Yürütmenin gölgesinde yargı ve yasama' konulu konferansta konuştu. "İstihbarat biriminin elemanları Kuva-yi Milliyecileri izler oldular. Aramıza hoş geldiler. Ama zahmet etmişler, çekim zaten yapılıyor. Konuşmaların tamamı çözümlü olarak takdim edilebilir. Görüldüğü gibi bir toplantı yapıyoruz. Kuva-yı Milliyeciler bir arada" diyen Öner, "O görkemli adalet sarayları yapıldı, ama kaçında adalet var? İleri demokrasi söylemleri yaygınlaştı. Hukuk devleti söylemleri arttı, ama hukuk devleti nerede? İleri demokrasi söylemlerine inanan insanların bir kısmı tutuklu, bir kısmı hükümlü. Kimin neden tutuklu olduğunu bilmiyoruz. Bildiklerini korkmadan söyleyenler aramızdan alçak tertiplerle ayrıldılar. Çünkü kırıldılar. 24 Ocak'ta Uğur Mumcu gibi araştırmacı gazeteciyi aramızdan ayırdılar. Tetiği çekenler belli, çektirenler nerede? Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi bugün aramızda yoklar" diye konuştu.

YARGILANMASI GEREKENLER YARGILANMIYOR
 
Türkiye'nin her geçen gün daha ileriye gitmesi gerekirken bugün kapkaranlık bir süreç yaşandığını ileri süren Ali Haydar Öner, "Eğer sizi dinlemelerini istiyorsanız lütfen telefonla konuşun. Ben de beni dinlemelerini istediğim zaman telefonla konuşuyorum. Beni uyarıyorlar. Ben de diyorum ki, dinleyenin de, dinletenin de, benim aleyhime söylemi olanın da, suç teşkil etmeyen konularda sil tuşuna basmayanın da, bütün bunları basına servis edenin de Allah layığını versin. Çünkü yargılanması gerekenler yargılanmıyor, yargılanmaması gerekenler soluğu cezaevlerinde alıyor" dedi. Cebinden Mustafa Balbay'dan geldiğini söylediği mektubu çıkaran Ali Haydar Öner yazılanları okudu: 'Yürütme yargıyı etkiliyor, yürütme yasamayı etkiliyor, yargı yasamayı etkiliyor.'
 
HAKKIMDA İKİ FEZLEKE HAZIRLANDI
 
Hakkında iki fezleke hazırlandığını kaydeden Öner, "Genci başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlanınca hep birlikte meclis başkanına giderek dokunulmazlığımızın kaldırılmasını istedik. Ancak gördük ki bana iki adet fezleke hazırlanmış. Gururla yakama asacağım. Çünkü bu çamurlar bizde leke bırakmaz. Kapsamını bilmiyorum, ama acaba neyi uydurdular, neyi isnat ediyorlar, buradan çağrıda bulunuyorum. Madem hakkımda fezleke var, eğer dokunulmazlığımı kaldırmazlarsa namerttirler. O fezlekenin 'fez'i kalır, o leke çamur atmak isteyenin elinde kalır. Bize asla bulaşmaz. Benim dokunulmazlığımı kaldırsınlar. Yargılanmak istiyorum. Aklanmak için yargılanmak istiyorum. Benim hakkımda fezleke düzenleyenler sadece onun mahcubiyetini yaşar. Eğer öyle bir durumda kalmazsam siz gelin benim yakama yapışın" ifadelerini kullandı.