Adnan Taşar'ın Yazısı..

Aslında işim gereği her gün önünden geçiyordum.

Binaların yavaş yavaş yükselişini,güzelleşmesini, çevre düzenlemesini izledim. Türkiyede ilk üçe giren haliyle,, başbakanın katılımıyla açılışı yapılıp, hasta kabulune başladı.Isparta Devlet Hastaneleri ve Doğum Hastanesi oraya taşınmış, hepsi tek çatı altında toplanmışlardı.Dışarıdan gözlemim gelen-giden araçların yapılan akıllı düzenlemelerle trafik sıkışıklığına sebep olmadığıydı.

Eşimin göz kontrolünü bahane ederek Isparta Şehir Hastanesi’nin yolunu tuttuk.Büyük ana kapıdan kalabalığa karışarak içeri girdiğimizde nereye gideceğimizi bilemez haldeydik.İlk dikkatimizi çeken düzenli araç trafiğiydi,hiç bir araç gelişigüzel park etmemişti.Otomatik kapılardan içeri girdiğimizde bir örnek giyinmiş kızlar bizleri karşıladı.Gideceğimiz yerin tarifini alarak o tarafa yöneldik.İkinci kata çıkacağımızdan bizi bir sürü asansör ve kocaman yürüyen merdiven karşıladı.Rahatça üst kata çıkıp eşimin hasta kaydını yaptırdığımızda gözüm saate takıldı,dokuzu on geçiyordu.

Bekleme salonunu geçip muayene odalarının bulunduğu koridora geldiğimizde, yine buradaki görevli kızların yönlendirmesiyle göz ölçümünü yaptırdık,çünkü ölçüm yapılmadan muayene yapılmayacaktı.Biraz sonra farkettik ki sıra düzgün gitmiyordu,65 yaş üstü hastalara pozitif ayrımcılık yapılarak,onlara sırada öncelik tanınıyordu.Ayrıca koridorda sekiz doktor odası saymama ragmen, ancak iki yerde muayene yapılıyordu.Kızların açıklamasına göre biri ameliyatta biri,heyet toplantısında gerisi izinliydi.Eşim başta olmak üzere bütün hastalar da iki doktorla akşama kadar sıranın bizlere gelmeyeceğini düşünmeye başladık.

Koridor kalabalıklaşınca yine kızların ikazıyla bekleme salonuna geçtik, çünkü burada otururken sırası gelenleri ekranlardan izlemek mümkündü.Sıkıldıkça ana koridora çıkıp dolaşıyorduk.O zaman farkettim ana koridorlarda cep telefonları sinyal almasına karşılık,muayene odalarının bulunduğu yerlerde çalışmıyordu, ciddi bir eksiklikti ama zamanla düzeltilebilirdi. Bununla birlikte büyük salonlar insana ferahlık veriyordu.Girişteki bekleme salonu ve mütevazi kantin gayet sakindi.Derken sıra hızla ilerledi ve saat on biri geçerken nihayet sıra bize de geldi. Ekrandan görüp içeri girdiğimizde gerekli her cihazın sağlandığını,içeri de klimayla güzel bir çalışma ortamı sağlandığını gördük.Genç bir doktor ciddiyetle şikayetimizi dinledi,kontrollerini yaptı,önce bulduklarını açıkladı, en sonra da reçetesini yazdı.

Doktorumuzun bekleyerek sinirleri bozulan hastayı rahatlatma şekli hoşuma gittiğinden çıkarken teşekkür etmeyi unutmadım.Hastaneden çıkarken rahatlamıştık,çünkü işimizi halletmiş elimize reçete verilip,savuşturmamış, önce açıklama yaparak problemi anlatmıştı.Anlaşılan şehir hastanesi alıştığımız kalıpların dışında yeni bir felsefeyle çalışıyordu.Elbette zaman geçtikçe halkımız da bu anlayışla yönetilen şehir hastanesine sahip çıkacaktı.Isparta şehir hastanesinin daha da gelişmesi dileğiyle herkese acil şifalar diliyorum.