Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) tarafından, ''Deniz Feneri e.V'' bağlantılı soruşturmayı yürüten 3 savcı yerine, 2 yeni savcı görevlendirilmesine ilişkin yapılan açıklamada, ''Üzülerek ifade etmeliyiz ki artık epeyce aşınmış olduğunu gördüğümüz bağımsızlık duvarının arkasındaki yargıç ve savcılar her türlü tasarrufa açık hale gelmişlerdir'' ifadesi kullanıldı.

YARSAV'dan yapılan açıklamada, söz konusu soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarının yerine, yeni savcıların görevlendirildiğinin öğrenildiği belirtildi.

''Soruşturma ve kovuşturma sırasında suç işlendiğinin ve usule aykırı işlem yapıldığının iddia edilmesi halinde HSYK tarafından ilgili yargı görevlileri hakkında inceleme başlatılmasında ve gerekirse soruşturmadan alınmalarında kural olarak tartışılacak bir yön bulunmamaktadır'' değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Ne var ki kamuoyunda malum soruşturmalarla Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner'e yönelik soruşturmanın savcıları ve yargıçlar hakkında, onlarca olduğu ifade edilen şikayet başvurularına karşın, bu soruşturma savcılarıyla bir kısım yargıçlar hakkında ısrarla inceleme ve soruşturma başlatmakta direnç gösteren, gelen çok büyük tepkiler üzerine de usulen başlatılan soruşturmaların da derhal ya da zamana yayılarak kapatıldığı ve yine ısrarla haklarında yığınla usulsüzlük iddiaları bulunan savcı ve yargıçların korunarak yerlerinde tutuldukları, hatta ödüllendirilerek görevde yükseltildikleri de bilinmektedir.

Siyasi iktidar temsilcilerinin, adı geçen soruşturma ve kovuşturmalara yönelik bakış açıları ve açıklamalarının da farklı olduğu gözetildiğinde, inceleme soruşturma başlatılıp başlatılmaması, başlatılan soruşturmalar sonucunda da işlem yapılıp yapılmaması konusundaki takdir yetkisinin, HSYK ve bazı Cumhuriyet Başsavcıları tarafından nesnel kullanılmadığı, siyasi iktidar aktörlerinin bakış açısı etkisinde kalınarak hareket edildiği kanaatine varılmaktadır.''

''Siyasi iktidar karşısında paralize olmuş bir yargı resminin son rötuşlarının tamamlandığı'' ileri sürülen açıklamada, ''Üzülerek ifade etmeliyiz ki artık epeyce aşınmış olduğunu gördüğümüz bağımsızlık duvarının arkasındaki yargıç ve savcılar, her türlü tasarrufa açık hale gelmişlerdir. 'İleri demokrasi'nin bir başka aşamasına geçilerek yargıda hayal bile edilemeyenler bir bir gerçek olmaya başlamıştır'' ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, toplumun umutlarının felce uğratılmaması, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin maruz kaldığı ağır tehditin son bulması için bağımsız bir hukuk sisteminin varlığının yaşamsal öneme sahip olduğu bir dönemde bulunulduğu ifade edilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:

''siyasi iktidarı yargının üzerinden elini çekmeye, HSYK'yı 'tüm yargıç ve Cumhuriyet savcılarının kurulu olduğu' gerçeğini unutmamaya, kendi kuruluş kanununda ifade edildiği gibi mahkemelerin bağımsızlığıyla hakimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapmaya, siyasi iktidarın beklentisi doğrultusunda hareket ettiği, yürüyen soruşturmalara müdahale ettiği, soruşturmaların kapatılmasına yönelik mesajlar verdiği konusunda kamuoyunda oluşan yaygın ve haklı kanaati kırmaya, ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcısını, bu soruşturmanın, tarafsızlığından şüphe duyulmayan önceki Cumhuriyet Savcıları tarafından her türlü siyasi etkiden uzak olarak yürütülmesini temin etmeye davet ediyoruz.''