SDÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Gültekin: «Tüketiciler, bitirme aşamasına geldiğimiz cep telefonu uygulaması sayesinde bir ürünün içeriğindeki katkı maddesinin özelliğini öğrenebilecek...

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Helal ve Sağlıklı Gıda Platformu Dönem Koordinatörü Prof. Dr. Fatih Gültekin, gıdalarda kullanılan katkı maddelerin özelliklerinin cep telefonundan öğrenilebileceği uygulamayı tamamlamak üzere olduklarını bildirdi.

SDÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gültekin: «Tüketiciler, bitirme aşamasına geldiğimiz cep telefonu uygulaması sayesinde bir ürünün içeriğindeki katkı maddesinin özelliğini öğrenebilecek, 'alerjik bünyeler ve hiperaktif olanlar kaçınmalıdır veya kanser riski vardır' gibi uyarıları ekranında görebilecek.»

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Helal ve Sağlıklı Gıda Platformu Dönem Koordinatörü Prof. Dr. Fatih Gültekin, gıdalarda kullanılan katkı maddelerin özelliklerinin cep telefonundan öğrenilebileceği uygulamayı tamamlamak üzere olduklarını bildirdi. Prof. Dr. Gültekin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Türk Gıda Kodeksi'nin Türkiye'de kullanılmasına izin verilen bütün katkı maddelerinin belli düzeyde güvenlikten geçirdiğini söyledi.

360 KATKI MADDESİNİN 150’Sİ TÜRKİYE’DE KULLANILIYOR

Katkı maddelerinin hepsinin orta düzeyde güvenilirliği olduğunu savunan Gültekin, «Tüketici olarak 'Yüksek dereceli koruyucu istiyorum' derseniz, az da olsa risklerden uzak kalmak istiyorsanız, bazı katkı maddelerinden kaçınmanızı öneriyoruz. Ülkemizdeki yaklaşık 360 katkı maddesinin 150'si aktif kullanılıyor. Bunun bir grubu alerjiye yol açıyor ve hiperaktiviteyi arttırabiliyor.

Bazılarında ise kanser riski ve DNA'ya hasar verme potansiyeli var. Onlardan uzak durmak gerekiyor» diye konuştu. Gültekin, tüketicilerin ürün paketlerindeki "içindekiler" kısmından katkı maddelerini öğrenebileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

«İlk etapta tüketiciye bu zor gelebilir ancak bir kez yapacaksınız ve markalarınızı belirleyeceksiniz. Komşularınız ve arkadaşlarınızla çalışma yapabilirsiniz. Herkes bir ürün incelese, zaten ortaya önemli bir bilgi çıkar. Bu konuda bizim de çalışmamız var. Tüketiciler, bitirme aşamasına geldiğimiz cep telefonu uygulaması sayesinde bir ürünün içeriğindeki katkı maddesinin özelliğini öğrenebilecek, 'alerjik bünyeler ve hiperaktif olanlar kaçınmalıdır veya kanser riski vardır' gibi uyarıları ekranında görebilecek.

Örneğin sitrik asit ya da E330 kodu cep telefonuna yazıldığında bununla ilgili bilgilere ulaşılabilecek. Kaynağı nedir, sağlık riski var mıdır, telefonun ekranına yansıyacak. Projemizde sona yaklaştık.»

Hayvansal kaynaklardan da elde edilen çok sayıda katkı maddesi olduğuna işaret eden Gültekin, «Bunların helal yolla elde edilip edilmediğine bakılması gerekir. Tüketici olarak katkı maddesini okuduğunuz zaman hangi kaynaktan geldiğini bilemeyiz. Kaynak belirtilmediyse işte o zaman helal gıda sertifikası devreye giriyor. "Katkı maddelerinin helal olup olmadığını merak eden tüketicileri rahatlatacak olan husus, helal gıda sertifikasının yaygınlaştırılması ve bunun akredite kurumu ve kuruluşlar tarafından disiplinli bir şekilde verilmesidir» dedi.

Akdeniz