Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, baraj ve doğal göllerin etrafında ‘Yeşil Kuşak’ projesi başlatacaklarını belirterek; “Eğirdir Gölü ve Kovada Milli Parkı Gölü’nün çevresini ağaçlarla donatacağız. Bu konuda eylem planımızı hazırladık” dedi. 
 
Açılış ve temel atma törenleri için geçtiğimiz Cuma günü Isparta’ya gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Isparta’ya 45 proje daha yapma müjdesinin dışında Eğirdir Gölü ve özellikle Sütçüler ilçesindeki dağlarda konuşlanan Mermer Ocaklarının akibeti hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. 
 
EROĞLU; “EĞİRDİR GÖLÜNÜN ÇEVRESİNİ AĞAÇLANDIRACAĞIZ” 
 
Bakanlık olarak tüm baraj ve doğal göllerin etrafında ‘Yeşil Kuşak’ projesi başlatacaklarını ve bu projenin içinde Eğirdir Gölünün de bulunduğunu ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; “Bu ay içerisinde Yeşil Kuşak projesi diye bir proje başlatıyoruz. Bu proje ile ilgili eylem planını hazırladık. 
 
Bu proje kapsamında; Eğirdir Gölü ile Kovada Milli Parkı Gölü’nün çevresini ağaçlarla donatacağız. Mart ayı içinde bütün baraj ve doğal göllerin etrafında yeşil kuşak projesini başlatıyoruz. Eylem planı hazır olan bu proje bizzat şahsım tarafından son bir kontrolden daha geçirilecek. Mart ayı içinde tüm baraj, içme suyu göllerinden başlayarak bu projeyi hayata geçiriyoruz. 
 
“PROJEYİ 21 MART’TA KAMUOYUNA AÇIKLAYACAĞIZ” 
 
Tabi bu projeyi hazırlarken ezbere yapmıyoruz. Bilindiği gibi 2008'de Türkiye'de büyük bir ağaçlandırma seferberliği başlattık. Bu proje de ağaçlandırma seferberliğimizin bir parçası olacak. Muhtemelen 21 Mat'tan sonra ‘Yeşil kuşak’ projesinin nasıl olacağını tüm kamuoyuna anlatacağız. Isparta ilimizde bulunan Eğirdir Gölü ve Kovada Milli Parkı Gölü de bunun içerisinde yer alacak” dedi.
 
“TAŞ OCAKLARINA İZİN VERİRKEN İNCE ELEYİP, SIK DOKUYORUZ”
 
Isparta’da özellikle Sütçüler ilçesindeki dağlarda sayıları her geçen gün artan ve doğayı fazlasıyla tahrip ettikleri belirtilen Mermer Ocakları konusunda da açıklamalarda bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; “Bu konuda çok hassasız. Zira Taş Ocaklarına izin verilirken çok hassasiyet gösteriyoruz. Deyimi yerindeyse ince eleyip, sık dokuyoruz. 
 
“TAŞ DA OLMAZSA İNŞAATLAR DA OLMAZ” 
 
Bilindiği gibi taş da bir ihtiyaç Tabi bunlara uygun yerden alınması ve tabiatı tahrip etmemesi kaydıyla müsaade ediyoruz. Bunun için ruhsat almış mı? ÇED belgesi var mı? Ormanlık alanda biyolojik çeşitlilik açısından özel bir alan mı? Bir de görüntü kirliliği meydana getiriyor mu? Bunlara bakıyoruz. Taş ocakları için onayı imzalarken köylere, okullara mesafelerini ölçüyoruz. Hassasiyet gösteriyoruz. Bir de tüm madenciler ruhsat alırken bize rehabilitasyon projesi hazırlıyor. Madeni alsın ama orayı derme - çatma bırakamaz. Hem maden hem orman mühendislerinin hazırladığı projeyi onayladıktan sonra izin veriyoruz. Keşke bakanlığımıza gelip bir görseniz bu konuda nasıl izin verdiğimizi, nasıl hassasiyet gösterdiğimizi.  Tabi şu da bir gerçektir ki, taş olmadan inşaatlar da olmaz ve inşaatlar durur. Bu konudaki izni uygun yerden verdiğimiz zaman mahsuru yok diye düşünüyorum” dedi.