İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'de depremin yıkıcılığının yoksullukla eş değerde olduğunu belirterek, 3.8'lik depremlerin de insanları öldürebileceğini kaydetti.
Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası, Süleyman Demirel Üniversitesi Jeofizik Kulübü ve Isparta Belediyesi işbirliğinde Belediye Kültür Sineması'nda ''Kentsel Yapılaşmada Zemin Araştırmalarının Önemi ve Isparta'nın Depremselliği'' konulu konferans düzenlendi.
Ercan, konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de insanların bilime önem vermediğini kaydetti. Bu tür toplantılarda sürekli bilim adamlarının çeşitli önerilerde bulunduğunu anlatan Ercan, önerilerin dikkate alınarak, bilimsel tekniklerle değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu hatırlatan Ercan, ''Türkiye'de depremin yıkıcı olması yoksullukla paraleldir. Türkiye'de 3.8'lik depremler bile insanımızı öldürebilmektedir'' diye konuştu.
Bundan dolayı Türkiye'de depremlerin afet olarak adlandırıldığını ve afet örgütlerinin kurulduğunu belirten Ercan, sorunun çözümünü ise ülkenin zenginleşmesine bağladı. Türkiye'de depremden etkilenecek binaların yeniden inşası için 25 milyar doların yeterli geleceğini savunan Ercan, deprem vergisi için toplanan paraların biran önce depreme dayanıksız binalar için kullanılması gerektiğini belirtti.
Isparta'nın depremsellik açıdan Toroslar'ın büklümünde yer aldığını belirten Ercan, ''Bir dönem Enerji Bakanı Hilmi Güler Isparta'da petrol olabileceğini söyleyerek delgi yapılacak yer göstermemizi istedi. Ben 'bulamazsınız' dedim. Çünkü o petrol derinlerde buharlaştı ve uçtu. Nitekim deldiler hava gazı bile çıkmadı'' dedi.
Isparta'nın yıkıcı deprem aralığının 7-9 büyüklünde olduğunu kaydeden Ercan, ilde meydana gelen depremlerin sığ yani yıkıcı deprem türünden olduğunu aktardı. 1914'te 6.9 büyüklüğünde ölümcül deprem meydana gelen Isparta'da büyük deprem bekleme olasılığının yüzde 60'tan az olmadığını vurgulayan Ercan, Isparta'da her 70 yılda bir büyük deprem meydana gelme olasılığının bulunduğunu kaydetti. İlçelerde ise fazla ürkütücü tablonun söz konusu olmadığına işaret eden Ercan, Yalvaç'ın diğer ilçelere göre birinci derecede tehlikeli olduğunu belirtti.
İl merkezinde yer altında suyun derinliğinin fazla olduğunu ve bunun da yıkıcı depremlerden korunulması açısından bir avantaj olduğunu dile getiren Ercan, ''Türkiye geneline bakıldığında Isparta çok çekinceli bir durumda değil. Depremlerde Burudur kıvrımının Eğirdir kıvrımından daha etkin olduğu görülüyor'' diye konuştu.
Ercan, Isparta'da şimdiye kadar jeofizik çalışma yapılmamasını da yadırgadığını ifade etti.
Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Derya Polat ise, Türkiye topraklarının yüzde 95'inin deprem etkisinde olduğunu söyledi. Ortalama bir buçuk yılda orta, 3 yılda şiddetli, 30-40 yılda da yıkıcı depremlerin meydana gelebildiğine işaret eden Polat, Gölcük depreminden sonra yapılaşma konusunda yasal düzenlemelere gidildiğini ve bu çalışmaları da önemsediklerini kaydetti.