Gazeteci Zeki Tarhan, Ak Parti Isparta Milletvekili Aday Adayı İsmail Özdemir ile röportaj yaptı. İşte o röportaj...

Soru 1- Isparta Kent Kimliğini nasıl tanımlarsınız?     

Cevap:Isparta kent kimliğini doğru değerlendirmek için öncelikle dışarıdan bakıldığında nasıl bir Isparta algısının oluştuğunu bilmek gerekir diye düşünüyorum. Malumunuz olduğu üzere, Isparta bulunduğu coğrafi konum itibariyle bir çok merkezin geçiş güzergahında bulunmasının yanında, özellikle askeriye, eğitim ve sağlık kurumları dolayısıyla ülkemizin her yanında bir çok insanın belirli süreler için yaşadığı veya konakladığı bir merkez durumundadır.

Bu itibarla “içinden geçilen” yada çeşitli sebeplerle “kısa süre konaklanılan” bir şehir olarak Isparta; merkezinde ulaşımı kolay, gecekondu problemi olmadığı için yapılaşması düzgün, askeriye, üniversite ve hastaneleriyle hizmet sektörü ağırlıklı, sanayisi daha çok tarıma dayalı, gül, gül ürünleri, elma ve kirazıyla ülke ve dünya çapında yer etmiş, suç oranının düşük olması sebebiyle günün 24 saatinde sokakları güven veren ve temizliğiyle de dikkat çeken bir il olması sebepleriyle ülkemizin yaşanılabilir kentleri arasında ön sıralarda yer alan bir şehir olarak algılandığı görülmektedir.

            Isparta’da yaşayanlar açısından da bu algı çok farklı olmamakla birlikte, çözüm bekleyen bazı problemlerin olduğu da dikkatlerden kaçmamaktadır. Bunlardan birincisinin ise halen % 11,4 ile Ülkemiz genel oranına paralel seyreden işsizlik oranıdır. İşsizliğin özellikle kadın ve genç nüfusta yoğun olduğu düşünülürse bir üniversite kenti haline gelmiş olan Isparta’nın yeni istihdam alanlarına acilen ihtiyaç duyduğu net olarak ortaya çıkmaktadır.

            Bir bütün olarak Isparta kent kimliğini daha doğru değerlendirmek için ise merkezden çevreye doğru da bakılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Isparta’nın coğrafi sınırları içinde veya çevresinde bulunan göller sebebiyle oluşan iklim çeşitliliğinin, hayat şartları ve geçim kaynaklarını doğrudan etkilediği bilinen bir gerçek olduğundan, bölgesel farkların ve bu farklara uygun çözümlerin her ilçe hatta her yerleşim yeri için ayrı ayrı gözden geçirilmesinde fayda görüyorum.

Soru 2- Isparta ne şehri olmalıdır? Kültür mü, turizm mi, yoksa tarımın ağırlık kazandığı bir şehir mi?

Cevap:Isparta’nın potansiyelini değerlendirirken herhangi bir alanın diğerine rakip gibi gösterilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Turizm, kültür, tarım, sanayi, hizmet gibi alanlardan sadece birinde yoğunlaşma çabası orta ve uzun vadede rekabetten dolayı problemlere yol açabilir. Bu sebeple bütün alanların paralel olarak ele alınması, halihazırda kısmen avantajlı konumda olduğumuz tarım ve tarıma dayalı sanayi sektörlerindeki konumumuzun güçlendirilmesi, bunun yanında, halen “bakir” olarak nitelendirebileceğimiz, turizm ve kültür alanlarında da mevcut potansiyelimizin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Özgün folklorumuzun, türkülerimizin, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarımızın ülke ve dünya çapında tanıtımının yapılarak örnek kültürümüz ve Isparta kimliğinin hak ettiği yeri alması gerekmektedir.

 

Tarihi mekanlarının, kutsal haç yollarının, mağaralarının, yaz ve kış sporlarına uygun tesislerinin, eşsiz doğal güzelliklerinin tüm dünyanın beğenisine sunularak bu potansiyelin ekonomiye de kazandırılması gerekmektedir.

 

Dünyaca ünlü gül ve gül ürünleriyle, elmasıyla, kirazıyla, üzümüyle ve iklim avantajı kullanılarak yetiştirilebilecek diğer alternatif ürünleriyle tarımsal çeşit ve zenginliğin arttırılması gerekmektedir.

 

Isparta’mızda yetişen her türlü tarım ürününü nihai kullanıma hazır hale getirmeye yarayacak üretim, işleme, depolama, pazarlama gibi hizmetlerin tamamının Isparta’da yapılmasını sağlayarak, maksimum katma değerin şehrimizde kalması önündeki engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Dolayısıyla, Isparta’nın mevcut durumu ve harekete geçirilmeyi bekleyen potansiyeli göz önüne alındığında, aynı anda hem kültür, hem turizm, hem eğitim, hem de sanayi kenti olabileceği görülmektedir.

Soru 3- Sizce Körfez Sermayesinin Isparta’ya bilhassa Eğirdir’e transferiyle turizm yatırımları realize edilebilir mi?

Cevap:Dünyada yaşanan son ekonomik krizden sonra ülkemize yönelen yabancı sermayede, özellikle Körfez Sermayesinde bir artış oldu. Isparta’mızın sahip olduğu kış, sağlık, spor, inanç, kongre gibi turizm faaliyetleri iyi değerlendirilerek yabancıların yatırım yapmaları sağlanabilir. Eğirdir, özellikleri itibariyle yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi olabilir. Göle ve yapılan koruma çalışmalarına zarar vermeden oteller, sağlık ve spor tesislerinin yapılması gibi yabancı sermayeli yatırımlar gerçekleştirilebilir.

 

Soru 4- Eğirdir Gölü Özel Hükümleri turizm yatırımlarına bilhassa yabancı sermayeli yatırımların hayata geçirilmesine bir engel teşkil eder mi?

Cevap:Eğirdir Gölü’nün yaşadığı sorunlar herkesçe bilinmektedir ve bu konuda çözüm arayışları devam etmektedir. Eğirdir Gölü Özel Hükümleri de bu kapsamda oluşturulmuştur. Ancak bu hükümlerin uygulanabilirliğinin yöre halkının büyük oranda benimsemesine bağlı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla yapılmak istenenle içinde bulunulan gerçeklik iyi planlanmalıdır. Çünkü Eğirdir Gölü sadece bir su kaynağı değildir. Yöredeki sosyal ve ekonomik dengeler de gözetilmelidir. Direkt olarak yasakları uygulamak yerine bir geçiş süreci planlanmalıdır. Su seviyesi iyi ayarlanmalıdır.  Yöre halkına, özellikle organik tarıma geçiş başta olmak üzere ilgili tüm konularda eğitim verilmeli ekonomik destek sağlanmalı ve halkın desteği alınmalıdır. Başarılı bir geçiş süreci içerisinde bu hükümler uygulanırken turizm yatırımları da devam edebilir. Gölün dokusuna zarar vermeden yatırımların yapılabileceği, turizm faaliyetlerinin gerçekleştirilebileceği alanlar mevcuttur. Bu durum yabancı sermaye için de bir engel teşkil etmez. İyi bir planlamayla bu yatırımlar yönlendirilebilir. Sonuç olarak geçiş sürecinin iyi yönetilmesi hem Eğirdir Gölü hem yöre halkı için fayda sağlayacaktır.

Eğirdir Gölü çevresinde yaşayanların gölü sahiplenmesi için gölden ekonomik olarak yararlanması gerekir. Eğirdir başta olmak üzere yakın ve uzak çevresinde bulunan bir çok yerleşim yerinin hayat şartları ve geçim kaynaklarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemesi sebebiyle, hayatın içinde yer alan Eğirdir Gölü’nün hem kendisinin hem de çevresinde yaşayanların bir bütün oluşturduğu şuurunu yerleştirecek biçimde düzenlemeler yapmak gerektiğini düşünüyorum.

 

Soru 5- BAKA, Isparta’mızın ve yöremizin sosyal ve ekonomik kalkınmasına ne yönde katkı sağlar?

Cevap:Yöremiz, Özellikle Isparta’mız bir çok ilde olmayan imkanlara sahiptir. Gül ve gül ürünleri, kiraz, elma, üzüm, süs bitkileri, aromatik bitkilerin üretimi, organik tarıma elverişlilik, tarım ürünlerindeki çeşitlilik, hayvancılık, dericilik, süt ürünleri, orman ürünleri, mermer, tekstil ile inanç, kış, kongre, sağlık, spor turizmi gibi çeşitli olanaklar mevcuttur. Ancak bu imkanların ekonomiye kazandırılması konusunda yetersizlikler olduğu görülmektedir. Bu yetersizlikleri üretimden pazarlamaya kadar çeşitli safhalarda görmek mümkündür. İmkanların daha verimli kullanılması, modern üretimin yapılması ve iyi bir pazarlama yapılması gerekmektedir. BAKA, bu imkanlarımızın iyi değerlendirilmesi için iyi bir fırsattır. Özellikle eğitimli iş gücü sağlamada, üretimde,  pazarlamada üreticileri örgütlemede, yatırımları yönlendirme ve desteklemede öncü rol oynayabilir. Turizm değerlerimizin tanıtılması, yabancı yatırımcıların yöremize çekilmesi ve mevcut işletmelerin desteklenmesi konusunda çalışmalar yaparak ileriye yönelik stratejiler oluşturabilir. Kendi başımıza yapamadıklarımızı bölgesel işbirliği imkanlarını kullanarak yapmak akılcı bir çözüm yolu olabilir.