• Kritik bir dönem

 

  • Türkiye ‘AKP’nin kapatılması istemi ile dava açılması’ sebebiyle çalkalanıyor. Peki dava açılma istemi doğru bir karar mı, yoksa yanlış bir tespit mi?
  • Bu yazıyı yazmadan önce, bütün gazetelerin, bütün internet sitelerinin yazıp çizdiğini, yorumları tek tek okudum.
  •  
  • Yanlış bir şey yazmamak için elimden geldiği kadarıyla dikkatli olmaya çalıştım.
  • Şimdi bakalım, etkili bir gazetenin internet sitesinde adı geçen konu ile ilgili olarak bir vatandaş yorum yapmış.
  •  
  • ‘Kimse şunu unutmasın, AKP hep vardı ve hep var olacak. Bunu görmeyen çok az kişi kaldı. AKP kapanır, bir başka LAMBA partisi kurarız. Çok mu zor, sıra size de gelecek.’
  •  
  • Keşke aklından geçen parti ismini belirtseydi…
  • Meselâ; ( FP ) Florasan Partisi – ( GLP ) Gece lambası partisi – ( EFP ) El feneri Partisi vs…
  •  
  • ( …. ) Neyse…
  •  
  • İşte bu yorum…
  •  
  • Bence, bu ülkede yüzde 47’lik inanılmaz bir çoğunluğun oy verdiği partiye kimse zarar vermez. Kimler zarar verir biliyor musunuz? İşte yukarıdaki ‘yorum zihnine’ sahip, şeriat taraftarları yıkar. Herkes, istediği yere gönül verir, istediği yeri destekler. Demokratik bir toplumda, ferdin en doğal hakkıdır bu.
  • Ancak böylesine düşmanca, böylesine tek başlılık sevdası ile olmaz.
  •  
  • Bu partiyi, bu kafalar yıkar…
  •  
  • Kapatılır veya kapatılmaz… Bu başka bir şey, ancak; şu da bir gerçektir.
  • Bu davanın zamanlaması çok yanlıştır.
  •  
  • Hani Başbakan diyor ya; ‘Velev ki…’ diye. Bende ondan demek istiyorum. Velev ki Anayasa Mahkemesi, AKP’nin kapatılması yönünde karar aldı. Adı geçen siyaset insanlarının, yasaklanması gündeme geldi.
  •  
  • Nasıl olacak?
  •  
  • Elimizle ayağımızla seçtiğimiz Başbakanı, elimizle ayağımızla seçtiğimiz Cumhurbaşkanı’nı koltuklarından indirecek miyiz?
  •  
  • Böyle bir şey, Türkiye Cumhuriyeti’nde dengeleri ne yapar? Birilerinin ağzından, dilinden hiç düşürmediği ekonomi ne olur?
  •  
  • Uluslar arası prestij ne olur?
  •  
  • Kafa olarak, sadece Cumhurbaşkanı’na değil, AKP’lilerin hiçbirisine katılmıyorum. Ancak, Sayın Gül’ün sadece şu cümlesi çok hoşuma gitti; Bu karar Türkiye’ye ne getirir, ne götürür. Bunu iyi düşünerek hareket etmek gerekiyor…
  •  
  • Kesinlikle katılıyorum…
  •  
  •  
  •  
  • Not: Bir önceki köşe yazımı tam 5583 kişi okumuş. Yürekten teşekkür ediyorum.
  • Sizden gelen yorumlar doğrultusunda en doğruyu yapabilmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum ancak, birilerinin galiba şahsi problemleri var.
  • Bana yazılan hiçbir yorumu sansürlememeye çalışıyorum fakat, bazıları abartıyor.
  • Lütfen; fikirlerinize saygım var ama, saygısızlığa saygım yok…
  •  
  • Ha, şunu unutmadan söylemek istiyorum. Sansürlediğim son yorumcum için bir cümle yazacağım. Demiş ki, ‘Sen kim, Show TV Yurt Haberler Müdürü Nafiz Akyüz’le tanışmak kim?’
  • Teknik bir nedenden dolayı, çay içtiğimiz fotoğrafı koyamadım, gelecek yazımda senin görebileceğin şekilde koyacağım onu