Isparta Senirkent’te çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucu tek elini kaybetmesine rağmen ilgi duyduğu darbuka ile ağzından müzikal sesler çıkarma yeteneğini geliştiren 61 yaşındaki Veli Çeliköz, hayatını kazandığı müzik aletiyle artık televizyon programı yaparak ilçesini ve kendisini dünyaya tanıtmak istiyor. Sahip olduğu 2 evladını kazandığı müzik yeteneğiyle büyüttüğünü ifade eden Çeliköz, kendisi gibi farklı engellere sahip olanlara da, “Engelliyiz diye kendinizi küçük görmeyin” şeklinde tavsiyelerde bulunuyor.

Isparta’nın Senirkent ilçesinde küçük yaşlarda ateşli silahla oynarken, bir elini kaybeden ve buna rağmen hayata küsmeyen 61 yaşındaki Veli Çeliköz, yaklaşık 35 yıldır çaldığı darbukayı müzisyenlik haline getirerek, hayatını kazandı. Biri jandarma komando olarak yakın zamanda emekli olan, diğeri de mermer ocağında çalışan 2 oğlunu, çaldığı darbuka ile gittiği düğünlerde kazandığı parayla büyüttüğünü dile getiren Veli Çeliköz, tek eli ve ağzıyla adeta tek başına bir orkestra gibi çalışıyor. Çeliköz, hem çalıyor, hem ağzıyla müzikal sesler çıkarıyor hem de şarkı, türkü ve uzun havalar söylüyor.

Senirkent ilçesi ve Isparta genelinde tanınan Çeliköz’ün elindeki engeline rağmen, sahip olduğu hayat neşesi, mücadelesi ve yetenekleri de görenleri hayran bırakıyor.

“Bu, dayıdan gelen bir meslek”

Bu yaşına kadar kazandığı yetenekleriyle hayatını devam ettirme hikayesini İHA muhabirine anlatan Veli Çeliköz, “Şimdiye kadar beni tanıyan, gören ve elimden tutan biri olmadı. Benim ağzımla çıkardığım ses yeteneklerim de var. Bir kolumla darbuka çalarım. Kendine güvenen varsa, benden daha yetenekli; ağzıyla ses çıkarabilen, aynı anda darbuka çalabilen. Buyursunlar gelsinler yarışalım. Beni görsünler, tanısınlar sonra karar versinler. Benim dayım, teyze oğullarım çalgıcı. Bana da çalgıcılık geni onlardan geliyor. Benim babam pehlivandı. Ben çocukken pehlivanlığa heves etmedim, çalgıcılığa merak sardım. Bu, dayıdan gelen bir meslek. Halen devam etmekteyim. Şimdilerde org çıktı, böyle çalgılara çok ilgi kalmadı ama yine beni seven, sayan, tanıyanlar gelirler düğünlere giderim. Düğünleri yaparız, neşelendiririz ve aynen mesleğime devam ederim” dedi.

“Ağzımla çalmam için sadece o havayı duymam yeter”

12 yaşında darbuka çalmaya başladığını anlatan Veli Çeliköz, “Darbuka çalmaya başladıktan sonra bana Cenab-ı Allah tarafından verilen dil ve ağız yeteneğimi geliştirdim. Bütün oyun havaları, şarkı ve türküleri ağzımla çalarak vatandaşı oynatırım. Ağzımla çalmam için sadece o havayı duymam yeter” diye konuştu.

“Ekmeğimi bundan kazandım, 2 yavrumu da çalgıcılıktan kazandığım parayla büyüttüm”

Elini kaybetme hikayesini de paylaşan Çeliköz, “Çocukken, 2 arkadaş silahla oynarken elime boşalınca, elimin birini kaybettim. Ama bir elimle yine yeteneğimi devam ettirdim. Direncimi aynen devam ettirdim. Ekmeğimi bundan kazandım, 2 yavrumu da çalgıcılıktan kazandığım parayla büyüttüm. Vatana millete hayırlı 2 tane evlat yetiştirdim. Biri jandarma komando olarak emekli oldu, diğeri de mermer ocağında çalışıyor. Ben de burada seven, sayan arkadaşların sayesinde, çalgı - çengi ve düğün olduğunda gider çalışmaya devam ederim” şeklinde konuştu.

“Yarışmalara katıl dediler ama kimse elimden tutmadı”

Kendisini izleyen ve dinleyenlerin hayran kalarak, yarışmalara katılması gerektiğinin söylenildiğini kaydeden Çeliköz, bu konuda elinden tutan kimsenin olmadığını şöyle ifade etti:

“Dışarıdan gelenler, ‘Biz daha önce çok gördük ama böyle yetenek görmedik’ diyorlar. Bana, ‘Senirkent’imizin gururusun’ diyenler de çok. Bu zaman kadar çok kez bana yetenek yarışmalarına katılmam gerektiğini söylediler. Ama bu zamana kadar buraya gelip de benim elimden tutan olmadı. İnşallah, bundan sonra belki çağırırlar, gideriz.”

Tek hedefi televizyon programı yaparak ilçesini ve kendisini tanıtmak

“Benim parayla - pulla işim olmaz” diyen Çeliköz, “Beni televizyona çıkarsınlar o bana yeter. Benim zevkim, merakım televizyona çıkmak. Bu yeteneğimle ‘Senirkent’in manevi evlatlarından Veli Çeliköz’ olarak beni televizyona çıkarsınlar, duyursunlar o bana yeter. Senirkent’imizin bir gururu ve şerefi var. Böyle sakat kolla evlat yetiştirmenin ve sanatçı olmanın da bir gururu var, Allah bunu bize nasip etmiş. Buyursunlar, gelsinler, görsünler” ifadelerini kullandı.

Çeliköz, kendisine destek olunursa bir televizyon kanalında müzik programı yapmak istediğini sözlerine ekledi.

“Engelliyiz diye kendinizi küçük görmeyin”

Son olarak, engelli olmanın hayata karşı daha dirençli olmayı gerektiğine vurgu yapan Çeliköz, engelli insanlara tavsiyelerde bulundu.

Kendisi gibi veya farklı engellere sahip olan insanlara çağrı yapan Çeliköz, “Kardeşlerim; ‘Elim kopuk, bacağım kopuk, gözüm yok, ayağım yok’ deyip de dünyaya küsmeyin. Ben bu yaşıma kadar 1 kolumla hem darbuka çaldım hem de bahçelere - ovalara çalışmaya gidip, 3 - 4 kovayı birden götürdüm. 2 tane yavrumu, evlatlarımı büyüttüm, dünyaya yine küsmedim. Bir kolumla da hala çalgıcılığa devam etmekteyim. Yani, ‘Sakatız (engelliyiz) diye kendinizi küçük görmeyin. Kendinizi dirençli tutun, vatana küsmeyin, kendinizi öldürmeyin. Kendinize ne kadar fazla moral verirseniz o kadar daha fazla yaşarsınız. Ama hayata küserseniz, bir uğurda tabuta binersiniz (erkenden ölürsünüz)” ifadelerine yer verdi.