SDÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bilgin, Prof. Dr. Nevzat Özgür"ün kendi hakkında yaptığı açıklamalara cevap verdi. Prof. Dr. Bilgin, Yakaören Köyündeki termal su arama çalışmaları konusundaki iddiasını yineledi "Burada altın yatıyor"

Geçtiğimiz aylarda Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nevzat Özgür Yakaören Köyünde termal su arama çalışmalarına ilişkin, SDÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bilgin ile Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Özkahraman"a tepki göstererek, “Herkes kendi işini yapsın. Maden Mühendisi sıcak su sondajıyla uğraşmamalı” demişti. Prof. Dr. Nevzat Özgür"ün iddiası Isparta"da termal su olmadığı yönündeydi.

HAKKIM VE YETKİM VAR


Bilim adamlarını ikiye bölen bu tartışmanın ardından SDÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bilgin bazı açıklamalar yaptı.

Prof. Dr. Bilgin açıklamasında, “Jeotermal Enerji ve Sondajın benim konum, olmadığını söyleyerek, dolaylı olarak, beni basın yoluyla kamuoyu karşısında, küçük düşürme, çabası içine girerek kişilik haklarıma saldırıda bulunmuştur. Kişisel olarak her şeyden önce “Jeoloji Mühendisi"yim”. Jeotermal enerji de adında anlaşılacağı üzere jeoloji ve maden Mühendisliğinin ilgi alanları içindedir.

Dolayısıyla yer bilimleri ve jeoloji (jeotermal enerji) konusunda, araştırma yapmaya her zaman ve her zeminde, doğal olarak hakım ve yetkim vardır” dedi.

Konuyla ilgili yetkin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bilgin, “Üstelik bu konuda, yetkin kişi olduğumu, Japonya Kuyushu Üniversitesi"nden aldığım belge, davetli olarak Aachen Universitesi"nde 21.06.2006 da sunduğum “Türkiye"de ve Dünyada Jeotermal Enerji” konulu konferansla, uluslar arası arenada saygınlığımı ve yetkinliğimi kanıtladım.

 Jeotermal enerji konusunda “Isparta ve yöresi jeotermal enerji potansiyeli” konulu araştırma projem ve ulusal ve uluslar arası çok sayıda yayınlarım da mevcuttur” şeklinde konuştu.

DİSİPLİNSİZLİĞE İŞARET EDER

Üniversite mensuplarının birbirleri hakkında olumsuz konuşmalarının kamuoyunda o kurumunun dikkatsizliğine işaret edeceğini savunan Prof. Dr. Bilgin, “Kanımca, üniversite mensuplarının birbirleri hakkında olumsuz konuşmaları, kamuoyunda o kurumun disiplinsizliğine işaret etmektedir. Bu disiplinsizlik, o kurumun yöneticilerinin yıpratılmasına veya küçük düşürülmesine neden olur.

Bu sonuç, kurum yöneticilerinin emri altında bulunduğu kişilerin kurum yöneticilerine saygısızda bulunduğu kanaati yaygınlaşır” yorumunu yaptı.

ÇIKAN GAZ ALTIN KADAR KIYMETLİ

Prof. Dr. Nevzat Özgür"ün sondajdan çıkan karbondioksit gazının yararsız olduğu fikrini de eleştiren Prof. Dr. Bilgin, “Hâlbuki çıkan CO2 gazı, altın kadar kıymetlidir. Yakaören jeotermal sondajından gelen CO2 ekonomik değer taşımakta ve maden niteliğindedir. Söz konusu endüstriyel gaz, endüstride; kola ve gazoz fabrikalarında, yangın söndürme aletlerinde, kuru buz üretiminde, seracılıkta ürün gelişiminde ve yiyeceklerin saklanmasında kullanılmaktadır.

Dolayısıyla bu endüstriyel gaz günlük yaşamımızda olmazsa olmazlar arasındadır. Isparta Yakaören ve dolayındaki jeotermal alanda jeofizik çalışmaları yaptırılmıştır. Jeofizik bulgularına göre, en altta Söbüdağ Kireçtaşları, onun üstünde kumtaşı şeyl ardalanmasından oluşan fliş fasiyesinde Kayıköy Formasyonu, en üstte de volkanoklastik çökellerden tüfler yer almaktadır. Ayrıca Kokardere"den de fümerol çıkışları dikkati çekmektedir” ifadelerine yer verdi.

BİRAZ DAHA İLERLESEYDİ

Prof. Dr. Bilgin, “Kayıköy"ün 3 km kuzeyinde Isparta Belediyesi tarafından yapılan jeotermal sondajda en üstte 20 m kalınlıkta tüf ve onun altında 600 m kalınlıkta Kayıköy Formasyonu kesilmiştir. Sondajda 620 m derinliğe ulaşıldığında % 99,62 oranında CO2 içeren gazla karşılaşılmıştır.

Yüksek CO2 gaz basıncından dolayı sondaj daha derinlere sürdürülememiştir. Sondaj 50-100 m kadar daha ilerlemiş olsaydı mutlaka yüksek sıcaklıktaki buhar veya sıcak su ile karşılaşılacağı literatür bilgilerinden hemen anlaşılmaktadır. CO2 aşağıdaki yüksek sıcaklıktaki akışkanlar için adeta bir jeotermometre (anahtar) ödevini görmektedir” dedi.