SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Okçu, FETÖ’cülerin ters algı operasyonlarıyla istediklerini görevden uzak tutmaya çalıştıklarını ileri sürerek, “Bizim yönetimimizle ilgili de çeşitli iftiralar atılmış ve ters algı operasyonları yapılmaya çalışılmıştır” dedi.

Prof. Dr. Okçu, “Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve ekibi rektörlüğe gelmeden önce de bunlarla hukuk çerçevesinde mücadele etmiştir. Bunlar da bir gün ortaya çıkacaktır. FETÖ’nün en büyük uzmanlık alanlarından birisi ters algı operasyonu yapmaktır. İstediği adamları bunlar FETÖ düşmanı der, istemediği adamları da bunlar FETÖ’cüdür diye ters algı operasyonları ile görevden uzak tutmaya çalışırlar. Bizim yönetimimizle ilgili de çeşitli iftiralar atılmış ve ters algı operasyonları yapılmaya çalışılmıştır. Hiçbir algı operasyonu tutmayacak. Onlara da pabuç bırakılmayacak. Ama Allah’a çok şükür hem 315 akademisyen teveccüh etmiştir hem de Cumhurbaşkanımızın güveniyle bu ekip iş başına gelmiştir. SDÜ, FETÖ ile ilgili yapılması gerekenleri nasıl yapıyor diye çeşitli devlet kurumlarından bize gelip soran var” diye konuştu. 

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi(İİBF) Dekanı Prof. Dr. Murat Okçu, katıldığı televizyon programı Basın Kulübü’nde FETÖ ile mücadelede üniversite yürütülen soruşturmalar hakkında bilgi verdi. FETÖ’nün rektörlük seçimlerinden önce ve sonrasında şuanki yönetim hakkında ters algı oluşturmaya çalıştığını ileri süren Prof. Dr. Okçu, “Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve ekibi rektörlüğe gelmeden önce de bunlarla hukuk çerçevesinde mücadele etmiştir. Bunlar da bir gün ortaya çıkacaktır” dedi.

“41 AÇIĞA ALINAN 3 GÖREVE İADE EDİLEN VAR”

SDÜ’nün hem diğer üniversitelere hem de diğer kamu kurum ve kuruluşlara örnek olabilecek bir FETÖ ile mücadele yürüttüğünü belirten Prof. Dr. Murat Okçu, şunları söyledi: “Bunu Ispartalı hemşerilerimizin gönül rahatlığıyla bilmelerini ve kabul etmelerini istirham ediyorum. Mücadelenin 2 farklı boyutu var. Birisi adli, diğeri idari boyutu. Bu işler sadece idari açığa almalarla yürümüyor. SDÜ’nün dışında yargının ukdesinde devam eden yargılama süreçleri devam ediyor. Bizim bunlara karışmamız mümkün değil. İdari kısım Rektörlük kanadıyla yürütülüyor. Burada hakikaten hassas, kılıkırk yaran bir süreç uyguluyoruz. FETÖ’cü diye tabir edilen, FETÖ’ye bir şekilde üye olmuş, irtibatlı olmuş insanların gerekli muameleye tabi tutulmaları hem de diğer taraftan kamu vicdanını rahatsız etmeyecek ve bireylerin haklarına tecavüz etmeyecek şekilde yanlışlıklardan uzak kalmaya çalışılarak bir ayıklamanın gerçekleşmesi için üniversitemiz ve fakültemiz çok hassas davranıyor. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde  15 Temmuz ardından açığa alınanların sayısı 41 oldu. Üniversitemizde Tıp, Eğitim ve İİBF’de yoğunlaşıyor. 15 Temmuz öncesini de dikkate aldığımızda, yargılama süreçleri devam edenler var, emekliye ayrılanlar var, benim fakültemde toplam 50 kişi var. Şuanda soruşturması neticelenen ve herhangi bir irtibatı olmayan 3 kişi benim fakültemde göreve iade edildi.

“20’YE YAKIN KRİTER VAR”

SDÜ olarak olağanüstü hal olmasa bile bizi bağlayan hükümler var. OHAL ilan edilmeseydi biz 657 sayılı devlet memurları kanunları ve 2547 sayılı üniversite personeli kanununa göre bir soruşturma yapma durumumuz vardı. Biz yanlış yapmamak adına soruşturmaları devam ettiriyoruz. İnce eleyip sık dokunuyor. Rektörlük, dekanlıklar ve ilgili birimlerce değerlendirilen 20’ya yakın kriter var. yanlış yapmak istemiyoruz. Olağanüstü Hal kalkar ama insanların vicdanları devam eder. İnsanların hayatları söz konusu.  İki şeyi dengelememiz lazım. Bir tarafta 15 Temmuz gecesini hatırlayalım. Şehitlerimiz var, Türkiye’ye yapılan bir ihanet var. Bu ihanet neticesinde bunlarla irtibatlı olanların devletten temizlenmesi var. Bir taraftan da bu yapılırken mümkün olduğunca insan olarak yapabileceğimizin en iyisini yaparak gereğinin yerine getirilmesi var.

“TEK BİR KİŞİYİ BİLE MAĞDUR ETMEME ADINA GAYRET GÖSTERİYORUZ”

Rektör hocamızın tüm idareci arkadaşlara talimatı var; FETÖ ile irtibatı olan kişilere acımak yok ama adalet var. Tek bir FETÖ ile irtibatlı kişiyi kaçırmamak ve onunla ilgili idari işlemi yapma konusunda hassas davranıyoruz. Tek bir tane bile alakası olmayan kişiyi de mağdur etmeme adına gayret gösteriyoruz. Allah’a çok şükür şahsım olarak yapılan açığa almalar ve soruşturmaları takip ediyorum. Bizim aldığımız görüşler yapılanların doğru olduğu yönünde. Rektör hocamız tatmin oluncaya kadar dosyaların mükemmel hale gelmesi için uğraşıyor. En ufak problem varsa tekrar onu değerlendirmeye alıyor.

“15 TEMMUZ ÖNCESİ DE FETÖ İLE MÜCADELE EDEN BİR EKİBİZ”

2015’in Mayıs ayında göreve gelen yeni yönetimin FETÖ ile mücadelesi 15 Temmuz’dan sonra başlamış değil. bunu açık yüreklilikle söyleyelim. Biz 15 Temmuz öncesinde de FETÖ ile irtibatlı olanlarla, FETÖ zihniyeti ve FETÖ’nün yaptıklarıyla mücadele eden bir ekibiz. Bende bu ekibin bir parçası olduğum için her zaman gurur duydum.

“İFTİRALAR ATILMIŞ VE TERS ALGI OPERASYONLARI YAPILMAYA ÇALIŞILMIŞTIR”

Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve ekibi rektörlüğe gelmeden önce de bunlarla hukuk çerçevesinde mücadele etmiştir. Bunlar da bir gün ortaya çıkacaktır. FETÖ’nün en büyük uzmanlık alanlarından birisi ters algı operasyonu yapmaktır. İstediği adamları bunlar FETÖ düşmanı der, istemediği adamları da bunlar FETÖ’cüdür diye ters algı operasyonları ile görevden uzak tutmaya çalışırlar. Bizim yönetimimizle ilgili de çeşitli iftiralar atılmış ve ters algı operasyonları yapılmaya çalışılmıştır. Hiçbir algı operasyonu tutmayacak. Onlara da pabuç bırakılmayacak. Ama Allah’a çok şükür hem 315 akademisyen teveccüh etmiştir hem de Cumhurbaşkanımızın güveniyle bu ekip iş başına gelmiştir. SDÜ, FETÖ ile ilgili yapılması gerekenleri nasıl yapıyor diye çeşitli devlet kurumlarından bize gelip soran var.”