Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala siyasi parti temsilcileri son açıklamalarını yapıyor. MHP İl Başkanı İsa Yalçın’dan sonra dün de AK Parti İl Başkanı Osman Zabun basının önüne çıktı. Zabun, bu seçimin bir yerel seçim olmadığını seçmenin tercihini ona göre kullanması gerektiğini vurguladı.
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, dün parti binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öncelikle seçimi ve adayları değerlendiren Zabun, ardından Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediği için eleştirilen Mimar Sinan Cami imamı Osman Akçil’e sahip çıktı. Daha sonra ITKM ile ilgili MHP İl Başkanı İsa Yalçın’ın “AKP buraya haram karıştırmıştır buradan bereket gelmemektedir” açıklamasına cevap veren Zabun, paralel yapıya yönelik operasyonların Isparta’daki ayağına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Zabun son olarak önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin yerel aktörlerin sahne aldığı bir seçim olmadığını ve vatandaşları duyarlı olmaları konusunda uyarılarda bulundu.
İşte Zabun’un değerlendirmeleri;
“ADAYIMIZI KÖTÜLEMEKTEN BAŞKA ÇARELERİ YOK”
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından yapılıp yapılamayacağı millete sunulmuştu. Anayasa referandumu yapılırken bu millete adeta şunu söylediler; Siz Cumhurbaşkanını seçemezsiniz. Sizin bu yetkinliğiniz ve olgunluğunuz yok. Siz bunu kabul edin ve Anayasa referandumunda hayır oyu verin. İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde dün milleti bu olgunlukta görmeyen çatı aktörlerinin bugün hangi yüzle Cumhurbaşkanı adayları için oy istediklerini anlamakta güçlük çekiyorlar. Bu çelişkiyi anlamakta kendileri de güçlük çekiyorlar. Yaptıkları tek şey dedikodu ve yalan üretmek ile çamur ve iftira atmak. Bu yalanlar üzerinden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kin ve nefret tohumlarını körüklemek bu şekilde sonuç almaktan başka çarelerinin de olmadığını görüyorlar.
“TABANLARI KENDİ ADAYINI KABUL ETMİYOR”
Çatı aktörlerinin yönetici kadrosunu kastederek sormak istiyorum; 12 yılda bu ülkenin üzerinden kamburlarını söküp atan Başbakana olan kininiz, ulaşımdan sağlanan gelişmeler ve kalkınmadan dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz karayollarında gerçekleştirilen gelişmelerden dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz havayollarında gerçekleştirilen kalkınmadan dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz demiryolunda1 metreyapılmazken, hem rehabilitasyonu gerçekleştirmesinden hem de hızlı trenle şehirleri bağlamasından dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz bu ülkenin dik duruşla ayağa kalkmasından dolayı mı? Bunlar çok önemli ve cevabı aziz milletimiz tarafından onlara dönük olarak her gün aranan sorulardır. Biz milletimizden hiçbir güç ve odak noktasına yaslanmadık. Hiçbir vesayet kurumunu bugüne kadar arkamıza almadık. Her zaman aziz milletimizle birlikte yürüdük ve kendimizi onlara teslim ettik. Onlar da her seçimde güvenleriniz tazelediler. Pazar günü gerçekleştirecek olduğumuz Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aziz milletimiz aynı duruşunu bir kez daha ortaya koyacak ve kendi tabanlarının dahi kabul etmediği aktörlerini ellerinin tersiyle itecek.
“HAZIMSIZLAR!”
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı seçimi herhangi bir partinin seçimi değildir. Dolayısıyla bunun siyasi partilerin ötesinde bir anlamı vardır. Bu anlam içerisinde gerek STK’ların gerekse diğer organların duruş belirlenmesinden daha dolay bir şey olamaz. Bunun ötesinde sepetin içinde bulunan aktörlerin altyapısında gördükleri bir takım yapıların, defalarca siyasi partinin yan kolu gibi açıp, aynı zihniyetle mesaj üretmeye çalıştığını defalarca gördük. Neden ondan rahatsız değiller de, şimdi bir sendikamızın temsilcimizin Cumhurbaşkanlığı seçim süreci içerisindeki duruşundan rahatsız oluyorlar. Sendikalar veya diğer Sivil toplum kuruluşları ülkenin kaderini ve geleceğini ilgilendiren açıklama yapma yetkisine sahiptir. Şimdiye kadar bizim ağzımızdan onların çevrelerindeki STK’ların ortaya koyduğu düşüncelere sizin böyle bir hakkınız yok dediğimizi gördünüz mü? Bunlar demokratik süreçlerdir. Bu süreç içerisinde STK’ların da irade beyanı doğaldır. Bu herkes için geçerli demokratik bir haktır. Bunu yadırgamış olmaları da aslında kendilerinin ne kadar hazımsız olduklarının en bariz göstergelerinden bir tanesidir.
“MESAJIMIZI FARKLI YERLERE FATURA ETMEKTEN VAZGEÇSİNLER”
Diğer taraftan MHP İl Başkanı İsa Yalçın’ın haram karıştırmakla ilgili düşüncesini önceye götürmesi lazım. Önceki dönemde onlar vardı? Neden önceki dönemde bitiremediler ve mesafe alamadılar? Kaldı ki ITKM’yle ilgili en önemli mesafe AK Parti döneminde alınmıştır. Ama uzun süreç içerisinde kendilerinin doldurduğu zaman dilimi daha fazladır. O süreç içerisinde oraya tek çivi çakmamışlar ve orayla ilgili herhangi bir adım atmamışlardır. Biz orası üzerinde siyasi bir polemik oluşturma amacında değiliz. Biz Isparta esnafı ve tüccarı adına buranın bir an önce tamamlanması ve hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu konuda bizim üzerimize düşen bir katkı olacaksa bundan geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Orası kangren olmaktan çıkartılmalıdır. O yetki de bugün belediyededir. Bize düşen görevi seve seve yapmaya hazırız. Mesajımızı doğru algılasınlar. Mesajımızı farklı yerlere fatura etmekten vazgeçsinler.
“ONLAR DA GERÇEĞİ GÖRSÜNLER VE BAĞLANTILARINI KESSİNLER”
Bu arada Başbakanımız seçimden sonra da paralel yapıyla mücadelenin devam edeceğini ifade etti. Biz de sonuna kadar bu mücadelenin arkasındayız. Ancak şunu ayırmamız lazım. Bizim bugün ne kadar o yapının içerisinde bulunmuş salim ve Allah rızası için çalıştığını düşünen fertlerle herhangi bir sorunumuz olamaz. Ama bu aşamada onların da gerçeği görmesi ve orayla olan bağlantılarını kesmeleri gerekiyor. Bu mücadele birilerinin işaret ettiği birilerinin hedef gösterdiği insanlar üzerinden gerçekleştirilecek bir mücadele değildir. Bunun mücadele yöntemleri vardır. Bunlar da hükümetimiz ve güvenlik güçlerimiz tarafından milletin gözü önünde cereyan etmektedir. Bizim kanaatlerimiz ve düşüncelerimiz elbette vardır. Ama bu işleri bir siyasi parti olarak kendimize yakıştırarak ulu orta bayraktarlığını ve sancaktarlığını yapmayız.
“BU SEÇİM YEREL AKTÖRLERİN SAHNEYE ÇIKTIĞI BİR SEÇİM DEĞİL”
Son olarak yerel seçimlerde çok daha farklı aktörler devreye giriyor. Aday olmak isteyen kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız oluyor. Aday olamadığı zaman bazen küskünlükler oluşuyor. Bunlar da genel anlamda bireysel tercihlerimizi etkiliyor. Bu anlamda bizim de süreç içerisinde eksiğimiz, hatamız olabiliyor. Bu seçim yerel aktörlerin öne çıktığı bir seçim değil. Türkiye genelinde başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öne çıktığı bir seçim. Dolayısıyla bu süreç içerisinde ben Ispartalı hemşehlerimizin de Sayın Başbakana olan sevgisini ve bağlılığını gönülden biz sahada görüyoruz. Ispartalı hemşerilerimizin ucuz kahramanlıkların arkasında durmak istemediklerini görüyoruz. Biz onların gözlerinden öpüyoruz. Bizlere söylüyorlar. İnşallah Ispartamızın da potansiyel olarak sayın başbakana olan sevgisini ve ilgisini Pazar günü sandığa yansıtacağı kanaatindeyim.”
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, dün parti binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öncelikle seçimi ve adayları değerlendiren Zabun, ardından Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediği için eleştirilen Mimar Sinan Cami imamı Osman Akçil’e sahip çıktı. Daha sonra ITKM ile ilgili MHP İl Başkanı İsa Yalçın’ın “AKP buraya haram karıştırmıştır buradan bereket gelmemektedir” açıklamasına cevap veren Zabun, paralel yapıya yönelik operasyonların Isparta’daki ayağına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Zabun son olarak önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin yerel aktörlerin sahne aldığı bir seçim olmadığını ve vatandaşları duyarlı olmaları konusunda uyarılarda bulundu.
İşte Zabun’un değerlendirmeleri;
“ADAYIMIZI KÖTÜLEMEKTEN BAŞKA ÇARELERİ YOK”
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından yapılıp yapılamayacağı millete sunulmuştu. Anayasa referandumu yapılırken bu millete adeta şunu söylediler; Siz Cumhurbaşkanını seçemezsiniz. Sizin bu yetkinliğiniz ve olgunluğunuz yok. Siz bunu kabul edin ve Anayasa referandumunda hayır oyu verin. İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde dün milleti bu olgunlukta görmeyen çatı aktörlerinin bugün hangi yüzle Cumhurbaşkanı adayları için oy istediklerini anlamakta güçlük çekiyorlar. Bu çelişkiyi anlamakta kendileri de güçlük çekiyorlar. Yaptıkları tek şey dedikodu ve yalan üretmek ile çamur ve iftira atmak. Bu yalanlar üzerinden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kin ve nefret tohumlarını körüklemek bu şekilde sonuç almaktan başka çarelerinin de olmadığını görüyorlar.
“TABANLARI KENDİ ADAYINI KABUL ETMİYOR”
Çatı aktörlerinin yönetici kadrosunu kastederek sormak istiyorum; 12 yılda bu ülkenin üzerinden kamburlarını söküp atan Başbakana olan kininiz, ulaşımdan sağlanan gelişmeler ve kalkınmadan dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz karayollarında gerçekleştirilen gelişmelerden dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz havayollarında gerçekleştirilen kalkınmadan dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz demiryolunda1 metreyapılmazken, hem rehabilitasyonu gerçekleştirmesinden hem de hızlı trenle şehirleri bağlamasından dolayı mı? Sizin kin ve nefretiniz bu ülkenin dik duruşla ayağa kalkmasından dolayı mı? Bunlar çok önemli ve cevabı aziz milletimiz tarafından onlara dönük olarak her gün aranan sorulardır. Biz milletimizden hiçbir güç ve odak noktasına yaslanmadık. Hiçbir vesayet kurumunu bugüne kadar arkamıza almadık. Her zaman aziz milletimizle birlikte yürüdük ve kendimizi onlara teslim ettik. Onlar da her seçimde güvenleriniz tazelediler. Pazar günü gerçekleştirecek olduğumuz Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aziz milletimiz aynı duruşunu bir kez daha ortaya koyacak ve kendi tabanlarının dahi kabul etmediği aktörlerini ellerinin tersiyle itecek.
“HAZIMSIZLAR!”
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı seçimi herhangi bir partinin seçimi değildir. Dolayısıyla bunun siyasi partilerin ötesinde bir anlamı vardır. Bu anlam içerisinde gerek STK’ların gerekse diğer organların duruş belirlenmesinden daha dolay bir şey olamaz. Bunun ötesinde sepetin içinde bulunan aktörlerin altyapısında gördükleri bir takım yapıların, defalarca siyasi partinin yan kolu gibi açıp, aynı zihniyetle mesaj üretmeye çalıştığını defalarca gördük. Neden ondan rahatsız değiller de, şimdi bir sendikamızın temsilcimizin Cumhurbaşkanlığı seçim süreci içerisindeki duruşundan rahatsız oluyorlar. Sendikalar veya diğer Sivil toplum kuruluşları ülkenin kaderini ve geleceğini ilgilendiren açıklama yapma yetkisine sahiptir. Şimdiye kadar bizim ağzımızdan onların çevrelerindeki STK’ların ortaya koyduğu düşüncelere sizin böyle bir hakkınız yok dediğimizi gördünüz mü? Bunlar demokratik süreçlerdir. Bu süreç içerisinde STK’ların da irade beyanı doğaldır. Bu herkes için geçerli demokratik bir haktır. Bunu yadırgamış olmaları da aslında kendilerinin ne kadar hazımsız olduklarının en bariz göstergelerinden bir tanesidir.
“MESAJIMIZI FARKLI YERLERE FATURA ETMEKTEN VAZGEÇSİNLER”
Diğer taraftan MHP İl Başkanı İsa Yalçın’ın haram karıştırmakla ilgili düşüncesini önceye götürmesi lazım. Önceki dönemde onlar vardı? Neden önceki dönemde bitiremediler ve mesafe alamadılar? Kaldı ki ITKM’yle ilgili en önemli mesafe AK Parti döneminde alınmıştır. Ama uzun süreç içerisinde kendilerinin doldurduğu zaman dilimi daha fazladır. O süreç içerisinde oraya tek çivi çakmamışlar ve orayla ilgili herhangi bir adım atmamışlardır. Biz orası üzerinde siyasi bir polemik oluşturma amacında değiliz. Biz Isparta esnafı ve tüccarı adına buranın bir an önce tamamlanması ve hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu konuda bizim üzerimize düşen bir katkı olacaksa bundan geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Orası kangren olmaktan çıkartılmalıdır. O yetki de bugün belediyededir. Bize düşen görevi seve seve yapmaya hazırız. Mesajımızı doğru algılasınlar. Mesajımızı farklı yerlere fatura etmekten vazgeçsinler.
“ONLAR DA GERÇEĞİ GÖRSÜNLER VE BAĞLANTILARINI KESSİNLER”
Bu arada Başbakanımız seçimden sonra da paralel yapıyla mücadelenin devam edeceğini ifade etti. Biz de sonuna kadar bu mücadelenin arkasındayız. Ancak şunu ayırmamız lazım. Bizim bugün ne kadar o yapının içerisinde bulunmuş salim ve Allah rızası için çalıştığını düşünen fertlerle herhangi bir sorunumuz olamaz. Ama bu aşamada onların da gerçeği görmesi ve orayla olan bağlantılarını kesmeleri gerekiyor. Bu mücadele birilerinin işaret ettiği birilerinin hedef gösterdiği insanlar üzerinden gerçekleştirilecek bir mücadele değildir. Bunun mücadele yöntemleri vardır. Bunlar da hükümetimiz ve güvenlik güçlerimiz tarafından milletin gözü önünde cereyan etmektedir. Bizim kanaatlerimiz ve düşüncelerimiz elbette vardır. Ama bu işleri bir siyasi parti olarak kendimize yakıştırarak ulu orta bayraktarlığını ve sancaktarlığını yapmayız.
“BU SEÇİM YEREL AKTÖRLERİN SAHNEYE ÇIKTIĞI BİR SEÇİM DEĞİL”
Son olarak yerel seçimlerde çok daha farklı aktörler devreye giriyor. Aday olmak isteyen kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız oluyor. Aday olamadığı zaman bazen küskünlükler oluşuyor. Bunlar da genel anlamda bireysel tercihlerimizi etkiliyor. Bu anlamda bizim de süreç içerisinde eksiğimiz, hatamız olabiliyor. Bu seçim yerel aktörlerin öne çıktığı bir seçim değil. Türkiye genelinde başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öne çıktığı bir seçim. Dolayısıyla bu süreç içerisinde ben Ispartalı hemşehlerimizin de Sayın Başbakana olan sevgisini ve bağlılığını gönülden biz sahada görüyoruz. Ispartalı hemşerilerimizin ucuz kahramanlıkların arkasında durmak istemediklerini görüyoruz. Biz onların gözlerinden öpüyoruz. Bizlere söylüyorlar. İnşallah Ispartamızın da potansiyel olarak sayın başbakana olan sevgisini ve ilgisini Pazar günü sandığa yansıtacağı kanaatindeyim.”
