Sevgili dostlar, beşeri becerileriyle, yetenek ve kabiliyetleriyle, müteşebbis ruhlarıyla Isparta’nın gelişmesinde, kalkınmasında emeği olan ve bu yolda rol model olan birbirinden değerli insanlar var. Bu değerli şahsiyetlerin yılların birikimi ve tecrübesiyle oluşan fikirleri, düşünceleri benim için her zaman çok değerli olmuştur.
 Bunlardan birisi de Karabulut Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Süleyman Demirel OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabulut. Dişiyle, tırnağıyla alın teriyle faaliyete geçirmiş olduğu şirketlerinde hem yüzlerce insana istihdam sağlıyor hem de milli ekonomiye katkı sunuyor.


Geçtiğimiz hafta “ahbapla”  ki Mustafa Beyin kendi meşhur deyimidir bu söz. Kendisiyle “ahbapça” sohbetimiz olmuştu. Söz Isparta gülünden açılınca ahbap, çok doğru bir tespitte bulunarak, sözü ta 2000’li yıllara götürdü.


2002 yılında Japonya ve G. Kore ortaklığında düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonasına gittiğini belirten ahbap, o yılları şöyle anlatmıştı; “Ben gittiğim her yerde gözlem yaparım. Burada ne üretiliyor? Ne alınıp, ne satılıyor? En fazla neye talep var? Bütün bunları gözlemlerim. O yıllarda uzak doğuda kozmetik ürünlerinin ne kadar değerli olduğunu, ne kadar talep edildiğini gördüm. Japonya’da, Güney Kore’de kozmetik sanayinin müthiş alt yapısını gördüm. Fransa o yıllarda uzak doğu ülkelerinin kozmetik pazarına henüz daha girmemişti bile. Eyvah, biz Isparta olarak treni kaçırdık dedim. Burada böyle bir kozmetik altyapısı kuruldu da, biz Isparta olarak neden 1 liralık gülsuyuna talip olduk? Neden sadece 1 liralık gülsuyunun peşine düştük? Neden yıllarca sadece gülsuyuyla avunduk, durduk? Diye aklıma geldi ve çok üzüldüm. Tabi aradan yıllar geçti, Isparta’da kozmetik alanında çok güzel şeyler yapıldı. Ancak hala yeterli değil. Hala Ar-Ge’ye gereken önemi vermiyoruz. Hala gülün, lavantanın, zambağın hakkını tam olarak veremiyoruz.”


Sevgili dostlar, Mustafa Karabulut’un özeleştirisine katılırsınız veya katılmazsınız. Ancak şu tespiti de yapalım, şükür bize verilen nimete vermiş olduğumuz değerle ölçülürmüş.  Acizane şahsi düşüncem; hayatımız boyunca yaptıklarımızla birilerinin hayatına olumlu yönde dokunurken, yapamadıklarımızla da ne kadar çok insanın kaderiyle, hayaliyle oynadığımızın farkında bile değiliz. Gül nimetine daha fazla değer verseydik de daha fazla insanın hayatına, rızkına dokunabilseydik keşke.  
Son yıllarda kozmetik alanında Isparta’da birçok atılım yapıldı. Gülbirlik, Sebat Gülyağı, İksir Kozmetik ve daha birçoğu kendi markasını oluşturdu. Allah hepsinin yolunu, yönünü açık etsin. İnşallah daha fazla başarılı olurlar da Isparta kozmetikte hak ettiği yere gelir. Önce sağlık sonra kolaylık dileklerimle hoş çakalın.