Mimarlar Odası Isparta Temsilcisi Merve Kuyu, dün gazetecilerle bir araya gelerek onların gündeme dair sorularını yanıtladı. Kuyu, siyasetten şehrin imar durumuna kadar tüm sorulara içtenlikle cevap verdi.

KUYU; “BEN SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM” 

     Mimarlar Odası Isparta Temsilcisi Merve Kuyu, ilk olarak kendisine sorular CHP’ye geçmesi konusundaki ve MHP ile yaşanan polemik konusunda açıklamalarda bulundu. Kuyu konu ile ilgili olarak şunları söyledi; “MHP’de niye rahatsızlık uyandırdı bilmiyorum. O konuşmanın içerisinde AKP’nin oylarını da CHP’ye istediğimize dair bir açıklama vardı. Orada hedef olarak benim kast ettiğim direk MHP değildi. MHP’nin de oyuna talip CHP, AKP’nin oyuna da talip. Seçim sandıktan çıkıyor her şey. Ben hala bu iddiamın arkasında duruyorum.

     CHP’nin gerçekten ikinci parti olarak çıkacağına inanıyorum. Bunun içeriğinde bir sürü altlıkları var. Çalışma sistemleri, kafamızda oluşturduğumuz bazı şeyler var. CHP adına bazı öngörülerimiz var. Ona istinaden söylüyorum. Halada arkasındayım.

“CHP, KILIÇDAROĞLU İLE YENİ BİR SÜRECE GİRDİ”  

    CHP’de genel anlamda bir değişim süreci yaşanıyor. Bu genel başkanla yaşanan farklı bir sürece girdi CHP. Üst yönetimleri değişti. Bununla beraber söylemlerinde biraz daha farklı bir tarza oturdu. Deniz Baykal’ın tarzı ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun tarzı biraz daha faklı, daha geniş kitlelere hitap etmek, daha halka inmek, birebir herkesle sıcak temasa giren parti konumuna girdi. Bu bütün illerde de uygulanırsa kesinlikle CHP’nin oylarını arttıracağını düşünüyorum. Birde artık alternatif olarak başka bir partinin kalmadığını düşünüyorum. Kararsız, yer değiştiren oylarında CHP’de toplanacağını düşünüyorum. İnsanların biraz daha farklı değerlendirme, farklı yorumlama süreçlerine girdiğini, CHP’nin kendi donanımını tamamladığı zaman buna karşılık verebileceğini düşünüyorum.

“HER PARTİDE BİR TAKIM GÖRÜŞ AYRILIKLARI OLABİLİR”

     Her partinin içinde muhakkakki farklı görüşler olur. CHP bu farklı görüşlerin daha fazla olabildiği bir partidir aslında. İçerisinde bütün üyeleri bazında konuşan ve tartışma ortamını sağlamayı öngören bir partidir. CHP’nin içerisindeki farklı guruplar aslında diğer partilerde de vardır ama, biraz daha demokratik ortamın daha net oluştuğu bir parti olduğu için bunlar biraz daha fazlaymış gibi gözüküyor. CHP’nin içerisindeki bu farklı gruplarında bu süreçte daha farklı bakacağını düşünüyorum. Hedef ve sonuca yönelik beraberlik noktasında hareket edebileceğini düşünüyorum.

“SİYASETTE PAZARLIK OLMAZ”

     AKP’nin içerisindeki temayül yoklamalarını ve sonuçları daha önceki dönemlerde de gördük. Sadece CHP içerisinde bu konulara karşı tedirgin olmak değil, aslında bütün partilerle ilgili genel bir sıkıntı var. Teşkilatların, ya da örgütlerin içinde çıkan adaylar mı çıkacak, yoksa biraz daha genel merkez bazında bu işlere bakılacak diye. Bu genel anlamda siyasi partilerin ortak sorunu zaten. Partiler kanununda delege sistemi, üyelik sisteminde il başkanları belirli bir düzeni gerektiriyor. Ön seçimin neyi ifade ettiği o noktada biraz muallak. CHP ile ilgili CHP’nin içerisinde bu ön seçimi, merkez yoklaması mı olacağına yönelik bir netlik kazanacak. O döneme kadar herhangi bir söylenen bir şey yok. Siyasette pazarlık yapmak gibi bir durum olamaz.

“SİYASETTE ESKİDEN OLDUĞU GİBİ KESKİN ÇİZGİLERİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

    Ben hiçbir gruptan, partiden ayrı bir insan değilim. Her kesimden görüştüğüm insanlar var. Özellikle oda başkanı olduğum için tüm belediye başkanları ile istişare halindeyim. Ispartalı olmam ve her kesimle görüşüyor olmam benim bir partiyle angaje olduğum anlamını çıkartmaz. CHP’de olduğumu, siyasi anlamdaki polemiklere de gerek olmadığını düşündüm ben. O yüzden nerede siyaset yapacağımı, siyasi anlamdaki konumumu koydum. Ben yine mimarlar odası başkanı olarak MHP ile belirli bir konuyu istişare edebilirim Isparta menfaatine, ya da ondan sonraki gün gene AKP’lilerle oturup ne yapacağımızı konuşabilirim. Artık siyasette eskisi gibi keskin çizgilerin olmadığını düşünüyorum.

“HERKESİ CHP’YE DAVET EDİYORUM”

     AKP’li yöneticiler nasıl ki her kesimi kendilerine davet ediyorsa, CHP’de diğer kesimleri kendi içine almak istiyor ve bununla da ilgili söylemler geliştiriyor. Önemli olan, kişinin kendi ideallerini, söylemlerini hangi partide görebildiğidir. Eskisi gibi sağcılık, solculuk kesin ayrışımlar yapmayı da doğru bulmuyorum. Toplum içinde de böyle uç noktalar olduğunun düşünmüyorum.

“CHP’YE KENDİ İSTİĞİMLE BİLEREK ÜYE OLDUM”

     CHP’ye ben üye oldum. Kendi görüşlerime uygun partinin CHP olduğunu düşündüğüm için CHP’ye kendim üye oldum. Bu bilinçli seçim. Herhangi bir pazarlık veya belirli beklentilerle gerçekleşen süreç değil. Tamamen Merve Kuyu’nun bilinçli, kendi yorumu, kendi düşüncesi, kendi idealleri noktasında karar sonucu olmuştur. Bir insan siyaset yapacaksa bir yerden davet beklemek zorunda değildir. Davetle giden insanları da bunu bir büyüklük olarak görmem, tam tersine yanlış bir adım olarak düşünüyorum. Bir insan siyaset yapacaksa bilinçli tavrını göstermeli, nerede olacağına kendi karar vermeli, oradan davet geldi, buradan görüşme yapıldı, ben bu siyasi anlayışı doğru bulmuyorum zaten.

“ÖNEMLİ OLAN İÇİ DOLU PROJELER ORTAYA KOYMAKTIR”

     Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı, İl Başkanlığı, Genel Başkanlık, Genel Başkan Yardımcılığı gibi siyasetteki her türlü kademeden bahsediyorum. Bunlar benim için çok farklı konumlar değil. Ben milletvekili olmak için siyasete başlamadım. Siyasi maratona başlarken çok bilinçli karar verdim. Isparta için çok düşüncelerim var. Isparta büyümekle, kendi sınırı içinde kalan bu çizginin içerisinde bir kenttir. Bunun içinde de verilecek kararlar, çizilecek her türlü proje, Isparta’yı ya büyümüş, ama içi dolmamış bir kent haline getirir veya verimli büyüyen bir kent haline getirir. Benim projelerim bu noktada, Isparta’nın kendi içini doldurmuş, bu anlamda büyüyen bir şehir olmasına yönelik farklı konularda projelerim var. Yapı sektörü zaten benim kendi alanım. Dört yıldır mimarlar odası başkanı olarak bunları anlatıyorum, ama bunun dışında ekonomik ve toplumsal yönden insanların hayat şartları ile ilgili farklı düzlemlerde çeşitli projelerim var.

“ISPARTA HAK ETTİĞİ SİYASİ ETKİNLİĞE SAHİP DEĞİL” 

     Genel anlamda Isparta’da son dönemlerde lider ve önder eksikliğini yaşayan bir kent haline geldi. Isparta çok iddialı bir şehir, Isparta bu iddiasını Süleyman Demirel’den kalan miras. Bu iddialarını son zamanlarda biraz daha geri çekip, sanki ne verirse alırız a mecbur bir şehir haline geldi. Bu siyasi partinin elinde olan bir şeydir. Siyasi partilerin ne kadar verip veremediğini halk değerlendiriyor zaten. Benim siyasete girmemin sebebi de budur. Isparta’nın şu anda hak ettiği siyasi etkinliğe sahip olmadığını düşünüyorum. Isparta’nın varlığını mecliste bile tanımlaması konusunda eksikler olduğunu düşünüyorum.

“CHP BENİ BENİMSEDİ, BURADA MUTLUYUM”

     CHP’yi insanları farklı süzgeçten geçiren bir parti olduğunu düşündüğüm bir parti. Özelikle CHP’ye girdikten sonra şu anda gelinen süreçte CHP Merve Kuyu’yu benimsemiştir. Merve Kuyu ile farklı bir soluk getireceğini kendi içinde yedirmiştir. Dolayısıyla CHP’ye ben entegre oldum, onlarda bana entegre oldu, bu bakımdan bir sıkıntı yok. Çokta mutluyum.

“AKP’NİN KURULDUĞU GÜNKÜ İLE BUGÜNKÜ SÖYLEMLERİ AYNI DEĞİL”

     CHP’de Atatürk ilkelerinden ayrılan, ya da çok ciddi anlamda kırık çizgi görmüyorum. Deniz Baykal zamanında tabi şimdi bu genel anlamdaki Türkiye’deki siyasi konjektürün de bazı değişimleri var. AKP’nin ilk çıktığı zamanlarda ki söylemleri ile bugün çıktığındaki söylemleri aynı değil. Siyasi partiler de kendi içinde yaşayan bir organizma gibi düşünmek lazım. Toplumla sürekli bir istişare halinde ve toplumun konumuna göre kendini yenilemek durumundadır. Dolayısıyla kendini yenileyemeyen veya söylemlerde belirli noktalarda halkın isteklerine göre cevap veremeyen partiler, kendini aslında belirli kalıplar içerisine koymuş ve halkın partisinden uzaklaşmaya başlar.

“CHP’NİN ATATÜRKÇÜLÜK KONUSUNDAKİ ÇİZGİSİNDE BİR DEĞİŞİKLİK YOK” 

     Atatürkçülük ve Atatürk ilkeleri ile ilgili CHP’de ben asla şu anda bir değişim görmüyorum. Özellikle ben kendi açıklamalarımda söylediğim noktalardan bir tanesi şudur: CHP birinci sırada Atatürkçülük, ikinci sırada laiklik, üçüncü sırada da milliyetçiliğin ön planda olduğu bir partidir. Bunun dışında herhangi bir söylem üretildiğini de düşünmüyorum. Özellikle Genel Başkanın da şu anda halka inmek, tabana inmek, halkla istişareye girmek ve sıcak ilişkiye girme noktasında bir çaba içinde olduğunu görüyorum ve bunu da başarılı buluyorum. Siyasi partilerin hepsi halkın partisi olmak zorundadır.

“CHP ISPARTA’DA YERELDE DENENMEMİŞ BİR PARTİDİR”

    Siyasette ve belirli üst hedeflerde zaten çıkış noktaları, hayalle ideallerin ne olduğu çok net çizgiler değildir. İnsanlar önce hayal kurmaya başlar, hayalleri ile ideallerini kurmaya başlar, idealleri için gerekli metotları oluşturur. Bu metotları da doğru oluşturduysa, bu idealleri gerçek olur. Önemli olan kendinize ne hedef koyduğunuzdur. Isparta’da denenmemiş tek parti CHP’dir. Merkez belediye olarak. Bir önceki yerel seçimlerde Isparta halkı bir tavır göstermişti. Bu tavrını da şöyle göstermiştir: biz sistemle beraber hareket eden bir toplum değiliz. Biz iyiyle doğruyu ayırt eden, hizmeti ya da niyetleri birbirinden ne olduğunu ayırt edebilen bir toplumuz ve bununla ilgili gerekeni biz yaparız.

“ISPARTA ARTIK FARKLI DÜŞÜNMEYE BAŞLADI”

     Benim CHP’li bir belediye olacakta ki asıl temelim buradan kaynaklanıyor. Belki Isparta her zaman olduğu gibi rüzgar seçmen kitlesini tekrar oluşturmuş olsaydı ben bu söylemi söyleyememiş olurdum. Ama ben en çok buradan bunu net olarak görüyorum. Isparta’nın artık o kültürü kazandığına inanıyorum ben. İyiliği, doğruluğu, tartışma ortamını hazırlayabilen bir şehir haline geldi. Isparta’nın merkezi özellikle en son nüfus sayımlarında da gördünüz, çok büyüdü. Üniversitenin çok ciddi anlamda Isparta’ya yönlendirici bir etkisi var. Isparta’nın içerisinde farklı kesimlerin artık farklı bakış açıları ve ağırlıkları oluşmaya başladı. Ben hala çok net olarak olar yeni oylar konusunda da özellikle CHP’nin bu dönemde ciddi bir siyasi strateji ile hareket ettiği zaman gerçekten ikinci parti konumuna geleceğine de inanıyorum” dedi.