Birinci ''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen araştırmacı yazar Talip Doğan Karlıbel, ''Sürekli olarak yalanlanmak beni bıktırdı. Ben de bunları bıraktım. Şike ile ilgilendim. Şike işinde daha başarılı oldum'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanıklığına başvurulan Karlıbel, Alman vakıflarının 1970 yılından bu yana Türkiye'ye 350 milyon dolar para transfer ettiğini savundu.

Alman vakıflarının Türkiye'deki faaliyetleriyle ilgili araştırmalarından sonra bazı CHP milletvekillerinin kendisiyle görüştüğünü, ardından Meclis'te araştırma komisyonu kurulması için çalışma başlattıklarını ifade eden Karlıbel, CHP ile Alman vakıfları arasındaki bağlantıyı ortaya koyduğunda kendisinin kamuoyunda sahtekar gibi lanse edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Alman vakıflarının CHP'ye yaptığını iddia ettiği yardıma ilişkin dekontu, dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya verdiğini belirten Karlıbel, ancak Başsavcının CHP ile ilgili bu iddianın üzerine gitmediğini öne sürdü.

Kendisinin iddialarını ispatladıkça sürekli yalanlandığını ifade eden Karlıbel, ''Sürekli olarak yalanlanmak beni bıktırdı. Ben de bunları bıraktım. Şike ile ilgilendim. Şike işinde daha başarılı oldum'' diye konuştu.



-Şike davası-



Fenerbahçe'yi UEFA'ya şikayet ettiği iddia edilen Karlıbel, çapraz sorgusu sırasında 3 yıldır futboldaki şike konusuyla ilgilendiğini belirterek, ''Diğer iddialarımdan dolayı hakkımda 55 dava açıldı, ama evim hiç aranmadı. Ancak şike olayından dolayı polisler evimi aradı. Mahkemeden serbest bırakılarak tutuksuz yargılandım. 2010 yılında gündeme getirdiğim şike iddialarından dolayı şahıslar tutuklandı (Şike davası). Rıdvan Dilmen de hakkımda açtığı davayı geri çekti'' dedi.

Karlıbel, yalan söylediğine ilişkin haberlerden dolayı gazetelere tekzip gönderdiğini ve tazminat davaları açtığını ifade ederek, tazminat davalarından 83 bin lira kazandığını, en son kazandığı tazminat davasının da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan olduğunu söyledi.

İkinci ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da kendisi hakkında yargıyı etkilediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu ve bu nedenle dün savcılığa ifade vermeye gittiğini anlatan Karlıbel, tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in de kendisi hakkında 3 suç duyurusunda bulunduğunu, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirtti.

Muzaffer Tekin de Karlıbel'in kendisiyle ilgili suçlamaların çok ciddi olduğunu belirterek, tanığın bu ifadelerine itiraz etti.

Tekin'in, Karlıbel'e yönelik, ''Lağımdan topladığınız bilgilerle yazıyorsunuz'' sözlerine, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tepki gösterdi. Özese, Tekin'i ''Sınırlarınızı bilin. Tanık sıfatıyla ifade veriyor. Hakaret edemezsiniz. Suç işleme durumunuz olabilir. Hakaret anlamına gelecek şeyler söylemeyin'' diye uyardı.

Muzaffer Tekin, Karlıbel'in bu iddialarına ilişkin yazdığı kitaptaki kendisiyle ilgili belgelerin sahte olduğunu öne sürdü.

Karlıbel de iddialarının doğru olduğunu belirterek, Muzaffer Tekin ile ilgili kaynaklarından birinin arkadaşı olan gazeteci yazar Zihni Çakır olduğunu kaydetti.

Tekin'in, ''Benimle ilgili iddialarınızın nedeni ulusalcı olmamdan kaynaklanıyor olabilir mi-'' sorusuna Karlıbel, ''Sizin ulusalcılık anlayışınızla benimki farklı. Sizin ulusalcılık kavramınız totaliter faşizmin bir alt kademesidir'' dedi.

Bunun üzerine duruşma salonundan tepki sesleri yükselince Başkan Hasan Hüseyin Özese, izleyicileri salondan dışarı çıkarılacakları konusunda uyardı.

Karlıbel, kişisel egosundan dolayı Tekin ile ilgili yazdığını belirterek, ''Tekin ile ilgili bilgileri havadan sudan almıyorum. Almanya emniyet mensuplarıyla irtibatım var'' diye konuştu.

Sanıklardan Semih Tufan Gülaltay da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, Karlıbel hakkında, iftira suçlamasıyla bir dava açılıp açılmadığını sordu.

Karlıbel ise ''Evet siz açtınız. Ancak dava düştü'' diye yanıtladı. Gülaltay da HSYK tarafından bu mahkeme hakiminin hukuksuz bir şekilde değiştirildiğini ve davanın da hukuka aykırı şekilde düşürüldüğünü iddia etti.

Gülaltay'ın, ''Ancak biz peşini bırakmayacağız'' sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Özese, soruların yönlendirme amaçlı olduğunu ve bu şekilde soru sorulamayacağını belirterek, itiraz etti.

Gülaltay'ın bu şekilde soru yöneltmek için ısrar etmesi üzerine, önce Başkan Özese ile Gülaltay arasında tartışma oldu, ardından Gülaltay duruşma salonundan çıkartıldı.

Duruşma yarına ertelendi.