27 Mayıs 1960 darbesi ile hepimizin bildiği gibi bu ülkede bir korku dönemi başladı. Buna bazıları korku imparatorluğu da diyorlar. O gün ülkenin mevcut başbakanı ve iki yol arkadaşı askeri cuntacılar tarafından idam edilmişti.

Aradaki küçük darbe teşebbüslerini ve muhtıraları saymazsak 1980’de yine askeri vesayet ortaya çıktı ve korku imparatorluğu dönemi devam ettirildi. 90’lı yıllar ve Ak Parti’nin kurulduğu yıllarda ise siyasetin ensesinde yine bu vesayet vardı. Hukukçu elitler ve postallı vesayetçiler öyle ki yeni hükümetin partisini dahi kapatmaya cüret edebiliyorlardı. Medya ise çıkarları uğruna yine millete rağmen vesayetin yanında durmaya ve sağa sola salya sümük saldırmaya devam ediyordu.

Ama hesaba katmadıkları iki unsur vardı. Biri Recep Tayyip ERDOĞAN, diğeri ise mağdur ve mazlum dünya Müslümanlarının kendilerinin kurtarıcı hamisi olarak gördükleri Erdoğan’a sabah-akşam yaptıkları dualar ve niyazlar.

Nihayet karşılıklı hamleler ve manevralarla 15 Temmuz 2016’ya kadar gelindi. Devamlı dahili ve harici şer odakları durmadan her yönden saldırıyor, Savunan Adam ise kelle koltuk hamleleri savuşturmaya çalışıyordu. 15 Temmuz’da hain darbeciler: Her zaman olduğu gibi yine bu millet siner ve pusar. Dünyanın Jandarmasının da desteğiyle “bizim çocuklar işi başarır” diye haince darbeye kalkıştılar.

Oysa bu asil millet: “Bir insan bir kere ölür, onda da adam gibi ölür” diyerek atalarımızdan miras kalan cesaret ve şecaati göstererek bir ve beraber oldu. Meydanlara indi, köprülere çıktı, tanklara gövdelerini siper ederek yedi düvele ve içimizdeki hainlere karşı yarınlarımızı garanti altına aldı.

Yüce Türk Milleti’nin firaseti ve sağduyusu, bu vatanı hainlere bırakmadı. Cennetin köşelerine şehitliğin kapısı şehitlere aralanınca bu milletin karşısında hangi güç durabilirdi ki? Bunlardan dolayıdır ki böyle muhteşem bir destan yazdı bu millet topyekün. O gün 15 Temmuz’da öldük, yaralandık, sakat kaldık ama yıkılmadık, yılmadık. O şehitlerin ve vesayete direnen aziz milletin hatırına her zaman olduğu gibi dimdik ayaktayız.

2018 15 Temmuz’u işte bu hislerle kutladık tüm yurtta. Bu bilinçle Ankarası, İstanbulu, İzmiri, Diyarbakırı, Edirnesi, Konyası, Yozgatı, Sinopu, Antalyası ve Ispartası yine meydanlarda idi. Bu kez 15 Temmuz 2016’da “bu cennet vatanı o hainlere ve arkalarındaki şer odaklarına teslim etmemişiz, iyi ki bir ve beraber olmuşuz.’’

O gece tüm şehirlerimizde olduğu gibi Ispartamız da da meydanda idik. Adeta Çanakkale ruhuyla coştuk ve gururlandık. Valimiz, Belediye Başkanımız, Vekillerimiz Recep ÖZEL, M. Uğur GÖKGÖZ  ve siyasi erkanımızla meydanda bir ve beraberdik. Müftü beyin dualarına iştirak ederek şehitlerimizi bir kez daha andık, onlara Kur’anlar okuduk. Gazilerimizi andık ve şifalar niyaz ettik.

Hasılı yeniden ve bir daha: Bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk ve hep birlikte Türkiye olduk. Bu tablo 2023 hedefindeki bu cennet ülkede ilelebet devam edecektir. Selam olsun bizi meydanlara ve ülkeye sahip çıkmaya çağıran Cumhurbaşkanımıza! Selam olsun şehitlerimize! Selam olsun gazilerimize! Selam olsun hainlerin değil de milletinin yanında duran güvenlik güçlerimize! Selam olsun o gece dimdik ayakta duran bu asil Türk Milletine! Kalın sağlıcakla…

İsmail TANIŞMAN