Isparta Belediyesi’nin geçmiş yıllarda yaptığı kamulaştırma hataları ve işçi mağduriyetlerinden kaynaklanan 30’a yakın davasının halen devam ettiğini belirten Başdeğirmen, “Mahkemeyi kazananlar tek tek geliyor, hesaplara haciz gönderiyor. Buradan 250 milyon TL’ye yakın görünmeyen borç çıkacağını öngörüyoruz” dedi.

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, ITKM’de nasıl çözüm bulunduğunu anlatırken ‘samimiyete’ dikkat çekti. Başdeğirmen, şöyle konuştu:

“TMSF kayyum heyetini ziyaret ettim. İstişarelerde bulunduk. Camimizin açılması gerektiğini anlattık. Daire başkanlarımız, genel müdürlerimiz en az 10 kez geldi. En sonunda TMSF Başkanımız geldi. Orayı gezdik. Caminin yapımına karar verilmişti, süreci hızlandırdık. Kadir Gecesi’nde camimizde ilk namazımızı kıldık. Orayı açtıktan sonra yıllardır bakılamayan, boş kalmış bir sokağımız vardı. Yollar harap olmuş. O caddeye girdik, düzenledik. Orada bir çocuk parkı oluşturduk. Caminin açılması ile beraber çevresini düzenledik. Çok güzel bir ortam oldu. Caminin açılması bile esnafa hareketlilik getirdi, canlılık geldi. İnsanlar mutlu oldu. Biz bu işin bitirilebileceğini gösterdik. Şu anda geçmişten gelen hukuki sürecin devamı ile alakalı görüşmeler içerisindeyiz. Aramızda herhangi bir anlamazlık yok. Biz konuyu meclisin yetkisine bıraktık. Ticaret ve Kültür Merkezi sadece AK Parti’li arkadaşlarımızın sorumluluğunda değil. Meclisimizde grubu olan İYİ Parti ve MHP’li arkadaşlarımız da bu işin içinde olmalı. ‘Ben belediye başkanıyım, böyle olacak’ demiyoruz.

İNŞAAT BAŞLAYACAK

Görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. ITKM’nin sorumlusu TMSF yetkilileri ile iyi diyalog içerisindeyiz. Gün aşırı görüşmelerimiz oluyor. Hukuki görüş almamız gerekiyordu. Problemsiz işe başlanması için görüşümüzü aldık. Arkadaşlarımızla bunları paylaştık. En kısa zamanda inşaatımız başlayacak. Kısa sürede bitirmek istiyoruz. Hukuki süreç içerisinde geçmişten gelen olumsuzlukları temizlemek kolay değil. İnşaat başladığı zaman 1 yılda bitecek. Bazı arkadaşlarımız ‘Kaç dükkan kazanmışız, kaç dükkan kaybetmişiz. Alacağımız nedir’ gibi konuşmaları oluyor. Ben diyorum ki ‘geçmişle ilgili devletimiz ilgilensin. Onlar ilgilensin. Biz ileriye bakalım. Yapılması gerekenleri yapalım’ dedim. Memleketimiz artık bu konuyu konuşmasın. Biz ileriye bakıyoruz. Sözleşmemizi imzaladıktan sonraki 1 yıl içinde tamamlayacağız. Bana da bu gücü milletvekillerimiz veriyor, cumhurbaşkanımız veriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi destekliyor.”

sukru-baskan-(2)-001.jpg

Belediye’nin parası hepimizin parası

Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Isparta Belediyesi’nin 1 kuruşunu dahi boşa harcamayacağının sözünü verdi.

Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, kayısı bahçelerinde Isparta Ün’e röportaj verdi. 100 günün sohbetini yapan Belediye Başkanı Başdeğirmen, nasıl bir belediye bulduğunu özetledi, yönetim anlayışına ilişkin şifreleri paylaştı. İşte Başdeğirmen’in açıklamaları:

SORUMLULUK SAHİBİ BİR

İNSAN OLMAK KOLAY DEĞİL

“Sorumluluk almış bir insan olarak burada olmak daha zor. 31 Mart seçimlerinden sonra tüm vatandaşlarımızın desteğiyle AK Parti belediye başkanı olarak seçildim. Çok yüksek seviyede ziyaretçi akını ile karşılaştık. Bunlar bizleri çok mutlu etti. Hem partim açısından hem şahsım açısından çok güzel şeyler. Gelip-giden oldukça daha çok mutlu oluyor ve şevk alıyoruz. Her dostumuzdan fikir alıyoruz.

635 MİLYON VAR DEDİLER BİR BAKTIK Kİ 600 BİN TL VAR

Yeni bir görev devraldık. Hayali sukuta uğradık. Kasamızda 630 milyon TL para var’ demişti. Biz o kadar olmadığını biliyorduk. Vatandaşlarımız ‘630 milyon para var’ diyorlardı. Daha önce yapılan röportajda sayın Başkan ‘635 milyon TL para var’ demişti. İnsanlar ‘kasada 635 milyon TL para var, çok büyük’ diyorlar. Geldik gördük ki böyle bir para yok. 600 bin TL para vardı. Söylendiği gibi 635 milyon değil. Baktık ki asfaltımız yok. Geldiğimizde 1 kilo bile bütüm yoktu. Gelir gelmez mezarlık konusu vardı. İşgal nedeniyle kirası ödendi. Ondan sonra paramız kalmadı. ‘Neler yapabilirizi’ konuşmaya başlayınca devletimizin vermiş olduğu desteklerden çok daha düşük destek geldi. Öyle olunca tasarruf tedbirlerini üst seviyeye taşımak zorunda kaldık.

ISPARTA BELEDİYESİ’NİN

250 MİLYON GİZLİ BORCU VAR

Hemen esnafa ödenmesi gereken 28 milyon TL borcumuz vardı. 35 milyon görünen, kayıtta borç vardı. Bunun yanında gizli borçlar varmış. Daha sonradan çıkmaya başladı. Daha önceden belediyenin yaptığı iş ve işlemlerden hukuka yansıyan konular vardı. 30 tane mahkemesi sonuçlanmış konular önümüze geldi. Bocaladık. Bütün hesaplara anında haciz kondu. Ramazan Bayramı’ndan 1 gün önce işçilerimizin ikramiyesi ve esnafımıza para vermek istedik. 1.1 milyon TL para biriktirmiştik, ödeme planı yaptık kalkarken önüme bir not geldi 1.1 milyon TL haciz geldi. O bayram o parayı dağıtamadık. Bunlar ani gelen konular. Dün 609 bin TL’lik mahkeme sonucu geldi. Belediye ile vatandaş arasındaki anlaşmazlıklar olmuş, vatandaş dava açmış. 4 ayrı dava sonucu geldi. Toplamı 53 milyon TL. Daha geride 30 tane var. Gizli borç, görünen değil. Örneğin bir tane personelimiz işten çıkarılmış, tazminat hakkı kazanmış. Davası sonuçlandı 236 bin TL olarak ödedik. Bu ödemeler bizi yoruyor. Görünen kayıtta 35 milyon ama içine girdiğiniz zaman hesabını yapamıyorum. 250 milyon TL ilk etapta gelecek borç görünüyor. Bunlar beklemediğimiz borçlardı. Beklemediğimiz konularla karşılaşınca sıkıntıya girdik. Sonra Danıştay’ın aldığı karardan sonra imarda ruhsat işlemleri durdu. İnşallah açılacak. Bizim başlangıcımıza geldi. Ama Allah’a şükür halledemeyeceğimiz konular değil.

İŞÇİ MESAİ ÜCRETLERİNİ

512 BİN’DEN 80 BİNE DÜŞÜRDÜK

Geldiğimizde ocak ayında fazla mesai ücreti 512 bin TL idi. Şubatta 200 bin TL. 1752 işçi ile çalışılıyor ama mesai veriliyor. Hemen vardiya sistemine döndük. Bir yerde çalışan 200 kişi varsa, 3’e böldük. Noldu? Vermiş olduğumuz 590 bin TL’lik mesai 80 bin TL’ye düştü. Çalışanlarımız bundan rahatsız olabilir ama mesaiyi ortan kaldırdık. Verimli çalışıyoruz. Maaşı yüksek olan arkadaşlarımız var. Aynı işi yapan insanların arasında fark var. Bunları dengeliyoruz. Personelimizi  çağırıyor, anlatıyoruz. Onların da oluru ile maaşları dengeliyoruz. Personelimiz bu çalışmalarımıza destek veriyor. Ben de onlara teşekkür ediyorum.

SEÇİM İÇİN 141 KİŞİ İŞE ALINMIŞ

Son dönemde belediyemize 141 eleman alınmış. Bu kadar personel ihtiyacı olmaması lazım. Seçim döneminde alınmışlar. Bu arkadaşlarımız seçim döneminde çok aktif olmuşlar. Seçim için işe alınmışlar. Seçim için çalışmaları yerde çalıştırılmışlar. Diyorlar ki ‘işçilerimizin yerini değiştiriyorsunuz’ Hiç birini çıkarmadık. Seçim döneminde girmiş olmalarına rağmen, seçim bürolarında çalıştırılmalarına rağmen çıkarmadık. Seçim bürosunda çalışına mesai yazılmış. Bu personelimizi sıkıntıya sokmadık. Çalışan işine devam ediyor. Ama karşı gelenler, bizimle çalışmak istemeyenler olabiliyor. Bunların da toplamı 16 kişi. Biz 16 kişiyi çıkarmışız. 1 arkadaşımız vefat etti, 3 kişi emekli oldu, 6 kişi istifa etti. Askere giden oldu. 2 kişi de devamsızlıktan ayrıldı. Toplam 39 kişi. Bunun 16’sı disiplinli görmediğimiz için işine son verdik.

ONLARIN YAPTIĞININ BİNDE

BİRİNİ BİLE YAPMADIK

Belediyemizde 1752 çalışanımız var. Bu arkadaşlarımız içerisinden çıkarmadık. 52 kişinin yerini değiştirdik. Bunların içinde engelli olan veya bir kadının yapamayacağı yere giden arkadaşlarımız olmuş, geri aldık. Şu ana kadar problem olmadan, işimize devam ediyoruz. Bizim göreve devraldığımız ekibin kendi dönemlerinde neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Biz binde birini bile yapmadık. O arkadaşlarımız ekmek parası için çalışıyor. İşini yapan, maaşını hak eden arkadaşlarla ne işimiz olsun. Kimsenin ekmeğiyle aşıyla oynamadık. Rahatsız olanlar, rahatları bozulanlar oldu. Kazanılan paranın, maaş alınan paranın hepimizin parası olduğu, bunun içerisinde tüyü bitmedik yetimin hakkı olduğunu bilerek hareket etmeliyiz. Ama bunu kabullenmeyen bazı arkadaşlarımız oldu. Çalıştıktan sonra kimsenin ekmeğiyle oynamadık, oynamayız.

ISBAŞ BENİ ŞOKA UĞRATTI

ISBAŞ, bizimen çok konuştuğumuz konuydu. Bizim doğru olarak bildiğimiz, anlattığımız ancak karşı tarafça kabullenmeyenler vardı. Bir direnç ve farklı kampanya ile karşılaştık. Daha çok iş verebilmek için, hammeddenin daha iyi değerlendirilmesi için açıklamalarımız vardı. Rakibimiz olan dönemin başkanı ‘burası satılacak. Sattırmayız’ gibi algı operasyonu yaptılar. Biz de ‘satmayacağımızı, pomzasına değer kazandıracağımızı anlatmıştık. Altın yumurtlayan tavuk denilen yere, Ortadoğu’nun en büyük fabrikası dediğimiz yerin içine girince ŞOK olduk. Neden mi? 2 tane fabrika hesabı var. İkisi de icralık. Bankalardan işlem yapılamıyor. ISBAŞ’tan briket alsanız ona vereceğiniz parayı bankaya yatıramıyorsunuz. Geliyorsunuz ISBAŞ’a elden para veriyorsunuz. Şahsi işyeri haline gelmiş. Bankalarda icralar var. Pomza alınacak arazilerin ruhsatları iptal edilmiş. Zamanında paraları ödenmediği için iptal edilmiş. Bir tane pomza arazisinin yatırılması gereken parası var. 3 tane ocağımız var 217 bin TL yatırılması gereken para var. Ocakta yatırılması lazım, bu para yatırılmamış. 93 bin TL ceza ödeyerek o ocağı açtık. Ruhsat yenilenecek ki devam edeceğiz. Ceza ödeyerek açtık. Bizim paramız. Bizler yapmamız gerekenleri bilemezsek zorluk çekeriz. SSK belge istemiş. Süresinde verilmediği için 16 bin TL ceza ödenmiş. Normal, her zaman verilmesi gereken bir evrak. ISBAŞ’tan çıkarılan bir kişi işe iade davasını kazanıyor, iade etmemişler. 69 bin TL cezası çıktı. Bir kişinin 185 bin TL devam eden davası var. İşçiyi çıkarmışsınız 76 bin TL tazminatını hakkını ödememişsiniz. Dava açılıyor 236 bin TL. Yazık-günah. ISBAŞ’ta ruhsat talebinde bulunuluyor. İşletme haritası çizilmediği için 20 bin TL harcanıyor. 52 bin TL ceza ödeniyor. Arkasından da parası yatmadığı için ruhsat iptal ediliyor. Bunlar takip edilmeliydi. 20 bin TL yatırılmamış. İşletme haritası çizilmemiş. Yeniden ihaleye çıkılıyor. İhalenin çıkış muhammen bedeli 500 bin TL. Belediyemizin paraları nerelere, nasıl harcanmış. Pomza arazileri bizim satışımız yıllık 11.3 milyon TL. Ciro bu. İşçilik maliyetleri var, çimento parası var. Mesai… Muhasebe bölümünde 4 arkadaş var. Fabrika çalışmıyor her hafta sonu arkadaşlara mesai yazılıyor. Bayram dahil. Bayramda fabrika çalışmıyor. Bir kişinin ayda 45 saat mesai yazma hakkı varken, 65 saat, 85 saat mesai yazmışlar. 2 bankada icra var. Kaldırmak için 495 bin TL para yatırdık. Satmayız, sattırmayız dediler ya. Hak verdim. ISBAŞ’ta bir tane aracın üzerinde 44 haciz var. Nasıl satılsın. Satamazsın. Satacak bir şey kalmamış.

sukru-baskan-(6)-001.jpg

ISBAŞ’IN SGK BORCU 1,6 MİLYON TL

İzinsiz alınan çimentolar, izinsiz alınan tüfler. Satılmış gibi gösterilen araçlar. Bunların hepsi hukuka yansıtıldı. Hukuki sonuçtan sonra bu konuları anlatacağız. Hukukta olan konuları daha sonra konuşalım. 1.6 milyon TL ISBAŞ’ın SGK borcu var. Önceki borçlar ödenmemiş, yapılandırılmış. SGK’nın bir uygulaması var. Eğer ödemelerinizi düzenli yaparsanız indirim yapılır. Bu borçtan dolayı yılda 100 bin TL’lik indirimden istifade edemiyoruz.

ISTEM’DE 14 AYDIR ÜRETİM OLMAMIŞ

ISTEM konusunda vatandaşlarımızın içini karartmayalım. Maden ocakları ile alakalı sorunlar orada da var. Maden sahası işgali olmuş. 50 metre dışa çıkılmış. 34 bin TL ceza ödedik. ISTEM’de 54 çalışan var. Gittim arkadaşlara oturdum, ‘ne yapıyorsunuz’ dedim. Ocaklar çalışmadığı için taş yok. 14 aydır sabah gelip, akşam dönüyorlarmış. Hiç çalışmamışlar. 54 kişinin çalıştığı yerde 4 kişi kilit taş basıyor. 50 kişi çalışmıyor. Her ay 250 bin TL maaş ödeniyor. 1 metre taş kesilmiş. Kilit taşını Bucak’tan almışlar. Andezit taşını da parayla almışlar. Kendi ocağımızı çalıştıramamışız. Vergilerini ödememişiz. İnsanın içi kan ağlıyor. Bir tane kalıp yaptırmışlar 140 bin TL. Aynı kalıbı 47 bin TL’ye yaptırdık. Hem takip edilmemiş, hem umursanmamış, hem borçlar ödenmemiş hem imalat yapılmamış. Şuna üzüldüm. En azından işçiler çalışmıyor, izin kullansaydınız. Belediyenin içerisinde 400 gün izin hakkı olan insan var. 10 yılda bir kişi 210 gün izin hakkı kazanır. ISTEM olarak taş üretmeye başladık. Farklı modeller çıkardık. Bunları üzülerek söylüyorum. Bu para hepimizin parası. ISTEM şu an 32 milyon TL borcu olan bir firma. Üretim düne kadar sıfır. İzine hiç ihtiyacı olmamışlar. İstedikleri zaman gitmişler, gelmişler. 210-300 gün izni olan arkadaşımızın hiç mi akrabası hasta olmadı, cenazesi olmadı, düğünü olmadı. İzne çıkmaya ihtiyaç duyulmamış. İşçileri çıkarıyorlar, yer değiştiriyorlar diye provoke ediyorlar. İnsana gülerler. Bizlere destek olunmasını istiyorum. Bu belediye bizim belediyemiz.”

Yanlışlıklar var… Hukuki süreç

başlatırsak ITKM’ye döner

“Yeni Terminal Projesi’nde o inşaat bitecek, faaliyetine başlayacak. ITKM’den ders almadıysak, burayı en iyi şekilde takip edip sonuca ulaştırmak zorundayız. 4 tane projemiz vardı. Yeni Terminal, ek müze inşaatı, güreş alanı inşaatı ve IYAŞ Türkoloji Kafe bahçesinde yapılan inşaat. Müteahhitlerimizin 4’ü de fesih kararı istedi. Müze ve güreş alanı inşaatı için firmanın konkordota talebi de var. Bu arkadaşlarımızla görüştük. 2 projenin müteahhitlerini davet ettik. Maliye Bakanlığı, fesih kararını reddetti, bize gönderdi. Belediyemizin taktirine bıraktılar. 4 proje için 3 müteahhide işe devam etmeleriyle alakalı yazılarını gönderdik. Yeni Otogar’daki yüklenici olumlu cevap verdi. İnşaata devam edeceğini bildirdi. Son birkaç gündür az sayıda işçi ile tuğla örmeye başladılar. Yapılması gereken bazı çalışmalar var.

PROJE HATASI NEDENİYLE

30 MİLYON ZARAR ETTİRİLMİŞ

İnsanlar komik duruma düşmesi çok acı. İnsanlar komik duruma düştüler. Bu konuşan arkadaşımız firma sahibi ile beraber 10 gün önce bizi ziyarete geldiler. Kulenin son betonunu döktük demişti. Şu anda o kulede 2 kat daha var. Kulenin tamamı yapılmamış. Kot hatası olduğunu bilerek söylemiştim. O gün bana sayın Başkan ‘cahil’ demişti. Biz her şeyi bilmeyebiliriz ama bilenlerle istişare yapabilecek kabiliyetteyiz. Proje yapılırken kot farkı dikkate alınmamış. Sonra fark ediyorlar, 1 kat bodrum yapmak zorunda kalıyorlar. 33 milyon TL fazla maliyet oluşuyor. Fazladan harcamışlar. 108 milyon TL’ye verilen proje içerisinde zeyilnameler yapmışlar. 7-8 kez projede değişiklik yapmışlar ve uygulama yapmışlar. Aradaki farkı projenin parasından almışlar. 90 milyonun 30 milyonunu fark imalata gidiyor. Geriye kalıyor 60 milyon TL. 68 milyon TL para ödenmiş iş daha yüzde 50. Kendisi geldiğinde ‘öyle kötü bir projeydeki düzeltmek için çok mücadele verdik. Devamlı projeyi düzeltmekle uğraştık, zamanımız boşa geçti. Sayın Başkan da bize ‘iyiki siz geldiniz de projeyi düzelttiniz’ dedi diye anlattı. Kim komik, kim cahil. Ortaya çıktı. Biz oradan çok büyük bir zarar gördük. 22 milyon TL kullanılacak para var. Geriye 48 milyon TL eksik para var. O para bizim cebimizden çıkacak. Isparta’nın cebinden çıkacak. Buna karşı gelebiliriz, hukuki yola gidebiliriz. İkili ilişkilerle götürmezsek hukuki süreç başlayacak, 2. ITKM burada ortaya çıkacak. 1. ITKM nasıl geldiğini çok iyi biliyoruz. Aynı şey şu anda bu projede vardır. Yazık-günah. Gidip, geziyorum üzülüyorum. O kuleye yapılan masrafı görseniz.

2. BİR ITKM SORUNU YAŞATMAYACAĞIZ

Bu inşaat başlamadan önce esnafımızın projeden bilgisi olmamış. Görmek istemişler ama müsaade etmemişler. Biz gelir-gelmez bütün arkadaşlarımızı davet ettik. Yapılan iş ve işlemi görün dedik. Arkadaşları götürdük, gezdirdik. Beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar. ‘Otogar esnafı olarak otobüsü perona yaklaşırken görmek zorundayız’ diyorlar. Yazıhaneler uygun değilmiş. ‘İstemiyoruz’ dediler. Tadilatlarla uygun hale getireceğimizi söyledik. Sonuç olarak inşaatı başlattık. Bu şekli ile devam edecek, bitirilecek. Onda sonraki sorunlar oturulup, değerlendirilecek. Para bittiği zaman inşaat kesilecek. Biz Allah’ın izniyle sorunu başlatmayacağız. Isparta halkımıza yeni bir ITKM sorunu yaşatmayacağız. 15 milyon TL fazladan demir ve beton parası ödenmiş. Demir kafesler profilden bu hale döndürülmüş. Üzeri kapatılacak, görülmeyecek. Dalgalı çelik yapılmış. Karşıdaki dağların sülüetini burada göstermek istemiş. Bunun maliyeti 15 milyon TL. Kimse olumsuzluk beklemesin. Burada proje başladığı şekilde devam ediyor.”