''Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist'' (TKEP/L) terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla 9 yıl 6'şar aydan 25'er yıla kadar hapis istemiyle haklarında dava açılan Özgür Alkan ve Bahadır Söylemez'in tahliyelerine karar verildi.

Alkan ve Söylemez hakkında ''terör örgütü üyesi oldukları'' iddiasıyla açılan davanın görülmesine Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı.

Tutuklu sanıklar ve avukatlarının katıldığı duruşmayı, sanık yakınları da izledi.

Sanık Alkan, savunmasında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olduğunu, okulda çeşitli siyasi düşüncelere ilişkin eğitim aldıklarını ifade etti. Dünyadaki sorunlara duyarlı, sol görüşlü biri olduğunu ve bu çerçevede bazı yayınları takip ettiğini anlatan Alkan, evindeki aramalarda ele geçerek, iddianameye giren yayınların ''yasal ve bandrollü olduğunu ve serbestçe satıldığını'' belirtti.

Alkan, Tıp Bayramı olarak kutlanan 13 Mart'ta hazırladığı pankartı, sanık Söylemez ile birlikte Sıhhiye Köprüsüne astıklarını kabul ederek, ''12 Eylül 2010'daki referandum, darbeyle hesaplaşma adına gerçekleştirildi. Başbakan da dahil olmak üzere birçok kişi, o süreçte darbe döneminde idam edilen kişilerin mektuplarını okudu. Tıp Bayramında sağlıkçılar yaşama ve sağlık hakkının da arasında bulunduğu talepleri dile getiriyorlardı. Biz de arkadaşımla Sıhhiye Köprüsüne, idam edilen Ethem Coşkun, Seyit Coşkun ve Necati Vardar'ın pankartını astık'' diye konuştu.

Sanık Söylemez ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı 1. sınıf öğrencisi olduğunu bildirdi. Sol görüşlü olduğunu belirten Söylemez, ''Birçok kitap ve dergiyi okurum ve bir kısmını da evimde bulundururum. Ancak hiçbiri terörle ilgili değildir. Bunlar rahatlıkla satın alınabilmektedir'' ifadesini kullandı.

Alkan ile birlikte 13 ve 30 Mart 2011 tarihlerinde pankart astıklarını kabul eden Söylemez, ancak bunları, örgüt talimatıyla asmadıklarını ve pankartların örgüt propagandası içermediğini kaydetti.

Her iki sanık da terör örgütü üyeliği suçlamasını reddetti.

Cumhuriyet savcısı, ''suç vasfının değişme olasılığı dikkate alınarak, sanıkların tahliyelerini'' talep etti. Savcı, davanın esası hakkında beyanda bulunmak için süre istedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliyelerine karar vererek, bazı eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.