkanlıkları sırasında ''küresel mali krizin etkilerinin azaltılması, gıda güvenliğinin sağlanması, sürdürülebilir kalkınma ve enerjiye erişim'' konularına özel önem vereceklerini bildirdi.



-Cezayir'deki durum-



Cezayir'in bugün 10 yıl öncesine kıyasla son derece güçlü olduğunu söyleyen Medelci, 35 milyonluk Cezayir'in bugün sıfır dış borcu olduğunu, 180 milyar dolarlık rezervi bulunduğunu, demokratik reform sürecinin ilk aşamasını yaşadıklarını, seçimlere yabancı gözlemcilerin geleceğini ve özellikle kadınların mecliste temsil edilmeleri oranının en az yüzde 20,30 ya da 40 olabilmesi için yasa hazırladıklarını da belirtti.

Medelci, bir soru üzerine Cezayir'de 1990'larda yaşanılanların unutulmadığını, şiddet kullanarak başa geçmeye karşı olduklarını ancak bugün İslami parti temsilcileriyle, diğer partilerin ve bağımsızların ülkesinde birlikte barış içinde görev yaptıklarını söyledi.

Medelci ülkesinde tekel durumunda olan devlet televizyonunun yanında özel televizyon kanallarının da açılacağını, yazılı basın organlarının ise yüzde 80'inin zaten özel olduğunu, hükümeti istedikleri gibi eleştirdiklerini söyledi.



-Suriye'deki durum ve Arap Birliği heyeti-



Murad Medelci, Suriye'de bulunan Arap Birliği gözlemci heyetinde yer alan bir Cezayirli üyenin, ''Esad rejiminin kendi halkına karşı savaş suçu işlediğini gördüğü için görevinden ayrıldığını'' söylediğinin hatırlatılması üzerine Suriye'deki durumdan dolayı uzun süredir endişeli olduklarını belirtti.

Medelci soruyu soran Batılı gazeteciye dönerek, ''Siz bana bir Cezayirli üyenin görüşlerini aktardınız ama diğer üyeler konuşmadılar ve onların farklı görüşleri olabilir'' dedi. Arap Birliği'nin gözlemci heyetinin içinde hem devlet hem de sivil toplum temsilcilerinin bulunduğunu hatırlatan Medelci, heyette 10 Cezayirli devlet ve bir de sivil toplum örgütü temsilcisinin bulunduğunu kaydetti.

Suriye'den gelen haberlerin uzun zamandır çelişkili olduğunu söyleyen Medelci, ''O yüzden Arap Birliği'nin sahada görev yaparak gerçekleri daha tarafsız şekilde ortaya koyabilmesi çok önemliydi. Bu misyon son 10 gündür Suriye'de son derece zor, önemli, karmaşık ve tehlikeli bir görev yapıyor'' diye konuştu.

Heyetin amacının, Suriye hükümeti üzerinde, askerlerini şehirlerden çekmesi, tutukluları serbest bırakması ve medyayı engellememesi gibi konularda verdiği sözleri yerine getirmesi için baskı kurmak olduğunun altını çizen Medelci, ''Suriye hükümetinin bu kapsamda bazı adımlar attığını görüyoruz, yeterli değil ama adım attılar. Kentlerden ağır silahları çektiler, birkaç bin tutukluyu serbest bıraktılar ama tabii hala pek çok tutuklu var ve medyanın da Suriye'ye girmesine izin verildi. Şimdi Suriye'de daha önce girişine izin verilmeyen yabancı gazeteciler bulunuyor'' ifadelerini kullandı.

Arap Birliği gözlemci heyetinin birkaç gün önce Kahire'de ilk raporunu sunduğunu da anımsatan Medelci, ''Bu değerlendirmeye göre 160 kişiden biraz fazla üyesi olan heyetin üye sayısının iki katına çıkartılması isteniyor, Arap Birliği de bu yönde adım attı. Heyet, (teyit edilmesi kaydıyla) Suriye'de sadece hükümetin değil, iki tarafın da güç kullandığını, ateş ettiğini gözlemledi. Ülkede bir şiddet yaşanıyor, bu da ordu ile kendisi silahlanmış olan muhalefet arasında. Heyet aslında muhalefetle de güçlük yaşıyor ve onların kontrolünde olan bölgelere giremiyor. Heyetin birkaç üyesi yaralandı, umarız ciddi değildir'' değerlendirmesinde bulundu.

Arap Birliği'nin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerektiğini belirten Medelci, ''Bu zor bir görevdir, heyet orada 10 gündür bulunuyor diye ülkede bir anda şiddet olaylarında büyük oranda azalma olacağını beklemek doğru değil, bu tabii bizim amacımız ama diğer bir amacımız da Suriye'de biraz daha sakin bir ortamın oluşması durumunda arabuluculuk rolü oynamak'' dedi.

Suriye'de hükümetten taahhütlerinin yerine getirmelerini, muhalefetten de barışçıl olup silahlanmayı bırakmalarını istediklerini söyleyen Medelci, ''Çünkü muhalefet kendini silahlandırırsa o zaman kontrolsüz bir durum ortaya çıkar'' diye konuştu.

Medelci Arap Birliği heyetinin en az 10 gün daha Suriye'de kalmaya ihtiyacı olduğunu bu durumda, 19 Ocak'taki Arap Birliği toplantısında daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceğini belirtti.



-Suriye'de iç savaş var mı--



Medelci, Suriye'de iç savaş olup olmadığının sorulması üzerine, ''Suriye'de iç savaş olduğunu sanmıyorum, Suriye'yi geçenlerde ziyaret ettim. Ülkenin büyük bölümünde durumun sakin ve normal olduğunu gördüm. İç savaş olsa, bu birkaç kentle sınırlı kalmaz. Tabii ki orada yaşanılanlar kabul edilemez ama şu anda Suriye'de iç savaş durumu yok. Ama muhalefet kendini silahlandırmaya devam ederse o zaman ülkede daha geniş çaplı şiddet olması yönünde risk var'' dedi.

Medelci, Cezayir'in Arap Birliği içinde neden Suriye'deki rejime yönelik yaptırımlara soğuk baktığının sorulması üzerine ise Cezayir'in Suriye'ye karşı yaptırım getirilmesi kararını veren 5 kişilik konseyin üyesi olduğunu, bu yaptırımların içinde devlet görevlilerine seyahat yasağı, mal varlıklarının dondurulması, Suriye ticaretine ve uçuşlara yönelik kısıtlamalar olduğunu belirterek ''Biz bir rejimi cezalandırmak istersek halkını da mı cezalandıracağız- Bunu istemiyoruz. Biz sivil uçuşları sınırlamak istemedik çünkü kurban durumda olan Suriye halkını cezalandırmak istemiyoruz, o yüzden Suriye ile Arap ülkeleri arasındaki tüm uçuşları askıya almak yerine, yüzde 50'sini askıya aldık'' diye konuştu.