Türkiye’nin en ucuz şehri olarak lanse edilen Isparta’da en pahalı ulaşım hizmeti veriliyor…

Üstelik öğrencilere…

Evet, yanlış duymadınız… Türkiye’nin en pahalı öğrenci ulaşımı Isparta’da…

İkametgahını Isparta’ya getiren üniversite öğrencisi halk otobüsüne 1 liraya biniyor, getirmeyen 2 liraya…

Öğrenciler adeta “cendereye”  sokuluyor…

Normal vatandaştan daha pahalıya otobüse biniyor öğrenci... Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok!

Normal vatandaş halk otobüsüne 1.85’e binerken, öğrenci 2 liraya biniyor…

Sevgili dostlar insanı iki şey çok yorar;

Susulacak yerde konuşmak, konuşulacak yerde susmak…

Bu konuyu yazayım mı? Yazmayayım mı? Çok düşündüm… Ve sonunda yazmaya karar verdim. Çünkü zarar gören çok kişi var.

Kim onlar…

İkametgahını Isparta’ya getirmeyen 40 bine yakın öğrenci ve halk otobüsü işletmecileri… Esnaflarımız…

Anadolu’da bir tabir vardır; “Başkasının sırtından kurban kesmek” diye…

Bu durumda aynen böyle, belediye ikametgahını getiren öğrencileri halk otobüslerine 1 liraya bindiriyor.

Özellikle içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim döneminde belediye bu konuda büyük gayret sarf etti. Öğrenciler ikametgahını Isparta’ya getrisin “kişi başı iller bankasından aktarılan pay fazla olsun” diye hummalı bir çalışma yürütüldü. Bu kampanya güvenlik gerekçesiyle de süslendi, püslendi. Sözüm ona öğrencilerin ikametgahları Isparta’da olursa daha güvenlikli olurlarmış. Ne alakası var ise…

Burada mesele “pay kaygısı mı, yoksa oy kaygısı mı” belli değil.

Bu kampanya 2012-2013-2014-2015-2016-2017 yıllarında yapılmadı da neden 2018 yılında yapıldı. Öğrencilerin güvenliği 2018 yılında mı akıllara geldi… İller bankasında ayrılan pay 2018 yılında azaldı da öğrencilerle mi arttırılacak... Hepsi soru işareti.

Bu kampanyanın 2018 yılında yapılması manidardır… Acaba 31 Mart 2019 yılında yapılacak seçimlerle bir alakası var mıdır? Yok mudur?

20 binden fazla öğrencinin ikametgahını Isparta’ya getirdiği söyleniyor… Seçim sonucunu etkileyecek bir durum…

24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra 6-7 ay gibi kısa sürede seçmen sayısı büyük oranda artış gösteren bir-iki mahalleye bakacak olursak;

Modernevler Mahallesinde 2000, Fatih Mahallesinde 1200, Yedişehitler Mahallesinde 600 artış var.

Sayın Cumhurbaşkanımız bugünlerde tam da bu konu üzerinde hassasiyetle duruyor…

Ve uyarıyor… “Şehirlerarası yaşanan göç hareketlerine” dikkat çekiyor. 

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 09.01.2019 tarihinde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumunda Yaptığı Konuşmada” aynen şunları söyledi;

“Burada bir şeyi özellikle ifade etmek gerekir; şehirlerarası göçler, hatta ve hatta iniyorum aşağıya doğru ilçeler ve beldeler arası göçler.

Değerli arkadaşlar;

Böyle bir şey olamaz, bu işgalin farklı bir türüdür. Ve bundan sonra biz bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımız ile de daha yakın takibe alacağız, çünkü bunun adı demokrasi değildir, böyle bir demokrasi olmaz. Taşıyalım gidelim, bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım; olmaz böyle şey. Kim oralarda yaşıyorsa seçimi onlar yapsın, neticesine de herkes katlansın.

Böyle bir yanlış anlayış üzerine ne belediyecilik ne demokrasiyi yakıştıramayız. Bunlar doğru şeyler değil. Onun için buradaki kararlılığımızı unutmadığımızı özellikle ifade etmek istiyorum.” Dedi.

Sayın Valim bu konu çok hassas bir konu. Enine-boyuna araştırılması gereken özel bir husus…

Aynı sınıfta, hatta aynı masada oturan bir öğrenci ikametgâhını Isparta’ya getirdi diye halk otobüsüne 1 liraya binecek, diğeri 2 liraya binecek. Olacak şey değil…

Mağdur olan binlerce öğrenciye mi üzülelim? Yoksa otobüs esnafına mı?

Mutlaka bir orta yol bulunmalı…

Belediyemiz madem ki öğrencileri çok düşünüyor, “bütün öğrenciler 1 liraya binsin, halk otobüsü esnafını da düşünülerek 50 kuruşta belediye katkı sağlasın ve her öğrenci 1,5 liraya binmiş olsun”.

 Öğrencide mutlu olsun… Halk otobüsü işletmecileri de…

Isparta’ya gelen her üniversite öğrencisi öncelikle bizim gönüllü turizm elçimizdir. Şehriler arası yaşanan bir kültürün temsilcileridir onlar…

Bu öğrencileri halk otobüsü biletiyle zorlamak ne vicdani kurallara sığar, ne de ahlaki kurallara…