Sevgili dostlar uzun yıllar sonra Isparta Belediyesi tarafından yeniden kurulan iftar çadırında, gönül sofrasında gönüller bir araya gelmeye başladı.

İftar vaktinin bereketi, huzuru birlikte yaşanıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Sofrada kiminle yan yana oturacağınızı bilmeden giriyorsunuz çadıra.

Gülümseyen yüzler, sıcak kalpler. Saygı ve hoşgörü içerisinde. Hepsi bir arada. Cennete girmek için “Reyyan Kapısında” bekleyen müminler gibi.

Bitmek, tükenmek bilmeyen “nefsi emellerimizi” frenlemek için ve yeniden gözden geçirmek için mutlaka iftar çadırına gidin. “Şatafatlı hayatlarımızı” törpülemek için gidin lütfen.

Rollerin sürekli değiştiği “yalan bir dünyada” yaşıyoruz. Kim kime şifa olacak, kim kime ikramda bulunacak. Hiç belli değil. Bugün varlıklıyız, yarın ise belki de naçar.

İftar çadırı, “gönül sofrası” aynı zamanda bir fırsat. Binlerce kişiye aynı anda ikramda bulunabilmek adına bir fırsat. Ramazanda “infak” etmek. Üstelik iftar sofrasında. İkram eden, ikram olunan herkes bir arada.

Aynı sofrada bulunduğumuz bir bayan, yanında 8-9 yaşlarında kızı. Kız çorbayı bir iştahla kaşıklıyor. Annesi uyarıyor, kızım birazda et yemeğinden ye diye. Kız, ama anne çorbada çok güzel diye cevap veriyor.

Gerçekten de öyle çorbada güzel, yemekte, pilavda. Her birsinin lezzeti farklı. Yemekler İsperlos’tan. Mustafa Sarı ve Eşref Aydemir kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Tebessüm içerisinde en iyi hizmet.

Ve tabi ki Isparta Belediyesine çok, çok teşekkür ediyoruz. Şehrül Eminimiz Şükrü Başdeğirmen başta olmak üzere emek çeken herkese teşekkür ediyoruz. 

Gönül sofrasında mutlu olduk, fazilet veren herkesten “Allah Razı Olsun”,

Reyyan kapınız açık olsun.