Demiralay yaptığı açıklamada:''Geçtimiz günlerde muhafazakar camianın yazmış olduğu 'Dün dündür, bugünse bugün. Artık CHP iktidarda değil. Ama o malum aşiret için “giden ağam, gelen paşam” Şamanizm’den başlayıp, NLP ile devam edip, bir nesli dönüştürmek için Transandantal Meditasyon için çıkıyorlar ortaya. 

Sıra “Helal Disco”ya geldi. Ankara’da açılıyor. “Eğlenmek bizim de hakkımız”! değil mi! Tabii ki helal. Helal şarap, helal şampanya, helal bira, helal likör! Düğün salonu gibi, “kına gecesi salonu” değil, doğum günü partilerinin verildiği, eğlence partilerinin yapıldığı bir disco’dan söz ediyorlar. Artık Kâbe’nin hemen karşısındaki AVM’de bile satılıyor bunlar. Yan taraftaki kuleye çıkıp, Kâbe’ye tepeden bakarak şampanyanızı yudumlayabilirsiniz. Ee artık bizim “Disk Jokey”lerimiz de olur!

Ne var bunda. Kına gecesi yapmıyorlar mı? Onun VIP versiyonu. Daha profesyonelcesi. Hem zaten yöneticisi Kur’an Kursu mezunu, hafize. Tabii ki mahremiyet kurallarına uygun. Erkek giremez. Cep telefonu yasak. “Disko, dans müziğinin bir tarzıdır. Funk, soul, pop ve salsa ögeleri içerir”miş.

Hay Allah, bizim emekli birkaç eski kafalı hoca gitmişler, belediye başkanını ziyaret etmişler. Sabah namazında bizim camiye de buyurun, dua edelim de Allah bizi korktuğumuzdan emin eylesin demişler. “Eski kafa” adamlar. “Başkan adayı, programımızı tanıtım grubumuz hazırlıyor, onlar reklam ajansları ve halkla ilişkiler uzmanları, kamuoyu araştırma şirketleri ile çalışıyorlar” demiş. Kibarca  yolcu etmişler. Sonra kendi aralarında konuşuyorlarmış, 3 nesil geçti onların zamanı ile bugün arasında, bunlar o günlerde kalmış. XYZ kuşağından haberleri yok amcaların” demişler.

Bir emekli Prof. gidip, bazı konularda aday olan zatı uyarıp, nasihat edecek olmuş, “Siz İlahiyat Profesörüydünüz değil mi” diye sormuş. Sonra da arkadaşlarına dönmüş. “İşine bak, bilmediğin şeye karışma” demeye getirmiş kaba bir şekilde.

Cafeler kesmiyor artık gençlerimizi, Diskotek lazım bize, biraz oynamamız gerek

Dansing lazım. Rock’n Roll eşliğinde zikir çeken dervişlerimiz var artık. Bunlar hayatın gerçekleri. Biraz horon teper, zeybek oynar. “Yerli ve Milli” Kafkas halk oyunları var, halay çekeriz. Gençlik bunu istiyor. Biraz da biz kam alalım dünyadan!

Diskotek deyince mütedeyyin hanımlar için ayrı yer, aile için karma, erkekler için ayrı olmalı. Fonda enstrümantal “telaal bedrü”. 

Bir arkadaş memlekette bir SPA’ya gitmiş. Tayland masajı da yapılıyor. Erkek masör de var, kadın da. Erkek masörler dolu. Aralarında bir de emekli müftü var. Grub bir işadamı grubu. Müftü fetvayı veriyor. Masörler gayrimüslüm, üstelik sağlık için yapılan bir iş sözkonusu. Caizdir. Helal!

Zaten artık memlekette herkes için her türlü fetva var. Hormonlu, geni ile oynanmış fetvalar herkese her konuda çözüm imkanı sunuyor..

Bir grub işadamı yurtdışında SPA’ya gitmişler. Yine masaj konusu. Bizim eski radikallerden biri, ben kadın masöre gitmem diyor. Erkek masöre gidiyor. Meğer adam gaymiş, Gay’lar gidiyormuş ona!..

Deizm’i geçtik, agnostik oldu insanlar. Yıllarca tekrar tekrar yazıp durdum, bizi önce atomize edecekler. Sonra nötralize, ardından agnostik. Bu gerçekleşti. Bu nasıl mı oldu. Artık aklımız ve imanımız servetimiz ve gücümüze yön veriyor. Servetimiz ve gücümüz aklımız ve imanımıza hükmediyor. İnandığımız gibi yaşamayınca yaşadığımız gibi inanmaya başladık. Bu iş bu kadar basit.

CHP döneminde laikleştiremediler ama AK Parti döneminde AKP’liler üzerinden sekülerleştirildik.

Sonuçta Ahmet Cevdetler kazandılar.

Artık ilahiyatlarda bile namaz kılan %50’lerde

Bunun sorumlusu kim? Kaldı ki, muamelattan yoksun bir ibadet sadece  seremoni ve ritüelden ibarettir. İbadetin ruhu yok olur, yapılan iş şekil ve cesetten ibaret kalır. Zaman içinde bu iş “münafıklık alameti”ne dönüşür. Çünkü o iş bir ibadet değil, insanları aldatmaya dönük bir istismara ve aldatmaya dönüşür.

Hadi diyelim ki, necasetten temizleniyoruz da, “Hadesten taharet” ne olacak hiç düşündünüz mü. Sahi “Hades” ne demekti, çevrenizdekilere sorun bakalım.

Gençlerin 32 farz seviyesinde bile dinle bağları kalmadı neredeyse. Bağışlayın, sizi gereksiz şeylerle meşgul ediyorum. Biliyorum sizin “para kazanmak” gibi daha ciddi işleriniz var.

Prof. Dr. Fikret Akınerdem’in 14 Nisan 2017’li “İslam Terakkiye Manidir Hristiyan Olmamız Gerekir” başlıklı bir makalesi var. Orada bir olay anlatılır: Kazım Karabekir, 1923 senesinde mecliste yaşadığı ilginç bir olayı şöyle anlatıyor: Tevfik Rüştü Bey konuşuyordu: “Ben kanaatimi millet kürsüsünden de haykırırım. Kimseden korkmam. Teşkilâtı Esasiyemizde dinimiz apaçık yazılmalıdır” diyordu. Ben söz aldım ve sordum: “Teşkilâtı Esasiye’de dinimizin İslâm olduğu yazılıdır. Tevfik Rüştü Bey? Hangi kanaati haykıracaksın? Teşkilâtı Esasiye’ye hangi dini yazdıracaksın? Hıristiyanlığı mı? Mahmut Esat Bey söz aldı ve sertçe cevap verdi: “Evet Hristiyanlığı. Çünkü İslamlık terakkiye (ilerlemeye) manidir. Bu dinle yürünmez mahvoluruz. Ve bize kimse de ehemmiyeti vermez” dedi.

Halide Edip Avukat Yusuf Türel de 6 Şubat 1995 tarihli Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan A. İhsan Gülcü ile röportajında Halide Edip’ten naklen bir olay anlatılır: Bir gün Naci Şensoy ve Ferruh İlter ile Halide Hanım’ı ziyarete gittik. Halide Hanım’a, bizde ve diğer devletlerde İslam’a karşı yapılan saldırıların nereye varacağını sordum.

Şöyle konuşmuştu: “Bir toplantıda isimlerini vermek istemediğim kişiler bana, ikna kabiliyetim olduğunu ifade ederek, Avrupa devletleri arasına girebilmemiz için İslamiyet’i bir tarafa bırakıp onların inançlarına yakın, daha ziyade Protestanlıka yakın bir çizgiye gelmemiz için yazılar yazsanız iyi olur. Bu hurafelerle hem geride kaldık hem daima geriye itileceğiz dediler. Ben onlara, hayır beyefendiler ben bu kanaatte değilim. Belki çaput bağlama gibi bazı hurafeler olabilir, ama bunlar dinin esasları değildir. İslam en mükemmel dindir. İlim adamları kürsülere çıktığı zaman hurafeler ortadan kalkar dedim' okumuş olduğum bu cümleler üzerine vay halimize dedim.

Eğer bu yazarın yazmış olduğu bu cümleler doğruysa onbinlerce cami,yüzbinlerce din görevlisi, yüzlerce ilahiyat fakülteleri ve hocaları acaba ne iş yapıyorlar? 

Toplumu idealize ederek islami hareketi bu günlere taşıyan başörtüsü ve imamhatip mücadelesi gibi talepler dışında aynı toplumu yeniden sürükleyecek ve yeniden islami talepler geliştirmemiz gerekiyor.

Kur'an ve Sünnetin hayata hakimiyetini sağlayacak projeler üretmek yerine geçmişle öğünmeyi,eski başarılarımızı bozdurup bozdurup harcamayı tercih etmeyi artık bırakmalıyız.''ifadelerini kullandı.