Özel, TBMM Anayasa Komisyonu ve AK Parti Meclis Grup Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra, AK Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı ve AK Parti’nin YSK temsilcisi olarak görev yapıyor.

DAMLA PEKER

AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, partide 4 ayrı görevi aynı anda yürüten ender isimlerden birisi olması sebebiyle, arkadaşları tarafından ‘Bir koltukta 4 karpuz taşıyor’ şeklinde tanımlanıyor. Özel, ‘aday yapılmadığı’ dönemlere atıfla da milletvekili arkadaşları tarafından, “Demirel gibi oldun, gidiyongeliyon” esprisiyle karşı karşıya kalıyor. Özel, TBMM Anayasa Komisyonu ve AK Parti Meclis Grup Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra, AK Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı ve AK Parti’nin YSK temsilcisi olarak da görev yapıyor. 2002 seçimlerinden bu yana zaman zaman liste dışı kalmasına rağmen, 3 defa yeniden milletvekili seçilen Özel, yaşadığı siyasi süreci, Türkiye’deki seçimlerin
güvenliğini ve son dönemde AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın görevinden istifa edip etmemesine kadar gündemdeki konuları gazetemize değerlendirdi. Özel’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

Aynı anda 4 görevi birden üstlenmek sizi zorlamadı mı?

İşleri bir programa koyduğunuz zaman, yoğunluğun pek bir önemi kalmıyor. Bu durumu iyi yönetebildiğime inanıyorum. Hem Genel Merkezi hem YSK’yı hem Meclis’i yani bütün ayakları tam manada hiçbirini diğerinden eksik, gedik bırakmadan götürebiliyorum.

Bu kadar koşuşturmanın ardından ailenize ya da kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

Siyasetçi kendi seçim bölgesine ne kadar çok gitse de ‘Gelmiyor, gitmiyor. Seçimden seçime geliyor’ diye bir algı vardır. Ne yaparsan yap bu algıyı yıkamıyorsun. Isparta’da köyleri, özellikle kırsal kesimleri gelmiş geçmiş bütün siyasetçilerden en fazla gezen benimdir. Buna Süleyman Demirel de dâhil.

2002’de milletvekili olduğumda benim ikinci çocuğum daha 15 günlüktü. Şimdi o çocuk büyüdü 17 yaşına geldi. ‘Baba ben büyürken seni görmedim’ diyor. Vatandaş ise ‘gelmedin’ diyor. Seçmenle bir araya geldiğimde onlara bazen ‘Çocuğum böyle söylüyor, siz böyle söylüyorsunuz. Ben neredeydim, uzayda mı milletvekilliği yaptım?’ diye soruyorum.

KIRGINLIK KÜSLÜK OLMAZ
¥ 2002 seçimlerinde AK Parti’den milletvekili seçildiniz. Sonrasında birkaç kere aday gösterilmediniz. Bu süre zarfında partiye bir kırgınlığınız oldu mu? Hayır. Listeye giremediğimiz anda hiçbir kırgınlık, küskünlük, istikametimizde bir değişiklik olmadı. Hatta o tarihlerde bir anım da var. Benim liste dışı kaldığım 2007’de ‘küskünler hareketi’ diye Genel Merkeze, Cumhurbaşkanımıza kırgınlıklar, tepki koyanlar olmuştu. O zamanlarda biz Kırıkkale milletvekili Ramazan Can’la Genel Merkez yönetimine teşekkür etmek için gittik. Hatta Cumhurbaşkanımız da o anda Genel Merkezdeymiş, yanına girdik. Cumhurbaşkanımız ‘Çocuklar üzülmeyin’ dedi. Biz de ‘Biz size teşekkür etmeye geldik’ dedik, şaşırdı. ‘Biz yine sizin, partinin emrindeyiz’ dedik. O zaman bu Genel Başkanımızın çok hoşuna gitmişti. Biz 2007’de teşekkür için yanına gittiğimizde bir sonraki seçime yatırım olsun niyetiyle de gitmemiştik. Tamamen samimi duygularla. Çünkü ben Anadolu’nun kasabasında yetim büyümüş bir avukatken, köylü bir çocukken, AK Parti sayesinde milletvekili oldum.

Cumhurbaşkanımız bizim gibi Anadolu çocuklarına bu imkânı tanıdı. O anlamda bir kırgınlık, küskünlük olamaz. İlk defa 2002’de milletvekili seçildim. 2007’de aday yapılmadım. 2011’de yeniden geldik, 2015’te 1 Kasım seçimlerinde başka bir arkadaşı tercih ettiler. 2018 seçimlerinde tekrar milletvekili olduk. Bu arada partiyle hiçbir zaman gönül bağımı kesmedim. AK Parti, listesine sizi koyarken iyi de koymayınca kötü mü yani.

“GİDİYON GELİYON”
Arkadaşlarınız size “6 defa gittim, 7 kere geldim” sözü sebebiyle “Demirel’e benzedin” diye takılıyorlarmış... 2007’de listeye giremediğim zaman Isparta’da basın toplantısında bir konuşmam olmuştu. O zaman 37 yaşındaydım. “Biz 6 defa giden, 7 defa gelen coğrafyanın çocuklarıyız. Yaşımız daha genç, bakalım ne olur” demiştik. Gitmeler gelmeler olunca en son seçimde Isparta’ya gelen Dışişleri Başkanı Mevlût Çavuşoğlu “Demirel gibi oldun. Gidiyon, geliyon” demişti. Tabii bu gitmeler gelmeler de insana çok şey
öğretiyor. Maçı içeride oynadığın zaman yaptığınız hataları göremiyorsunuz ama dışarı çıktığınız zaman görebiliyorsunuz.

İSTİFA MECBURİ DEĞİL
Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığından istifasına yönelik tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçim hukuku açısından istifası mecburi mi? 
Sayın Yıldırım’ın ne Meclis Başkanlığından ne de milletvekilliğinden istifası söz konusu değil. Seçildiği zaman yasal süresi var. Seçim sonuçlarının kesinleşmesinden itibaren 15 gün içerisinde bir tercih ortaya koyacak. Yani ya milletvekilliğini ya da belediye başkanlığını tercih edecek. O tercihe kadar görevinden ayrılmasını gerektirecek yasal bir durum yok.

EN GÜVENLİ SEÇİM SİSTEMİ BİZDE
Her seçim sonrası “Oylarımız çalındı, sistemde oy oranları değiştiriliyor” şeklinde iddialar ortaya atılıyor. YSK’nın seçim sonuç sistemi güvenli mi?
İddia ediyoruz, dünyadaki en iyi seçim sistemlerinden bir tanesi bizimkisi. Eğer bir seçimde usulsüzlük yapılacaksa sadece sandıkta yapılır. Onun dışında hiçbir yerde yapılamaz. Bütün siyasi partilerin o sandıkta temsilcisi, temsilcilerin yanında müşahitleri olduktan sonra ‘Vay sandıkta oylar çalındı. Yanlış sayıldı’ demelerinin gerçeklikle bağlantısı yok. Kullanılan oylar sandıktan çıktıktan sonra orada bulunan herkesin huzurunda sayılıyor. Sayım cetveli, sandık sonuç tutanağı aynı anda sisteme yükleniyor. Genel Merkezde ben onu görebiliyorum. Seçmen bile görebiliyor. O sayımlar bittikten sonra orada bulunanlara ıslak imzalı bir örneği veriliyor. Islak imza ile bu sisteme giren arasında bir tutarsızlık varsa Genel Merkez bunu karşılaştırıp görebiliyor. Çelişki varsa sistemin kendisi de uyarıyor.

Bir yanlışlık varsa düzeltme imkânı da var. Size 2014 seçimlerinde en çok yaygara koparılan 2-3 rakam vereyim. Ankara seçimlerinde AK Parti olarak bizim sandıkların yüzde 95,9’unda sandık görevlimiz varmış. CHP’nin yüzde 93,5’inde, MHP’nin ise yüzde 87,5’inde varmış. CHP’nin sandık görevlisi vermediği 65 sandıkta sadece AK Partili üye var. Diğer partilerden kimse yok. Bu 65 sandığın oy sonucuna baktığımızda AK Parti yüzde 41 almış, CHP yüzde 50 almış. Bir şey olmuş olsa burada olur. Hiçbir sandıkta oyun olmaz.

Yok “kedi girdi, civciv girdi”, mümkün değil. Arkadaşlar bunlara harcadıkları mesaiyi vatandaş için harcasalardı daha iyi sonuç alırdı.