Burdur’un Ağlasun ilçesinde yaşadığı ortamın zor şartlarını fırsata çeviren 22 yaşındaki Büşra Öğüt, yeteneğini doğada sergiliyor. Taştan ağaca, asma kilitten gazoz kapağına kadar birçok nesnenin üzerine çizimler yapan Öğüt, bu eserlerini ilerleyen zamanlarda açık hava sergisinde sergilemek istiyor.

Burdur’un Ağlasun ilçesinde 1100 rakımlı Akdağ Yaylası mevkiinde hayvancılıkla uğraşan ailesiyle birlikte bir dağ evinde yaşayan ve çobanlık yapan Büşra Öğüt, tam bir resim tutkunu. Küçük yaşlardan beri dağ, taş, ağaç, gazoz kapağı ve asma kilit gibi nesnelerin üzerine resim çizerek keşfettiği yeteneğini liseyi açıktan okurken daha da geliştiren Öğüt, yaptığı işi meslek haline getirebilmek için Mimar Sinan Üniversitesi Grafik ve Tasarım Bölümünü kazandı. Şu anda 4. sınıfa geçen Büşra Öğüt, eğitimini bir an önce tamamlayarak mesleğe atılmak istiyor. Taş ve ağaçlara daha çok portre resimler çizen Öğüt, çizim malzemelerini de yine doğadan kullanıyor. Resimlerinde kömür, kül ve toprak gibi ürünleri tercih eden Büşra Öğüt, heykeller de yapıyor.

Eserlerinde zaman zaman toplumsal olayları da işleyen Öğüt, son olarak kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla mezar taşlarından bir kadın bedeni oluşturdu. Öğüt, ilerleyen zamanlarda doğada yaptığı tüm çalışmaları bir açık hava sergisinde sergilemek istiyor.

“Doğada çalışmalar yapmak daha çok özgür hissettiriyor”

Çocukluğundan beri resim ve heykeller yaptığını belirten Büşra Öğüt, liseyi açıktan okumaya başlamasıyla birlikte yapmaktan keyif aldığı işin bu olduğunu fark ettiğini söyledi. Bu nedenle üniversitede tek tercihi olan Mimar Sinan Üniversitesi Grafik ve Tasarım Bölümünü kazandığını ifade eden Öğüt, doğada çalışmalar yapmanın kendisini daha çok özgür hissettirdiğini belirtti.

“Doğaya baktığınızda aslında bir sanat var”

Çizimlerinde genellikle portre çalışmalar yaptığına değinen Öğüt, “Aslında çizimlerimin hepsini bir tasarım olarak görüyorum ve tasarımlarıma üzerine çalıştığım alana göre karar veriyorum. Bu yüzden her şeyi çizebiliyorum bunun için herhangi bir kısıtlamam yok. Açıkçası resim ve sanatta bir kısıtlama olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu alanda kısıtlamaya karşıyım. Böyle düşünmemde içinde bulunduğum yerin de katkısı olduğunu düşünüyorum. Çevremde resim yapabileceğim çok şey var ve içimden bunları değerlendirmek geliyor. Doğaya baktığınızda aslında bir sanat var. Bunları görünce insan doğaya sanat yansıtmak istiyor. Bu yüzden çizimlerimi doğada yapmak istiyorum” diye konuştu.

“Kadın cinayetlerine tepki olarak mezar taşlarından kadın bedeni oluşturdum”

Büşra Öğüt, resimlerini oluştururken doğadaki ürünleri kullandığını ifade ederek, bunların da genellikle odun kömürü ve taşlar olduğunu söyledi. En son kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla bir kadın bedeni oluşturduğuna değinen Öğüt, “Bu, aklıma mezar taşlarından geldi. Çünkü kadınlardan geriye mezar taşları kalıyor. Burada cinayete kurban giden kadınlarımızın acısının yüreğimizde taş gibi ağırlığının olmasından esinlendim. Buna bir tepki ortaya koymak ve içimdeki acıyı yansıtmak istedim” dedi.

“Yaptıklarımı açık hava sergisinde sergilemek istiyorum”

Yaptığı çizimleri görmek için vatandaşların kaldıkları yere kadar gelmek istediklerini belirten Öğüt, bu nedenle ilerleyen zamanlarda bir açık hava sergisi oluşturmak istediğini kaydetti. Öğüt, “Eserlerimin kapalı alanda olmaları gerektiğini düşünmüyorum, çünkü doğanın içerisindeler. O yüzden ait olmaları gerektiği yerde bulunmaları gerekiyor. İlerleyen zamanlarda ziyaret etmek isteyenler için açık hava sergisi düşüncem var” ifadelerini kullandı

“Gittiği yere kadar arkasındayız”

Büşra Öğüt’ün ağabeyi Mustafa Öğüt ise aile olarak kardeşinin yaptığı işe ilk başlarda sıcak bakmadıklarını belirterek, “Ama sonra baktık ki Büşra bunu severek ve isteyerek yapıyor. Yaptığı eserler de gitgide güzelleşmeye başladı. Onun için biz de destek vermeye başladık ve gittiği yere kadar arkasındayız” dedi.