Türkiye’nin Suriye’de 100 yıl sonraki geleceğinin kavgasını verdiğini söyleyen emekli Kurmay Albay Doç. Dr. Eray Güçlüer, yaşananları şöyle yorumladı: “Biz Suriye’ye girip güvenli bölge oluşturamazsak ve göçü durduramazsak, terör bizi tüketmeye devam edecek. Devam edecek diyorum; Gar saldırısı, Taksim ve İstanbul’daki diğer saldırılar, Güvenpark, Antep, Hatay, Reyhanlı saldırıları ve oraya düşen bombaları hatırlayalım. Artık bu saldırılar durdu. Mücadelemizi ya orada veririz ya da burada veririz. Mücadele yurtiçinde verilirse bizi yok eder.

SURİYE'DEN DAHA BETER OLURUZ

O yüzden Türkiye bütün dünyaya kafa tutuyor. Amerikasına, Rusyasına, İranına herkese... Herkese diyor ki, ‘ben bekamın kavgasını veriyorum.’ Biz beka kavgası veriyoruz. Hatay’ı, Urfa’yı, Antep’i daha derinlerde Anadolu’yu, her şeyi parçalarlar. Bu terör üzerinden Türkiye’yi dizayn edip küçük parçalara ayırarak yutulabilir hale getirirler; Suriye’den daha beter oluruz.”

HEDEFLERİ ANADOLU

ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) hatırlatarak Türkiye’nin de hedefte olduğunun altını çizen emekli Albay Coşkun Başbuğ ise şunları kaydetti: “Yakın zamana kadar Irak ve Suriye’den saldırı aldık. Sınırda başlayan saldırılar Anadolu’nun içlerine kadar ilerledi. Her gün bir patlamayla uyanıyorduk. Tampon bölgelerle şükürler olsun ülke içindeki terörü bitirdik. Şu an hiçbir yerde patlama yok. Dolayısıyla bunun tek sebebi sınır ötesinde konsept değişikliğine giderek aldığımız tedbirler. Bu konsept değişikliği, sinek avlamak yerine bataklığı kurutmak. Bataklık neresi ise oraya hücum etmek... Türkiye’nin hedefi Libya ve Doğu Akdeniz’den başlayarak belayı durdurmaktır. Hangisinde havlu atarsak bir bölgeye hapsolacağız. Türkiye kendi milli menfaati ve bekası için bunu yapıyor. Gelecekte çocuklarımız rahat etsinler diye... Sadece Suriye ve İdlib odaklı değil, Rusya ile şu anda girdiğimiz pozisyon İdlib olarak adlandırılıyor ama olay bunun çok ötesinde.”

DEVLETİN BEKASI İÇİN

“Darbe girişiminde PKK/YPG’nin sınırda beklediğini, işaret verildiği takdirde ülkeye gireceğini devlet istihbarat belgeleriyle kanıtladı. Orada hedef, gizli kardinal Fetullah Gülen’i getirmek, Abdullah Öcalan’ı hapisten çıkarmak, Türkiye ve Anadolu’yu 3’e, 4’e bölmekti. Bunu bugün bertaraf ettin ama tedbir almadığın takdirde 10 sene, 20 sene sonra tekrar kapına gelecekler. ‘Öleceksek adam gibi ölelim’ diye bu operasyonlara girişildi. Bana göre şu an mantıklı bir iş yapılıyor. Seyirci kalırsak daha fazla kan kaybederiz. Devlet riske atamaz. Suriye’de, Irak’ta, Doğu Akdeniz ve Libya’da alınan tüm tedbirler ülkenin bekası için yerinde tedbirler.”

haber7/Yenişafak