SDÜ Konukevinde düzenlenen basın toplantısına, Vali Memduh Oğuz, Enver Enerji Verimliliği Derneği Isparta Şubesi Başkanı Erkan Gürkan,  Çevre ve Orman Müdürü Tayfun Büyükküpçü, BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, ITSO Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Eğirdir Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral, Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz katıldı.

      Dernekle ilgili bilgi veren Enver Enerji Verimliliği Derneği Genel Başkanı Erkan Gürkan, amaçlarının, bölgemizde enerjinin etkin ve verimli kullanılabilmesi için farkındalık oluşturmak, ayrıca bilimsel ve teknik araştırmalar yaptırmak ve sonuçlarını kamu kuruluşları ve vatandaşlar ile paylaşarak bölgemizde enerjinin etkin ve verimli olarak kullanılmasını sağlamaya çalışmak olduğunu söyledi.

      Enver Enerji Verimliliği Derneği Isparta Şubesi’nin 26 Ocak 2011 günü resmi olarak kurulduğunu belirten, Erkan Gürkan. Isparta’da da; içinde akademisyenler, sanayiciler, iş adamları ve bürokratlardan oluşan bir yapılanma ile faaliyetlerine başladığını kaydetti.

      Erkan Gürkan, Dernek kurucular kurulu’nun,  SDÜ İİBF Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Adem Korkmaz, Sanayici Alaaddin Erkoç,  Sanayi İbrahim Erkuş, SDÜ Keçiborlu MYO Enerji Bölüm Başkanı ve Öğretim Görevlisi (YENAR Enerji Danışmanı)  İhsan Dostuçok, SDÜ İİBF Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. İsmail Gökdayı, Mali Müşavir ve Yönetim Danışmanı Mehmet Sait Hasırcı,  YENAR Enerji Gn. Müdürü (SDÜ Göl. Böl.Teknokenti) Süleyman Şenol Özkara, Çevre ve Orman Isparta İl Müdürü Tayfun Büyükküpçü, KOSGEB Isparta İl Müdürü Yurdun Yıldırım’dan oluştuğunu söyledi.

      Türkiye'de de enerji verimliliğini ön plana çıkardığını belirten Uysal, “Enerji verimliliğinin artırılması, bu alanda kamu ve özel sektör bilincinin oluşturulması ve verimlilik artırıcı yöntemler hususunda çalışmalarda bulunmak amacıyla kurulduk. Hedefimiz sanayi, konutta ve ulaşımda tasarruf sağlayarak kaynakların boşa gitmesini engellemek ve çevreyi kirletmemek. dedi.

      Öte yandan konuşma yapan Vali Öner ise enerji veriminin öneminin herkesin bildiğini ve  karşılaşılan konuların bilinmediğini belirterek,  Isparta’da böyle bir çalışmanın yapılmasından dolayı mutluluk duyduğunu  belirtti.

KISACA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

     Türkiye için büyümek ve güçlü bir ekonomiye sahip olmak yaşamsal bir öneme sahiptir. Büyümek için sanayileşmeye, sanayileşme için ucuz, temiz ve kesintisiz enerjiye; enerji için ise finans, teknoloji ve insan kaynağına ihtiyacımız vardır.

      Endüstri çağını, bilgi çağını anlamaya, yakalamaya çalışırken yepyeni bir çağın eşiğine geldik. Birçok uzmana göre bu çağa enerji ve iklim çağı denilmektedir. Petrolün 20. yüzyılın en büyük gücü olacağını ise anlayamadığı için yanlış cephelerde tüm enerjisini tüketti. 19 ve 20. yüzyıla şeklini veren modernitenin ihtiyaç duyduğu enerji 21. yüzyıla; çok daha yanıltıcı bir biçimde yön vermeye devam edecek. Düşük karbon ekonomisi veya yeşil ekonomi diyebileceğimiz bu yeni olguyu anlamak, kavramak, içselleştirmek ve sonsuz bir ihtirasla bu yeni yarışa katılmak ve var gücümüzle çalışmak zorundayız.

     Son 10 yıllık performansımıza baktığımızda dış ticaret açığımızın yarısının, yani 154 milyar USD'lik tutarın enerji ithalatından kaynaklandığı görülecektir. Türkiye'nin ihracatını arttırdığı ölçüde ithalatı da artmaktadır. Ülkemizin bu kompozisyonu değiştirmekten başka çaresi yoktur. Bu kompozisyonun değişmesi için enerji eksenli sanayileşme ve kentleşme politikalarımızın gözden geçirilmesi şarttır.

      Türkiye OECD ülkeleri içinde 1000 USD GSYH için 0,38 TEP enerji kullanımı ile rakiplerine göre enerji yoğunluğu yüksek ülkeler içindedir. Türkiye C02 salınımı en hızlı artan ülkelerdendir. Kyoto sonrası sera gazı azaltma taahhütleri düşünüldüğünde sektörlerimizi önemli zorluklar beklemektedir. Türkiye'nin muhtelif büyüme senaryolarına göre yapılan hesaplarda her yıl en az 12 milyar kWh ek enerjiye ve yılık 4-5 milyar USD yatırıma ihtiyacı olduğu öngörülmektedir. Bu yatırımların finansmanı tarifeler ve kamu alım garantileri üzerine kurulmuştur. Öte yandan dağıtım özelleştirmelerinde ödenen bedeller düşünülürse Türkiye sanayisi orta vadede ucuz enerji beklentisi içine girmeden rekabetçi olmanın yollarını bulmalıdır. Başta demir çelik, çimento, taş toprak işleme gibi enerji yoğun ihracatçı sektörlerimizde enerji girdi maliyetleri rekabet denkleminin en çapraşık değişkeni olmaya devam edecektir.

      En pahalı enerji, boşa giden enerjidir. Kıta Avrupası ülkelerinde ve Japonya'da 1970'li yıllardan beri başlamış olan enerji verimliliği uygulamaları bu ülkelere hem enerji maliyetleri bakımından, hem de yeni, satılabilir teknolojiler geliştirmiş olmaları bakımından rekabetçi üstünlük sağlamıştır. ABD enerji verimliliği alanında bu ülkelere göre geri kaldığını anlamış ve resmi politikalarında deniz aşırı ülkelere her yıl gönderdikleri 450 milyar USD'yi göndermemek için düğmeye basmıştır. ABD ve diğer gelişmiş ülkeler düşük karbon ekonomisini veya yeşil ekonomiyi internet dalgası, mobil dalga gibi yeni bir ekonomik gelişim dalgası olarak algılamaktadır. Yüksek performanslı elektrikli otomobilin Silikon vadisinde geliştirilmiş olması, karbon tutma teknolojileri geliştirmek için devasa fonların tahsis edilmesi, bilgisayarla özdeşleşmiş IBM'in akıllı şebeke, akıllı şehir, enerji verimliliği kavramları üzerinde dünya çapında pazarlama kampanyalarına başlamış olması bu göstergelerden sadece birkaçıdır.

      Yapılan hesaplarda Türkiye binalarda %30, sanayide %20, ulaşımda %10 tasarruf potansiyeline sahiptir. Son 10 yılda ortalama %10 tasarruf edebilmiş olsaydık kasamızda 25 milyar USD birikecekti. Verimlilik yatırımları 25 milyar USD'lik iş hacmi oluştururdu. Atmosfere 50 milyon ton C02 daha az salınırdı.