Isparta’nın sorunları ve gerçekler artık yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Yıllardır söylediğim ve sürekli kaleme aldığım, düşündüğüm hususlar birer birer gerçekleşmeye başlıyor. Geçtiğimiz hafta sonu Belediye meclis toplantısında Belediye Başkanı Günaydın’ın yetki tartışmasının sonucunu öğrenmek için toplantıya katıldım. Gündem maddeleri görüşülürken ilginç konulara da tanık oldum.....



 Yazımın başlığında da dile getirdiğim ‘Isparta sahipsiz mi’ sorusunun cevabını bulmaya çalışacağız. Bu söylemi ben hep söylüyordum ama meclis toplantısında DP meclis üyesi, Borsa Meclis Başkanı Nuri Selçuk yüksek sesle dile getirdi. Selçuk, Isparta’nın sahipsiz olduğunu söylerken, birçok acı gerçeğin de altını çizmiş oldu. Acaba Selçuk ne demek istedi, kimleri kastetti, onu bu düşünceye iten faktörler nelerdi, bütün bunlar sorgulanmalı ve cevabı bulunmalı....

 

 Demokrat parti meclis üyesi Nuri Selçuk’un bu çıkışı medyaya geniş olarak yansıdı. Selçuk, belediye meclisinin siyasi baskı altında kaldığını ve özgür iradesini yansıtamadığın, İstihdam sorunu yaşayan Isparta’da yatırımcıların engellendiğini söyledi....



 Ispartadaki yerel gazeteler belediye meclis toplantısınadaki gelişmeleri manşetten okuyucularına duyurdular., Yatırımlarda kamuya öncelik veren meclisin özel sektörü beklettiğini dile getirdiler. 

Hilton grubunun 5 yıldızlı otel inşaa edeceği alandaki istenilen imar tatilatının geciktirilmesine bir anlam veremeğini ifade eden gazetelerin kaleme aldığı haberde belediye Meclis üyesi Nuri Selçuk’un görüşlerine yer verdiler.

Belediye yönetimini adaletsiz davranmakla ve yatırımlara engel olmakla suçlayan Nuri Selçuk’un bu çıkışına imar komisyonu üyesi Tevfik Katırcıoğlu ve Başkan Günaydın cevap verdiler.    Bir sonraki meclise ertelenen imar değişikliği tatilatının en kısa zamanda tamamlanması ve yatırımcının önündeki engellerin ivedikli olarak kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.

 Siyasi görüşü ne olursa olsun, Ispartaya bir çivi çakanın anlından öpmemiz gerektiğinin altını çiziyorum. Isparta bugüne kadar ne kaybettiyse hep şu kısır siyasi çekişmelerden kaybetmiştir. Her gelen yerel ve genel iktidar bir önceki yerel ve genel iktidarı kötülemiş, siyaseti ön planta tutarak şahsi çıkar ve menfaatlerin peşinde koşmuştur.

 Bu arada daha önceki yazımda dile getirdiğim başkan Günaydının yetkilerinin alınması hususundaki görüşlerimi birkez daha ifade etmek istiyorum. Yatırım ve hizmet için verilen yetkiler, ben seni sevmiyorum verdiğim yetkiyi geri alıyorum mantığı ile geri alınamayacağını, kaybedenin Isparta olacağını söylemiştim.

Cuma günü yapılan meclis toplantısında yetkilerin geri alınması konusu tatlıya bağlyandı ve gündemden düşürüldü. Yani adalet yerini buldu. Sayın belediye başkanı Günaydın bu konudan nasıl rahatsızlık duyduysa, Ispartaya yatırım yapmak isteyen ama önüne bir dizi bürokratik engel çıkartılan özel sektör yatırımcısıda tıpkı sizin gibi üzgün ve hak etmediği bir tavırla karşı karşıya.

Bu nedenle sayın Başkanın, ikinci dönemindeki başkanlık makamının ağırlığını ve gücünü hissetirerek Ispartaya yatırım yapmak isteyenlerin önünü açması ve Ispartanın istihdam sorununun çözümüne katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Herşey Isparta için... Saygılarımla...