Türk milletinin arifliğini ve ferasetini hafife alan bu kesimlerin gözünün kör durumda olduğunu ifade eden MHP Milletvekili 3. Sıra adayı Ziya Nuhoğlu, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Oysaki Türk milleti bilgece bir biçimde olayları görmektedir. Açılım figüranlarının, gerçekte,  asıl mutfak ve asıl merkez olan Okyanus ötesine sürat motoru ile açıldıklarını ve açıldıkları uzak bir o kadarda yabancı denizlerde boğulacaklarını da görmektedir.

 Açılımlar sürecine birazda yakından bakalım. Kazanılan ne var? Her 24 Nisanda ABD başkanı soykırım diyecek mi, demeyecek mi diye yüreği hop oturup hop kalkmaya devam etmiyor mu? Ermenistan'ın hangi politikası değişti. Türkiye'ye bakışında zerre kadar değişiklik, yumuşama oldu mu? Ama kesin olan bir şey oldu, yıllardır Türkiye'nin hem Kafkasya'da,  hem Türk Cumhuriyetleri arasında biricik müttefiki, kardeş ülkesi Azerbaycan Devleti ile ilişkileri ağır hasar aldı. Daha önemlisi Rus esareti zamanından beri yönünü, umudunu, bağımsızlığını Anadolu'daki kardeşlerine bağlamış Azerbaycanlı kardeşlerimizle aramıza asla olmaz denilen soğukluk ve şüpheler girmiştir.

Kuzey Kıbrıs AB üyesi mi oldu, hangi ülke tarafından resmi olarak tanındı da bizim haberimiz olmadı? Yıllardır Rum'un istediği AKP eliyle yapıldı, zorlu müzakereci, tavizsiz Anavatancı-Türkiyeci Denktaş koltuğundan kaldırıldı. Şimdi de Adada 'Türkiye defol' diye pankart açanlara fırçaya kalkan Başbakan attığı tohumların üstünü kapatma derdinde. Kıbrıs'ın kaderini AB'nin ve AB'cilerin eline teslim eden bir Başbakana 'Kıbrıs'ın milli bir dava' olduğunu hatırlatacak bir vatan evladı partisinde de mi yoktur?

Önce Kürt açılımı diyip sonra çark edip demokratik, en son bu da kesmeyip "Milli Birlik ve kardeşlik" adlı projesi olarak projelendirilen açılım ihaneti AKP'nin artık klasikleşmiş parti politikasını ele vermektedir. Oyum düşer, Milliyetçiler beni tefe koyar korkusu hızlı bir dümen hareketine neden olmuştur. Şimdi de utanmadan sinsi bir başka iç siyaset açılımını başlattıklarını görüyoruz: "Milliyetçilik açılımı"(!).  Referandum sürecinde çok açık biçimde ortaya çıkan bu açılım vasıtasıyla hem Milliyetçi Hareket Partisi içine çengel atmak, akıllarınca Milliyetçi Hareket Partisi içinde ikilik ve hizipleşmeyi körüklemek çabası devreye sokulmuştur. Meclis kürsüsünde Ülkücü şehidimiz için dökülen timsah gözyaşları, ardından "ben Milliyetçi Hareket Partisi içindeki Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum" laflarının tv'de meydanlarda söylenmeye başlanması, son olarak da kanca atılacak ünlü Ülkücü isimleri meclise taşıyarak sinsi planı tamamlamak. Nitekim son Bozkurt polemiğinde, Bozkurtu bir sembol değil de, kendi ideolojik arka planının ve bilinçaltının dışa vuruşuyla bir hayvan olarak gören seviyesiz yaklaşımla karşılaştık. Bozkurtu bir hayvan ve Ülkücüleri de hayvana tapan ırkçılar olarak gören bu anlayışı, Ülkücü camia yakından tanımaktadır. Türk Milliyetçiliğine düşmanlık bakışı ile bir kez daha Başbakan kendi kendine tuş olmuştur. Hep sıkıştığında ve sinsi bir plan kurduğunda aklına gelen "Ülkücü kardeşlerim" söylemiyle şimdi gönül alma turlarına girecektir. Biz Başbakanın hızlı tüccarlık ve yalancı pehlivanlık tavırlarını çok iyi biliyoruz. Kısacası oy avcılığı, fırsatçılığı, siyaset hırsı ve milli dava yoksunluğu had safhada bir kaptanın dümende olduğu ülke yönetimi herkesi kaygılandırmalıdır.

 Mısır vurguncusu, gemi dolguncusu, .....  bürokrasiye, emniyete, yargıya yönelen ele geçirme çabaları ve seçim sonrası için servise hazırladıkları Anayasa değişikliği artık yalnız bir seçime değil, yeniden bir Kuvay-ı Milliye ruhunun canlandırılarak gayri milli zihniyet ve sızmaların defedileceği bir seçimle baş başa olduğumuzu göstermektedir.  Türk Milletinin sağduyusu artık bu iktidar gücü ve nimetlerinin şımartıp yoldan çıkardığı arsızlara dur diyecektir. Türk Milleti devletine de, vatanına da, birliğine de sahip çıkarak kendini hafife alanlara büyük bir ders verecektir. Sadece ülkesiyle sınırlı kalmayıp Türk milletini hesaba katmadan köprü başlarını tutanlarla işbirliği yapmayı yeterli görenlere, Okyanus ötesinde tezgah kuranlara, toplumsal mühendislik yapanlara da çok anlamlı bir uyarı gönderecektir” dedi.