Koruyucu Sağlık Hizmetleri kapsamında, kronik böbrek hastaları için Türkiye’de ilk kez Diyaliz Öncesi Eğitim Programı (DÖEP) geliştirildi. Birçok merkezde hastalara, Diyaliz Öncesi Eğitim Programı (DÖEP) ücretsiz olarak veriliyor.
Bu eğitimler sayesinde hastaların tedaviye uyumunun arttığı, DÖEP gibi koruyucu sağlık hizmetleri yoluyla, günümüzde genel halk sağlığı problemlerinin ön sıralarında yer alan ve önlenemeyen böbrek yetmezliği hastalığını, kronik boyutlara ulaşmadan, dengede tutmanın mümkün olabileceği gözlemlenmiştir. Eğitimler sayesinde hem hasta, hem sağlık personeli hem de hasta yakınları tedavi sürecinde daha uyumlu ve bilinçli davranıyorlar.
Ayda 150 hastaya eğitim verebilecek kapasitede olan hastanemiz Nefroloji servisinde sadece bu eğitimlerle ilgilenen bir özel hemşire ve hekim bulunuyor. Nefroloji polikliniğine başvuran hastalarda geri dönüşümsüz böbrek bozukluğu olanlar DÖEP kapsamına alınıyor. DÖEP kapsamında, hastalar, düzenli poliklinik takibinin yanı sıra, altı ay ya da bir yıl süreyle özel bir eğitimden geçiriliyor.
Eğitimin amaçları;
1) Böbrek yetmezliğini erken bir evrede yakalayarak, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak.
2) Böbrek nakli, Periton Diyalizi veya Hemodiyaliz tedavi yöntemlerinden hastanın bünyesine en uyumlu olanının teşhis edilmesine yardımcı olmak.

DÖEP eğitimlerinde, nefroloji uzmanı, DÖEP hemşiresi, ve diyetisyenden oluşan bir ekip kontrolünde, hastalar birebir takibe alınıyorlar. 20-30 dakikalık seanslardan oluşan eğitimlere hasta ve yakınları katılabiliyor. Sadece böbrekleri kontrol ettirmek amacıyla bile bu ekibin hizmetlerinden yararlanmak mümkün olabiliyor.
Başlangıcında çoğunlukla belirti göstermeyen, sinsi olarak tasvir edilen Kronik Böbrek Hastalığı beş evreden oluşuyor. Son evreye olan hastalar tedavi aşamasına geldiğinde hem fizik hem de ruh olarak hastalıklarına adapte olduklarından tedaviyi ve hastalığı kabullenememeden doğan birçok komplikasyonun bu hastalarda düşük seviyelerde görüldüğü bildiriliyor.
Ülke genelinde Böbrek Yetmezliği sorunu yaşayanların %50’si, hastalığın son aşamasında hekime başvuruyor. Bu aşamada ise böbrekler telafisi kolay olmayan hasarlar almış olabiliyor. Türkiye’de, Kronik Böbrek Yetmezliği riski taşıyan yaklaşık yedi milyon hasta bulunuyor. Yaklaşık 70 bin hasta ise Böbrek Yetmezliği tedavisi gö  PERİTON DİYALİZİ HİZMETE BAŞLADI

Öte yandan, geçtiğimiz ay sonunda hizmete giren Periton Diyaliz Ünitesi ile ilgili de bilgi veren Nefroloji Uzmanı Dr. Davut Akın da konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Türkiye de belirli illerde periton diyalizi hizmeti verilmektedir. Nefroloji uzmanı gözetiminde olması gereken periton diyaliz hizmeti ilimizde de sadece üniversite hastanesinde yapılırken 28 Ocak 2011 tarihinden itibaren Isparta devlet hastanesinde de hizmet etmeye başlanmıştır.

Son Dönem Böbrek Yetmezliği olan hastalarda tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyarlar.

İlk tedavi seçeneği böbrek naklidir ve tedavide altın standarttır. Böbrek nakli yapılamayanlara 2. seçenek de periton diyalizidir.3. seçenek hemodiyalizdir.

Periton; karın boşluğunda bulunan, karın duvarını ve organları saran bir zardır.
Periton diyalizi, karın boşluğuna küçük bir ameliyat ile yerleştirilen, ince, yumuşak, silikondan yapılmış kalıcı bir kateter aracılığı ile yapılır.

Hastanın vücut yapısına göre yetişkin insanlarda 2000-2500 ml, kadar periton diyaliz solüsyonu karın boşluğuna verilir. Vücuda verilen solüsyon 4-6 saat kadar karın boşluğunda kaldıktan sonra yeni solüsyonla değiştirilir. Bu zaman süresince kanda bulunan üre, kreatinin gibi atık maddeler ve vücutta bulunan fazla sıvı, diyaliz solüsyonuna geçer. Karın boşluğuna diyaliz sıvısının verilmesi ve boşaltılması, yer çekimi ile gerçekleştirilir. Diyaliz işlemi hasta tarafından günde 4-5 kez yapılır.

Evde yapılan bu diyaliz yönteminde gerekli olan malzemeler ve cihazlar devlet tarafından karşılanmaktadır.

Genellikle hastalar periton diyalizi yapmanı zor olduğunu sanırlar. Ancak kafası ve karnı sağlam olan herkes periton diyalizi yapılabilir.

Periton diyalizinin avantajları

Hasta, periton diyalizi hemşiresi tarafından eğitimi verildikten sonra tedavisini kendi başına yapabilir, hastaneye bağımlılığı azalır

Gıda ve sıvı alımı hemodiyalize göre daha serbesttir. Tansiyon kontrolü daha iyi sağlanabilmektedir.

İlk 2 yılda hemodiyalize nazaran hastaların yaşam süresine uzatmaktadır.

Hemodiyalizde olduğu gibi kan kaybı görülmez.

Eğitimi basit ve süresi kısadır.

Periton Diyalizi, hastanın günlük yaşantısına devamını sağlar (okul, iş, seyahat, tatil)  

Periton diyalizinin dezavantajlarıSAPD ( Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi ) de günde 4-5 değişim yapması gerekir. Enfeksiyon riski vardır( katetere bağlı enfeksiyonlar, peritonit )

Protein kaybı olabilmektedir. Hastanın karnında sürekli kateter kalmaktadır. APD tedavisinde gece boyunca makine çalışmaktadır” dedi.