AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, 15 Temmuz hain terörist darbe girişiminin 1.yıldönümü dolayısıyla çok önemli açıklamalarda bulundu.

Bu ülkeye demokrasi dersi vermeye çalışanların demokrasiden ne kadar uzaklaştıklarını gördük.

15 Temmuz önemli bir tecrübedir. Ne kadar haklı olduğumuz 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Milletin istiklali, istikbali için, canı pahasına ortaya koyduğu  üstün fedakarlığı kimse yok sayamaz.

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, 15 Temmuz hain terörist darbe girişiminin 1.yıldönümü dolayısıyla Akdeniz'e çok önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz tarihini Dünyaya unutturmayacaklarının altını çizen Zabun, FETÖ ile ilgili mücadelede gelinen son noktayı da anlattı. İşte Zabun'un o açıklamaları:

OYUNUN BOZULDUĞU TARİHTİR

"15 Temmuz, milletin komple siyasi görüşüne, farklılığına bakmadan püskürttüğü ve ülkenin üzerinde oynanmak istenen oyunu bozduğu tarihi bir gündür. Ben her zaman söylüyorum. Bu ülke daha önce de dabreler gördü ama hiçbir zaman böylesi bir hadise ile karşı karşıya kalmamıştı. Darbenin ötesinde bir ihanet girişimi. Bu ülkeyi bölmeye dönüp, kaosa sürüklemeye dönük bir ihanet girişimiydi. Milletimizin fedakarlığı ve cesareti ve gözü karalığı sayesinde hesap yapanların hesaplarının alt-üst edildiği gün olarak tarihe geçmiştir.

SİYASİ BİR ORGANİZASYON DEĞİLDİR

Dolayısıyla o günkü süreç içerisinde 15 Temmuz'un resmi tatil olarak değerlendirilmesine ilişkin karar yürürlüğe girmişti. Artık bu saatten sonra 15 Temmuz bir resmi tatil olarak kayıtlara geçti. 15 Temmuz'a yaklaşırken programla ilgili gerekli hazırlıklarımızı da sürdürüyoruz. Biz bunun siyasi parti organizsayonundan ziyade devletin organizasyonu olarak değerlendiriyoruz.

İHANET İÇİNDE OLAN AKTÖRLER BÜYÜK BÜYÜK BİR DERS ALDILAR

Bu millete, devlete sadakatle bağlı olan, her zaman ifade ettiğimiz gibi 'tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet' düsturu içerisinde meselelere bakan tüm anlayışlar 15 Temmuz'da ülke savunmasının, vatan savunmasının de demek olduğunu çok iyi gördü. Siyasi farlılıklarımız olsa bile, devlet meselesi, vatan meselesi, bayrak meselesi, millet meselesi gündeme geldiğinde bu hassasiyetleri taşıyanların biraraya gelebildiğini çok iyi gördük. Ve artık dışardan gelen veya ihanet şebekesinin içerisinde olan aktörler şunu gördüler: Siyasi farlılıklarımızdan yola çıkarak bu milletin arasında çetin çatlaklar var gibi kendi ortaya koydukları yanlış anlayışın boş olduğunu hep beraber görmüş oldular. Çok önemli ders oldu.

VATAN, MİLLET, BAYRAK VE EZAN SÖZ KONUSU İSE...

Belki hala 15 Temmuz'da olduğu gibi bu hassasiyetleri taşımayan insanlar olabilir. Onların farklı düşünceleri hala devam ediyor olabilir. Ama bu milletin genel düşüncesine halal getirmez. Dolayısıyla ders olarak değerlendirecek olursak; vatanımız, bayrağımız, ezanımız, devletimiz, milletimiz söz konusu ise bizim başka ufak-tefek anlayış farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak, buna sahip çıkmanın ne derecede önemli olduğunu gördük. Bu ülkenin geleceğe kardeşlik atmosferi içerisinde daha güçlü yürüyebileceğini hep beraber tecrübe ettik. 

MİLLETİN SADATAKİNİ GÖRDÜK

Hiçbir artniyetli insanın, binlerce yıllık kadim kültürü olan, geleneği olan bu milletin üzerinde yaptıkları ihanet hesaplarının asla karşılık bulmayacağını, Türkiye'yi başka ülkelerle karıştırmamaları gerektiğini milletçe en net bir şekilde ifade etmiş olduk. 7'sinden 70'ine kim varsa bu ülkeye sadakatle  bağlı olduğunu gördük. Yine bu ülkenin belirtilen değerler söz konusu olduğunda ne kadar kısa süre içerisinde şehadeti göze alarak, gaziliği göze alarak koşturduğunu gördük. 

DEMOKRASİ DERSİ VERMEYE ÇALIŞANLARIN ANTİDEMOKRATİK OLDUĞUNU GÖRDÜK

Demokrasinin önemi son derece kavrandı. Demokrasinin bu ülkede ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Ve demokrasimizi güçlendirmemiz gerektiği, önümüzdeki süreç içerisinde daha üst noktalara taşımamız gerektiği anlaşıldı. Bir başka ortaya çıkan hususta şu, bu ülkeye demokrasi dersi vermeye çalışanların kendi kişisel çıkarları devreye girdiğine ne kadar antidemokratik oldukları, demokrasiden ne kadar uzaklaştıklarını gördük. Ama ülkemizin demokrasisisine ne kadar bağlı olduğunu, bu iş için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu da anladık. 

15 TEMMUZ'U CEPHEDE 16 NİSAN'I SANDIKTA KAZANDIK

Biz 15 Temmuz'u cephede kazandık, 16 Nisan bu işin masasıydı. Milletimizin kararı ile son derece önemli değişiklikler yapıldı. 1982 Anayasası'nın hegomonik yapılarından önemli bir kısmını daha tarihin çöp sepetine attık. Bunlardan bir kısmı gerçekleşti. Bir kısmı ilk genel seçimde devreye girecek. Eğer seçimler normal tarihinde gerçekleşirse Kasım-2019 olarak gözüyor. Kasım-2019'da yapılacak birlikte seçimle birlikte devreye girecek hususlar var. Ama şu bir gerçek. Türkiye açık pozisyonlarını 15 Temmuz'dan çıkardığı dersler sonucunda 16 Nisan'da önemli ölçüde kapatmayı başarabilmiştir. Bu tür ihanet girişmlerine karşı sistemdeki açıklar kapatılmıştır.

Haklılığımız 15 Temmuz'da ortaya çıkmıştır    

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, "15 Temmuz hadisesini basite almamalı, bunu basit bir hadiseymiş gibi görmemeli" diye konuştu.

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, 15 Temmuz'un 1'inci ölüm yıldönümünde FETÖ ile mücadelede gelinen son noktayı anlattı. 15 Temmuz'un çok önemli bir tecrübe olduğunu belirten Zabun, Türkiye'de 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra başlayan amansız mücadeledeki haklılığın bu tarihte ortaya çıktığını ifade etti. Zabun, şöyle konuştu:

ÇOK ÖNEMLİ MESAFELER ALINDI

"FETÖ ile mücadelede başından beri ifade ettiğimiz bir şey var. 15 Temmuz'da o sıcak atmosfer ile birlikte 'belirli öncelikler çerçevesinde bu mücadele verilecek' demiştik. Nedir bu öncelik? 1) Elinde silah gücü olanların tasfiye edilmesi. Yani Askerimizin, polisimizin içerisine sızmış, terör örgütü mensubiyeti olan unsurların temizlenmesi. 2) Sözü silah gücünde olanların temizlenmesi. Her ikisi de son derece önemli. Birisi ülkenin güvenliğini, huzurunu, barışını ve savunmasını ilgilendiren bir alan. Dolayısıyla bu alan içerisinde farklı mekanizmalardan emir alan kişilerin ülkemizin barışını ve huzurunu üstlenmiş kamu kurumlarımızın içerisinde barınması doğru değildi. Bu önemli bir riskti.

Biran önce temizlenmesi gerekiyordu. Bu konuda önemli mesafeler alındı. Halen bu çalışmalar titizlikle sürdürülüyor. Özellikle Adalet mekanizması içerisinde kırı kırk yararak bir mücadele sürdürülüyor. Öbür taraftan söz silah gücünde olan yani kilit noktadaki idarecilik misyonu olan ve yargı içerisinde söz söyleme veya söylediği söz güçlü olan unsurların temizlenmesi noktasında önemli mesefeler alındı. Bunun ötesinde ücüncü basamakta kamu kuruluşlarının değişik birimlerine sirayet etmiş, işleyişi sabote etmeye çalışan kişilerin mücadelesinde de önemli mesafe alındı. 

UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE

Bu mücadelenin değişik şekilleri var. Önce şüphe duyulan kişiyle ilgili açığa alma, arkasından araştırma yapıldıktan sonra ihraç  müessesesinin çalıştırılması. Bir başka noktada cezai soruşturma yürütülmesi noktasında çalışmalar yürüyor. Öbür taraftan sivil unsurların içerisinde finans kaynaklarını oluşturmak suretiyle terör örgütüne güç transferi yapan unsurların tasfiyesi de yapılıyor. Bu işin örgütün belli bir disiplin içerisinde sürdürülmesini sağlayan sivil yapı içerisinde organizasyon unsurlar var. Bunlarla ilgili önemli çalışmalar yapıldı. Bu uzun soluklu bir mücadele. Bundan sonraki süreç içerisinde de mücadele devam edecektir. 

'BU İŞ BURADA BİTTİ' DİYEMEYİZ

Hiç kimse yaşanılan 15 Temmuz hadisesini basite almamalı, bunu basit bir hadiseymiş gibi görmemeli. Bunu hep birlikte milletçe müşade ettik, gördük. Bu ülkenin cumhurbaşkanına hayatına kastedecek kadar gözü dönmüş, tehlikeli bir yapıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla milletçe bu işe gerekli moral ve motivasyon desteğimizi gerekse bilgi paylaşımı desteğimizi vermek zorundayız. Maalesef toplumun içerisinde gereksiz, anlamsız suçlamalar ve iftiralar yapılabiliyor. Ama devletimiz bu konuda hassas davranmakta, süreç doğru bir şekilde yürütülüyor. Bizim 'artık bu iş burada bitti' dememiz mümkün değil, doğru değil. Bunun devam edeceğini, devam etmesi gerektiğini hepimiz bilmesi gerekir. 15 Temmuz önemli bir tecrübedir. Ne kadar haklı olduğumuz 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Milletin istiklali, istikbali için canı pahasıan ortaya koyduğu üstün fedakarlığı yok saymamız mümkün değildir. Bu mücadeleyi gevşetecek olursak milletimizin ortaya koyduğu cesur duruşa ihanet etmiş oluruz."