SDÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Süleyman Kutluhan, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Rektörlük seçim sürecinin son haftasına gelindiği bir dönemde aşağıdaki hususları dikkatinize sunmak istiyorum. Rektörlük seçim sürecinde, gerek şahsım, gerek diğer rektör adayı arkadaşlarım olarak bizler, seçimlerin sevgi ve saygıya dayalı bir şekilde, zarafet ve nezaket içerisinde geçmesi için ne gerekiyorsa yaptığımız halde, biz rektör adaylarının söylemlerinin dışında, gerçeği yansıtmayan bazı söylentilerin dolaşmasından duyduğum rahatsızlığı ifade etmek istiyorum.

SDÜ Hastaneleri mali yönden belki de en zor günlerini yaşadığı bir dönemde, risk almak suretiyle başhekimlik görevini üstlendim. Ancak başhekimlik zannedildiği gibi “elinde sihirli bir değneği olan makam” değil. Aksine bazı durumlarda “yetkisiz sorumluluğun” olduğu bir görevdir. Örneğin; hastanede idari görevlere yapılan atamalarda “yetki” rektörde olduğu halde, atanmışlarla çalışma sorumluluğu başhekime aittir. Dolayısıyla atanmışların yaptığı icraatlardan başhekim sorumlu tutulur.

Diğer yandan SDÜ Hastanelerinde başhekimlik hem hekimlere hem de hastalara hizmet sunumu yapmaktan sorumludur. Öğretim üyeleri ve asistanlardan oluşan hekimlerin sorumlu olduğu yetkili makam ise Tıp Fakültesi Dekanlığıdır.

Yetkisiz sorumluluğum olduğu 3 yıllık dönemimde yapamadıklarımı inşallah rektör olursam, rektörün sahip olduğu yetki ve sorumluluk çerçevesinde yapacağım.

Yine bazı uygulamalarda yetki “kanunlarda” veya YÖK gibi kurumlarda olduğu halde, bu uygulamaların gerçekleştirilmesinde sorumluluk başhekimdedir. Mesela, “YÖK tarafından esasları bile tam olarak belirlenmemiş, uygulamasının nasıl olacağı dahi tam olarak karar verilememiş döner sermaye dağıtımı yerine, uygulaması kanunlaşan“performans ödemeleri” ne Mart ayında başlandı. Bu geçiş dönemi ile seçim dönemi aynı zamanlı oldu. Bu yeni uygulama ile ilgili olarak, ben ve yardımcılarım, iki hafta boyunca yaklaşık 80-100 farklı simülasyon yapmak suretiyle idari ve akademik tüm çalışanlarımızın performans ödemelerini belirlemeye çalıştık. Bu uygulamalardaki aksaklıklar tüm üniversitelerden gelen bilgilerle giderilmeye çalışılarak; söz konusu uygulamanın nasıl olacağının kesinleşmiş hali Haziran ayında YÖK tarafından belirlenecektir.

Sonuç olarak; uygulamasına yeni geçilen performans sistemine göre çalışanlarımızın performanslarını yapabileceğimiz en uygun haliyle vermeğe çalıştık. Uygulamadaki aksaklıkları hem gidermek için elimizden geleni yapacağız hem de Mayıs ayında YÖK’e bildireceğiz. Bu geçiş dönemindeki sıkıntılar da kendi seçim sürecime ayrı bir sorumluluk getirmiştir.

Bildiğiniz gibi, başhekim olduğumda nerdeyse hastanenin kapısına kilit vurulacaktı. Buna engel olduk. Taşın altına elimi sokarak; ayda 200-300 bin TL’lık borcun nasıl geri ödeneceğini düşünürken, şu an hastanem bir yıl boyunca aylık 450 bin TL. (performans uygulaması için) devletten yardım sağlayacak hale gelmiştir.

Bu duruma ulaşmamızda tüm hastane personelinin gösterdiği fedakarlığa teşekkür ediyorum. Bunu hep beraber başardık. Çünkü hastanemize gelen denetçiler, raporlarında, uygulamadaki fedakarlığa dikkat çekildiğinden, Maliye Bakanlığınca hastanemiz yardım edilmesi gereken hastaneler listesine alınmıştır.

Üç yıllık başhekimliğim süresinde; ödenek nereden, nasıl istenir, kiminle görüşülür, bütçe nasıl yönetilir öğrendim. Bunlar için üniversitemizin kaybedecek zamanı yoktur. Sahip olunan deneyimle yola devam edilmesi gerekir” dedi.