1)VAN'DA PKK OPERASYONU: 18 GÖZALTI

 VAN'ın Çaldıran ve Başkale ilçelerinde jandarmanın terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik düzenlediği operasyonlarda 18 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Van İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Çaldıran ve Başkale ilçelerine operasyon düzenlendi. PKK/KCK silahlı terör örgütünün işbirlikçilerine yönelik yapılan operasyonlarda 18 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin sorguları sürüyor.

Görüntü Dökümü

---------------------------

JANDARMA KAMERASI

-Jandarmanın belirlene evlere yaptığı operasyondan detaylar

VAN, -

==============================================

2)EMEKLİ UZMAN ÇAVUŞ VE EMLAKÇI 7 KİLO 900 GRAM EROİNLE YAKALANDI

BOLU'da, polisin durdurduğu otomobilde yapılan aramada 7 kilo 900 gram eroin ile yakalanan emekli uzman çavuş ile emlakçı gözaltına alındı. Bolu Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün sabah saatlerinde D-100 Karayolu'nda uygulama yaptı. Durdurulan bir otomobilde narkotik köpeği 'Sezar' eşliğinde arama yapıldı. Otomobilin çeşitli yerlerine paketler halinde gizlenmiş 7 kilo 900 gram eroin ele geçirildi. Otomobilde bulunan emekli uzman çavuş E.G.(49) ile emlakçı M.D.(36) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan E.G. ve M.D. bugün adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Şüphelilerin adliyeye getirilmesi

-Adliyeden detaylar

Süre: 00.58-Boyut: 111 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

=================================================

3)SİVAS HALKI, İFTARDAN SAHURA MESİRE ALANINDA

SİVAS'ta kent merkezi yakınlarında bulunan Paşabahçe mesire alanı, Ramazan ayında dolup yaşıyor. Kent halkı, iftar ve sahur için sıklıkta mesire alanını tercih ediyor. Ramazan boyunca binlerce kişiyi ağırlayan mesire alanında, iftar saatlerinde aynı anda yakılan mangal dumanları bölgede orman yangını varmış görüntüsü oluşturuyor.

Sivas'ta vatandaşlar, havaların sıcak seyrettiği Ramazan ayında iftar için kent merkezine 5 kilometre mesafedeki Paşabahçe mesire alanını tercih ediyor. İftar vaktinden saatler önce aileleri ve davet ettikleri misafirleriyle birlikte mesire alanına gelenler iftara kadar burada vakit geçiriyor. Kent sakinleri, sabahın erken saatlerinden itibaren mesire alanında yer kapabilmek için birbiriyle yarışıyor. Vatandaşlar sabah saatlerinde gelerek eşyalarını önceden kamelyalara bırakıyor. Kamelyalarda yer bulamayanlar ise ağaç altları ve çimlerin üzerini tercih ediyor. Yoğunluk nedeni ile yer bulamayanların bazısı ise geri dönmek zorunda kalıyor. İftar saatine kadar vakit geçirenler, ezan saatinin yaklaşmasıyla yemek hazırlıklarını yapıyor. Mesire alanında öncelikle mangal tercih ediliyor. İftar saatlerinde aynı anda yakılan mangal ve semaver dumanları bölgede orman yangını varmış görüntüsü oluşturuyor. Yeşillik içerisindeki Paşabahçe iftar saati yaklaştığında ağaçlar arasından dumanlar yükseliyor. Mesire alanında bulunan camide ezan okunmasıyla birlikte binlerce kişi iftarını açıyor.

RAMAZAN'IN VAZGEÇİLMEZ MEKANI

Paşabahçenin Sivas'ın bir kültürü olduğunu ve normal günlerin dışında Ramazan'da daha büyük yoğunluk yaşadığını belirten vatandaşlar, iftar ve sahurlarını açık havada yapmayı tercih ettiklerini belirtiyor.

İsrail'de yaşayan ve akrabalarını ziyaret için Sivas'a gelen Murat Akar, "Ramazan'da bu geleneğin sürmesi çok güzel bir şey. Ailecek buraya iftara geldik. İftarımızı ve sahurumuzu yaptıktan sonra evimize gideceğiz. Paşabahçe aslında Sivaslıların çok tercih ettiği bir mesire alanı ama Ramazan ayında daha çok ilgi görüyor" dedi. 

Ozmuş köyünden mesire alanına gelen Haydar Doğan, "İftar için aile yemeği veriyoruz. Doğan ailesi olarak 150 kişilik yemek yapıyoruz. Her yıl yapıyoruz. Paşabahçe çok temiz ve açık hava. Bu yüzden burayı tercih ediyoruz" dedi. 

Ailesiyle birlikte iftara gelen Muzaffer Aksu ise, "Havalar ısındı. Evde sıkıldık ve piknik yapalım istedik. Bir hayli yoğunluk var, insanlara yetmiyor. Biz buranın daha da büyütülmesini istiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Meire alanından drone görüntüleri

-Ağaçlar arasından yükselen dumanlar

-İftar hazırlığındaki vatandaşlar

-Röportajlar

-Ezanla birlikte oruçların açılması

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(613 mb)

=========================================================

4)ISPARTA'NIN GÜL BAHÇELERİ ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR

TÜRKİYE'nin dünyaca ünlü gül şehri Isparta'da güller açtı. Dünyaca ünlü parfümlerde kullanılan ve kilosu 10 bin euro'yu bulan gülyağının da çıkarıldığı Isparta gülleri, yılda on binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaretiyle gül turizmiyle de öne çıkıyor. 

Isparta, son yıllarda gül bahçelerine hem yurtiçi hem yurtdışından binlerce turist çekiyor. Kentte gül turizmi, önemli gelirin yanı sıra, tanıtım açısından da gelişme gösterdi. Geçen yıl Isparta'daki gül bahçelerine gezi düzenleyenlerin sayısının yaklaşık 300 bin olduğu tahmin ediliyor. 

İLK GÜLLER ARDIÇLI'DA AÇTI

Bu yıl havanın soğuk gitmesi nedeniyle yaklaşık 15 gün geç başlayan sezonda, Isparta'nın ilk gülleri Burdur Gölü'nün kuzeyindeki Ardıçlı Köyü'nde açtı. Yaklaşık 3 bin dekar gül bahçesinin bulunduğu köy başta olmak üzere, bölgedeki diğer köylerdeki bahçelerde gül toplanmaya başlandı. Aynı zamanda gül bahçesi turları da başladı. 

ISPARTA GÜLÜ VE GÜLYAĞI COĞRAFİ İŞARETLİ

Haziran ayının son haftasına kadar gül bahçelerinde toplama işleminin sürmesi bekleniyor. Isparta gülü, 2005 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi, kilogramı ortalama 10 bin euro civarında olan Isparta Gülyağı ise 2018 yılında Isparta Ticaret Borsası tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan coğrafi işaret tescili aldı. 

150 YILDIR ÜRETİLİYOR

Isparta'da gül üretiminin 1870'li yıllarda başladığını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, yaklaşık 150 yıldır üretilen gülden, yaklaşık 100 yıldır da kozmetik, ilaç ve gıda sanayileri için gülyağı çıkartıldığını söyledi. Kozmetik sanayinde kullanılan gülyağı ihtiyacının yüzde 65'inin Isparta'dan karşılandığını belirten Başdeğirmen, "En önemli rakibimiz Bulgaristan. Isparta'da, oradan çok daha kaliteli gül üretimi var" dedi. 

ISPARTA'YA ÖZEL BİR BİTKİ

Isparta gülünün bölgenin havası, suyu, toprağı, güneşiyle dünyanın en kaliteli gülü olduğunu kaydeden Başdeğirmen, "Isparta Türkiye'de verimli güneşi en dik alan illerden biri. Bu, bölgemizde endemik, tıbbi ve aromatik bitkilerin çok olmasını sağlıyor. Bu bölgede 800'e yakın endemik, tıbbi ve aromatik bitki var. Dünyanın birçok yerinde bunu görmek mümkün değil, yani burası özel yerlerden biri. Gül de bunlardan biri, her yerde yetişmez. Toprağı, havayı, seçer. Isparta'ya özel bir bitki" diye konuştu. 

30 BİN DEKAR GÜL BAHÇESİ

Isparta'da 30 bin dekar gül bahçesi olduğunu anlatan Başdeğirmen, yılda yaklaşık 10 bin ton gül çiçeği toplandığını söyledi. Toplanan güllerin damıtılarak gülyağı, konkret ve gülsuyu olarak ayrıştırıldığını belirten Başdeğirmen, "Gülün yağı başta kozmetik sektörü olmak üzere ayrıca ilaç ve kozmetik sektörlerinde kullanılır. Aynı şekilde konkret ve gülsuyu da. Örneğin gülden reçel, lokum yapılır. 41 çeşit ürün üretiminde kullanılır. Hem leziz hem de doğaldır" dedi. 

4 TON GÜLDEN 1 KİLO GÜLYAĞI

Gülyağının en önemli özelliğinin kokunun kalıcılığını sağlaması olduğuna işaret eden Başdeğirmen, "Dünyaca ünlü bütün parfümlerde, koku ve kokunun vücutta en uzun süreli kalmasını sağlayan hammadde gülyağıdır. Onun için gülyağının kozmetikteki önemi çok büyüktür. 4 ton gül çiçeğinden sadece 1 kilogram gülyağı çıkartılır. En önemli kısmı Fransa kozmetik sanayine gönderiliyor. Ayrıca sağlık, ilaç ve sigara sanayinde kullanılan bir ürün" diye konuştu.

KİLOGRAMI 13 BİN EURO'YA KADAR ÇIKIYOR 

Bu yılki gül çiçeği alım fiyatı ve gülyağı fiyatının henüz belli olmadığını açıklayan Başdeğirmen, "Fiyatlar hemen gül toplanırken belirlenmiyor. Burada binlerce aile gül işi yapar. Herkes ailecek çalışır. Geçen yıl gül çiçeğinin üreticiden alımı 9 TL idi. Gülyağı piyasası ise 9 bin ile 13 bin Euro arasında değişiyor. Tabi ki 4 ton gül yaprağından 1 kilo üretim çok emek gerektiren ve hassas bir konu" dedi.

GÜL TURİZMİ

Isparta gülünün kozmetik ve gıda sanayilerinde kullanımı dışında bölgede ciddi bir turizm hareketliliği oluşturduğuna dikkat çeken Başdeğirmen, "Gülün sanayisi kadar turizmi de şehrimiz için büyük önem arz ediyor. Türkiye'nin birçok ilinden ve Japonya, Güney Kore, Çin, Tayvan gibi ülkelerden mayıs-haziran aylarındaki gül sezonunda binlerce turist gül bahçelerindeki görsel güzelliği yaşamak ve bu havayı teneffüs etmek için Isparta'ya turlar düzenliyor" dedi. 

GÜL BAHÇELERİNE DAVET

Bu yıl gül çiçeği sezonunun havaların soğuk gitmesi nedeniyle yaklaşık 15 gün geç başladığını belirten Bağdeğirmen, "Haziran ayının 20'sine kadar gül toplama devam eder. O güne kadar gelen tüm vatandaşlarımız bu güzelliği, doğallığı yaşayabilir, gül toplayabilirler. Gelenlere birer kese veriliyor ve herkes topladığı gülü evine götürüyor. Bunu kurutarak süs olarak kullanabiliyor veya reçel, çorba yapabiliyor. Yılda bir ay bu güzellikler yaşanır. Onu da doya doya yaşabilmek için bugünlerde Ispartamıza gelinmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız buyursun gelsinler, misafirimiz olsunlar" diye konuştu.

CENNET DEDİKLERİ YER BU BAHÇELER

Isparta'da güllerin en erken açtığı Burdur Gölü manzaralı gül bahçeleriyle görsel şölen sunan Ardıçlı'nın eski muhtarı Yakup Yolcu, 80 hane 235 nüfuslu Ardıçlı'da 3 bin dekarda 700-800 ton gül çiçeği üretimi olduğunu kaydetti. Türkiye'de nüfusa oranla en çok gül üretiminin olduğu köyün Ardıçlı olduğunu belirten Yolcu, "Hem Isparta'ya hem ilçeye yakın güzel bir konumda, gül bahçelerinin bir tarafında Burdur Gölü, bir tarafında dağ manzaraları. Cennet dedikleri yer bu bahçeler. Bu kokuyu anlatamayız ama gelen misafirler hem görüntü hem de bu kokuyu duyduklarında hakikaten cennetteyiz diyecekler" dedi. 

SAAT 05.00'TE GÜL TOPLAMA BAŞLIYOR

Gül toplamaya saat 05.00'te başlandığını ve 09.00'a kadar sürdüğünü dile getiren Yakup Yolcu, "Çünkü bu saatler arasında toplanan güllerde yağ oranı en kaliteli ve yüksek olduğu zamandır. Toplanan güller köyümüzdeki fabrikalara götürülür ve burada kazanlara dökülerek yaklaşık bir saat kaynattıktan sonra gülün yağı, suyu ve konkreti ayrıştırılır. Gülün yağı ve konkreti ve suyun bir kısmı yurtdışına gönderilir. Çin'e kadar gidiyor" diye konuştu.

HEM KADIN HEM ERKEKLER TOPLUYOR

Isparta'daki gül bahçelerinde hem kadınlar hem de erkekler birlikte çalışıyor. Bir kişi günde yaklaşık 80-100 kilo gül çiçeği topluyor. Gül çiçeği toplama işinden köylü kadın ve erkekler, kilogram başına 2 TL kazanıyor. Özellikle son üç yıldır turizmin de gelişmesiyle gelir arttığından fiyatlardan memnun olduklarını anlatan köylüler, çocukluktan itibaren her sene gül toplama işinde çalıştıklarını anlattı. 

Görüntü Dökümü

-----------------

Süleyman Demirel heykeli 

Gül yakın plan

Gül genel plan

GÜl bahçesi

Gül toplayan çocuk

Gül yaprakları boşaltılırken

Traktörler ziyarerçilerin taşınması

İşçiler gül toplarken

Drone gül bahçesi

Röp1: Üretici Yakup Yolcu,

Röp2: Kadın işçi 

Röp3: Kadın işçi 

Drone detay

Çalışan kaın yakın plan

Drone işçiler

Röp4: Erkek işçi

Drone gül yaprakları

Fotoğraf çektirenler detay

Röp5: Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen

Gül detay

Gül yaprakları havalandırılırken

7.17 Sn

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=====================================================

5)GAZİPAŞA'DA MANGO AĞACI SAYISI 5 BİNİ BULDU

ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesinde 7 yıl önce çekirdekten fide üretimiyle bölgedeki mango ağacı sayısı 5 bine yükseldi. 

Mango Meyve ve Fidancılık firması ortağı Mustafa Ezici, Gazipaşa'da kurdukları fidanlıkta, ortağı Veli Çelik ile beraber 7 yıl önce mango yetiştiriciliği üzerine ar-ge çalışması başlattıklarını söyledi. İstanbul'da mango ithal eden bir firmadan meyve çekirdeklerini temin ettiklerini belirten Ezici, fide üretiminde başarı sağlandığını, bugün ciddi miktarda mango fidesi üretimi ve satışı yaptıklarını kaydetti. 

MANGO AĞACI 5 BİNE YÜKSELDİ

Ezici, Gazipaşa bölgesinde bugün 5 bin civarında mango ağacı bulunduğunu dile getirdi. Çiftçinin ürünü henüz yeni tanıdığını ve talebin artmasını beklediklerini söyleyen Ezici, "İnsanlar karlılığını görüp ekmek istiyor. Muzun 5 katı para kazandıran bir ürün. Marketlerde bugün kilosu ortalama 30-40 lira. Olgunlaşmış mangonun 300 gramı 16 liraya satılıyor" dedi. 

AVRUPA VE RUSYA POTANSİYEL PAZAR

Mangonun ihracat boyutuna bakıldığında Avrupa'nın yılda 600 bin ton mango ithal ettiğine dikkat çeken Ezici, "Bunlar ham toplanıyor, 20 günde geliyor ve 20 gün satışı sürüyor. Bizde ise ağustos-aralık ayları arasında hasat olabilecek. Hem iç piyasada tüketilip ithalatı önlenecek, hem de Avrupa ve Rusya'ya pazarlayabileceğiz. 2 günde Avrupa'nın bütün şehirlerine ürün temin edilebilecek" dedi. 

AKDENİZ VE EGE'DE 350 METRE RAKIMIN ALTINDA YETİŞİYOR

Yıllık fide üretiminin 30 bin adet olduğunu kaydeden Ezici, fuarlardaki tanıtımlara büyük ilgi gösterildiğini, internet üzerinden de satış yaptıklarını söyledi. Marmaris, Kuşadası, Bodrum gibi birçok sahil kentinden talep aldıklarını belirten Ezici, "Urla'dan Samandağ'a kadar sahilde 350 metre rakıma kadar ve sıfır altına düşmeyen yerlerde yetişiyor. Serada da açıkta da olabiliyor" dedi. 

10 DÖNÜME 400 MANGO FİDANI

10 dönüm araziye 400 mango fidanı dikilebildiğini anlatan Ezici, "5-6 yaşa geldiğinde bu ağaçlardan 30 ton ürün alınabilir. Bu da yaklaşık 150 bin euro gelir demek. Bu çok ciddi bir kazanç. Akdeniz, Ege sahillerinde çiftçi portakal, nar veya narenciye üretimi yapıyor ama para kazanamıyor. Mangonun muzdan 5 kat, narenciyeden 10 kat daha yüksek getirisi var" diye konuştu. 

3 YAŞINDAN İTİBAREN MEYVE VERİYOR, 300 YIL YAŞIYOR

Dünyadaki toplam mango üretiminin 46 milyon ton olduğunu, muzdan sonra en çok tüketilen tropik meyve olduğunu kaydeden Ezici, firma olarak ellerinde 1, 2 ve 3 yaşlarında fideler bulunduğunu, 3 yaşında ekilen bir fidenin ilk yıldan meyve vermeye başladığını dile getirdi. Bundan çiftçinin çok güzel para kazabileceğini belirten Ezici, "Bunun garantisini veririz. Mango yaklaşık 300 yıl yaşayan bir ağaç. 15-20 metre boya kadar çıkabiliyor ve çok ciddi meyve veriyor" dedi. 

OTELLER VE YAZLIKÇILARA ÇAĞRI

Ezici, Bodrum, Marmaris, Datça, Antalya gibi Akdeniz ve Ege sahillerindeki yazlıkçılar ve otellerin bahçelerine mango dikimi yapılabileceğini söyledi. Mustafa Ezici, otellerin özellikle turistlerin ilgisini çekmek için mango ve diğer tropik meyve türlerinden bahçeler oluşturabileceğini ve dalından tropik meyve ikramının turistlerin ilgisini çekebileceğini anlattı.  

ORMAN ARAZİLERİNE İZİN VERİLMELİ

Gazipaşa bölgesinde bugün mango, litchi, papaya, pitaya, passiflora, longan, guava gibi 27 tür tropik meyve yetiştirilebildiğine dikkatiçeken Mustafa Ezici, "Mango üretimi ve diğer tropik meyve türleri için devletin orman arazilerinde üretim izni vermesi gerekiyor. Bugün Paris'te bir manavda yaklaşık 13 euro'ya satılıyor, 85 lira. Uçak meyvesi diyorlar buna ödenen rakam yaklaşık 1.2 milyar euro. Türkiye bu konuda daha iyi sonuçlar alabilir. Çünkü dünyada üretimin olmadığı dönemde Türkiye'de üretim olabilecek" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Mango ağaçları

Saksılardan detay

Serda çalışma yapılırken

RÖp: Mustafa Ezici

Fide detay

4.36 SN

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

Kaynak: DHA