Fransa ve İngiltere'nin girişimiyle düzenlenen uluslararası Libya Konferansı başladı.

Yaklaşık 60 ülkenin temsilcisinin katılımıyla düzenlenen bir günlük konferansta Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu temsil ediyor.

Elysee Sarayı'nda aile fotoğrafının çekilmesiyle başlayan konferansta, Libya'da Muammer Kaddafi döneminin ardından ülkenin yeniden inşası ve Ulusal Geçiş Konseyi'ne yapılacak yardımlar masaya yatırılacak.

Ulusal Geçiş Konseyi, ilk etapta acil ihtiyaçların karşılanması için, Kaddafi'nin yurt dışında dondurulan mal ve para varlıklarından 5 milyar doların kendilerine tahsis edilmesini talep ediyor.

Fransa, bugün yaptığı açıklamada, ülkesinde dondurulan mal varlıklarından 1,5 milyar avronun Libyalı muhaliflere verilmesi konusunda BM Denetim Komisyonu'ndan talep ettiği iznin kabul edildiğini bildirmişti.

Toplantıya İngiltere, İtalya, Almanya, Hollanda, Norveç, Yunanistan, Bulgaristan, Danimarka, Kanada başbakan seviyesinde katılan ülkeler arasında yer alıyor. ABD, Türkiye ve çok sayıda ülkenin dışişleri bakanı düzeyinde katıldığı toplantıda BM Güvenlik Konseyi üyeleri Çin ve Rusya'nın daha alt düzeylerde temsil edildiği gözleniyor.



-TÜRKİYE'NİN BAKIŞI-



Türkiye, Fransa ve İngiltere'nin ön ayak olmasıyla düzenlenen konferansa önem vermekle birlikte New York'ta BM Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenmesi planlanan Libya toplantısının daha ağırlıklı olması gerektiğini düşünüyor.

Libya ile ilgili kararların Libya halkının kendisi tarafından verilmesi gerektiğini her fırsatta dile getiren Ankara, Paris toplantısında da çeşitli adımlar atılmasını bekliyor.

Toplantıda Türkiye'yi temsil eden Bakan Davutoğlu, Romanya'da dün düzenlenen basın toplantısında Türkiye'nin beklentilerini şöyle özetlemişti:

''Bu toplantı ile birlikte aslında teknik hazırlıkları tamamlanan birkaç önemli hususta adımlar atılmasını bekliyoruz.

Birisi artık bütün uluslararası forumlarda Geçiş Konseyi'nin Libya'nın tek temsilcisi olarak dünya tarafından tanınması. İstanbul'da aldığımız karar çerçevesinde, Paris'te de bunu teyit ettikten sonra inşallah BM Genel Kurul toplantılarında Libya yeni bayrağı ve yönetimi ile temsil edilebilecek diye umuyoruz.''

Bakan Davutoğlu ikinci adımın Libya'nın yeni yönetiminin mali kaynağa duyduğu ihtiyaç hakkında olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin yeni yönetime temmuz ayında 100 milyonu hibe olmak üzere 300 milyon dolarlık kredi sağladığını hatırlatmıştı. BM ve ABD'nin de yakın zamanda 1,5 milyar doları serbest bıraktığını söyleyen Davutoğlu, Paris'te güçlü bir kararla Libya halkının hakkı olan ve yaklaşık 125 milyar doları bulan uluslararası dondurulmuş kaynakların serbest bırakılmasını arzu ettiklerini kaydetmişti.

Davutoğlu şöyle konuşmuştu:

''Bu mali kaynaklar ne Kaddafi'nin şahsi malıdır ne de uluslararası bankaların değerleridir. Libya'ya bizzat da Bingazi'ye son bir ayda 2 kez gittiğim için ne zor şartlarda yaşadıklarını biliyorum. Libya'da yeni yönetimin tanınmasını müteakip bu kaynaklar üzerindeki blokaj da kaldırılmalı ve yeni bir Güvenlik Konseyi kararı çıkartılmalıdır. Üçüncüsü de Libya'nın güvenlik şartları iyileşinceye kadar BM'nin 1970 sayılı kararı çerçevesinde NATO'nun Libya'ya sağladığı destek sürmelidir. Ama Libya'nın geleceği ile ilgili nihai karar Libya halkına aittir. Uluslararası toplumun gerek İstanbul gerek Paris gerekse New York'ta BM marjında yapacağı bu toplantılar Libya halkına destek niteliği taşır, nihai karar Libya halkınındır.''