ISPARTA ELMACILIĞINDA DEVLETİN

ÖNCÜLÜĞÜ VE HALİL ÜSTÜN GERÇEĞİ…

 

                                                     Zeki TARHAN –ANKARA

                                                     ------------------------------------

 

                             Elma olayında Halil ÜSTÜN, önce Devlete çalıştı…Ve sonra,Devletin önderliğinde ve Devletin öncülüğünde,Devletin ÖZEL GİRİŞİMCİLİĞİN önünü açmasıyla birlikte,Halil ÜSTÜN de kendi özel girişimciliği ve de teşebbüs ruhu ile,ticari elmacılığı başlatmak amacıyla, kendi ELMA BAHÇESİ’ni tesis ediyordu…

                            Bakın,bütün bunlar nasıl oluyordu: Halil ÜSTÜN, arkadaşlarını devreye sokarak, ELMA ÇÖĞÜRLERİ’nin ve AŞILARI’nın EĞİRDİR FİDANLIĞI’na getirilmesinde yardımcı olmuştu…Halil ÜSTÜN, Eğirdir’in Ziraat Teknisyeniydi ve Isparta Ziraat İl Müdürlüğü’ne bağlı bir memurdu.

                          …Ve Eğirdir Fidanlığında; aşılanmış elma fidanları yetiştikten sonra, Halil ÜSTÜN, kendisine ait “ELMA BAHÇESİ” kurmak ister. Bunun için de Eğirdir Ziraat Bankası Şubesine müracaat eder…

                          …Ve bakın o günleri,Ali Kemal BEDESTENCİ nasıl anlatıyordu:

                         “…Benim Babam Cemal BEDESTENCİ, o zaman Eğirdir Ziraat Bankası Müdürüydü.Babam, Halil ÜSTÜN’e Fidanlık kurması için, ( 5.000,-TL.) Kredi verdi. Halil ÜSTÜN’ün, Eğirdir’de ELMA BAHÇESİ kurmak suretiyle ELMA YETİŞTİRMESİ, tarihî ve de oldukça önemli bir dönüm noktasıdır…

                          Ben Ali Kemal BEDESTENCİ olarak, EĞİRDİR MEYVE FİDANLIĞINI kurdum. Halil ÜSTÜN ise, kendi özel mülkiyetindeki MEYVE BAHÇESİ’ni kurdu…İşte bu olay; EĞİRDİR için, Halil ÜSTÜN için, çok önemli bir tarihî Dönemin başlangıcıdır…HALİL ÜSTÜN HEYKELİ, Eğirdir’e bunun için dikilmiştir. Çünkü; Bahçe kurmak,Ticari ve Ekonomik yönelimdir. Bu olay ise; ISPARTA ELMACILIĞI’nın gelişmesine ön ayak olmuştur…Bütün hadise budur.”

                                                                 ***

                          Burada,Ali Kemâl BEDESTENCİ’den kısaca söz ederek,tekrar Halil ÜSTÜN’e döneceğim. Isparta’lı olan Hemşerimiz Ali Kemâl BEDESTENCİ; 1954-1955’de stajyer,1956-1957’de Ziraat Mühendisi,1993-1994 Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’dır. 1994’ün ortalarında, Hollanda’ya Tarım Müşaviri olarak atanır.Bu görevde (1) yıl kalır. Daha sonra, Roma’ya FAO’ya Daimi Delege Yardımcısı olarak atanır.

                                    

                                                                  ***

                          …Evet,Ali Kemâl BEDESTENCİ hakkında, bu kadar kısa bir bilgilendirmeden sonra, tekrar Halil ÜSTÜN’e dönebiliriz.

                          Halil ÜSTÜN, elma cinsleri olarak; Golden,Starking ve Amasya cinslerini yetiştirir…İlk meyvesinin hasadını,İstanbul HİLTON OTELİ’ne götürüp sattığında; çok iri ve de kaliteli meyveleri gören Otel yetkilileri, kilosuna (50 kuruş) verir.Ve bu satış, Eğirdir ve Isparta’da duyulur duyulmaz, insanlar elma yetiştiriciliğine yönelmiştir artık…

                         Gelin burada, sayın BEDESTENCİ’yi dinlemeye devam edelim:

                         “ …Halil ÜSTÜN’ün, “KAPAMA” dediğimiz,tamamen elma ağaçlarından olan (10) dönümlük Bahçesi, bütün Isparta’lıların ÖRNEK aldığı bir yer olmuştur artık.Burası;bundan böyle ÖRNEK BİR BAHÇE’dir.

                        İşte; FİDANLIK kurulmasıyla, “KAPAMA” Bahçe kurulması farkı budur.FİDANLIK; ana materyali,yani; Fidanları yetiştirir ve Piyasaya verir…İsteyen de bu Fidanları alır,Bahçesini kurar…Örneğin; 1960’a doğru, Orman Mühendisi Kadir KÖKLÜ, Eğirdir’in Yukarı GÖKDERE Köyü’nde,bu şekilde ELMA BAHÇESİ kurmuştur.

                        Halil ÜSTÜN, Bahçeyi ilk kurandır.Rahmetli Veteriner Hekim Mehmet ÇAĞLAR, ve kardeşi Fikret ÇAĞLAR, Gazeteci-Yazar Mustafa KURTAY kısa süreli aralarla Meyve Bahçeleri kurmuşlardır…”

                                                                  ***

                     DSİ Genel Müdürü DEMİREL’dir. Yani; CUMHURBAŞKANI BAYAR’ın “Bizim su Müdürü” dediği “ÇOBAN SÜLÜ”.  Su Müdürü DEMİREL, Eğirdir Gölü’nden KOVADA’ya giden Çayı ıslah ederek, BATAKLIK denilen “SULAK ALAN’ın bu Çay’a akmasını SAĞLADI… ve BATAKLIK KURUTULDU!!!

                    İşte; Bu kurutulmuş olan BATAKLIĞIN üzerine, ( 500 ) Dönümlük “EĞİRDİR FİDANLIĞI” kurulmuş oluyordu…

                                                                 ***

                    Ali Kemâl BEDESTENCİ, 1957 Ekimine dek, Ziraat Mühendisi olarak EĞİRDİR FİDANLIĞI’nda çalışır…Ondan sonra Askere gider. BEDESTENCİ; Bu Fidanlıkta aşı yapmıştır,ayrık otları temizlemiştir, Fidanlığın dört bir tarafına,RÜZGÂR EROZYONU’nu önlemek için,bizzat 500-1000 adet Kavak Fidanı dikmiştir…Ve bu Fidanlar; Eğirdir Gölü’nden gelip, KOVADA VADİSİ’ne giden RÜZGÂR EROZYONU’nu önlemiştir.

 

                                                               ***

                     İşte Bataklıktan yaratılan ve BOĞAZOVA’nın bağrından bir GÜNEŞ gibi doğan ELMA ORMANI’nın kuruluş öyküsü de böyle. BABA, Isparta’dan Antalya’ya Helikopterle uçarken, BOĞAZOVA üzerinden geçişini şöyle anlatır: “…Elma ağaçlarının çiçek açmış hali,beyaz gelinlik giymiş bir Geline benzer BOĞAZOVA!!! Ve O’nunla ne kadar övünsek az.” Der…

                   Bugünkü MARİM’le de ne denli övünsek az diyoruz ve burada nokta koyuyoruz yazı dizimize.

                    Hoşça kalın,sağlıcakla kalın…

                                                                 

                                                                ------- 0 ------