Isparta’da ‘lavanta kokulu köy’ olarak kırsal turizmde bir anda patlama etkisi yapan Keçiborlu ilçesindeki Kuyucak köyü, kazandığı potansiyelin etkisiyle gün geçtikçe gelişiyor. Mor ve yeşille kaplı köye gelen turistler, bu yıl daha iyi imkanlar bulduğunu söylerken, yöre halkı kırsal turizm için de her geçen gün ciddi ve farklı yatırımlar yapmaya devam ediyor.

Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini, Türkiye’nin lavanta üretiminin de yüzde 80’lik bölümü karşılayan Isparta’da hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle lavanta sezonu erken başladı.

Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde 1970’li yıllardan itibaren dikimine başlanılan lavanta, son yıllarda sosyal medyada paylaşılan fotoğraflardan sonra Kuyucak köyü ile ün kazanarak gıda, kozmetik ve süs olmaktan çıkıp kırsal turizme de hızlı şekilde giriş yaptı. Fotoğraf tutkunlarının çektiği fotoğrafları sosyal medya üzerinden paylaşmalarının ardından dikkatleri üzerinde toplayarak ünlenen ve ‘lavanta kokulu köy’ projesiyle unvan kazanan Kuyucak, marka olma yolunda ilerliyor.

Kırsal turizm konusunda geçtiğimiz yıl sezonda 80 binin üzerinde yerli ve yabancı turisti ağırladığı belirtilen Kuyucak, meraklılarına gün geçtikte farklı imkanlar sunmaya devam ederken, yöre halkı gün geçtikte köyde ciddi yatırımlarla farklı tesisler oluşturuyor.

Her şey dağıtılan birkaç lavanta demetiyle başladı

Isparta Ticaret Borsası (ITB) Meclis Başkanı Mehmet Ali Doğan, lavantanın, şimdilerde ‘lavanta kokulu köy’ olarak ünlendirdiği Kuyucak’a geliş sürecini anlatarak dağıtılan birkaç demet lavantanın bu hale dönüştüğünü söyledi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan ITB Meclis Başkanı Doğan, "Bu lavantalar 1972 yılında, Zeki Konur isminde Keçiborlulu bir ağabeyimizin, köylülere dağıttığı birkaç demet lavanta ile meydana gelmiş. Köylülere dağıtılan bu lavantalar ekilerek, yavaş yavaş çoğalmaya başlamış" dedi.

Lavantanın o yıllarda az miktarda olduğunu ancak, uzun yıllar yatırım gerektiren bir bitki olduğuna değinen Doğan, "Bu, uzun yıllıklı bir bitki. Ben yaklaşık 3 yıl öncesine kadar lavantanın sadece tüccarlığını yapıyordum. Lavanta yağı çıkararak, kurusunu satarak ticaret yapıyorduk. 2015’e kadar burada lavantanın turizmle tanışıklığı yoktu. Ben 30 yıllık lavanta tüccarlığı yapmama rağmen bu kadar tanıtım yapamadık" diye konuştu.

"Bir anda patladı"

Yaklaşık 3 yıl önce sosyal medya üzerinden yapılan tanıtımın kırsal turizm konusunda bir patlama oluşturduğunu vurgulayan Doğan, "Geçen yıla kadar lavanta turizmi konusunda bir durum yoktu. Ama sosyal medyada, görsel basında ve diğer yerlerde tanıtım ve reklam çalışmaları başlayınca burada bir anda turizm patlaması yaşandı. Böyle olunca yaklaşık 100-150 bin civarında turist geldiğini duyuyoruz" şeklinde konuştu.

Turizm patlamasına hazırlıksız yakalandıklarını belirten Doğan, "Kuyucak, bu olaya hazırlıksız yakalandı. İnsanların oturup, çay kahve içebileceği, yemek yiyebileceği, burada dinlenebileceği kayda değer çok fazla bir yer yoktu. Ama bu yıl vatandaşlarımız ufak tefek de olsa farklı bir şeyler yapmaya başladı. Ben, kendim geçen yıl burada, bahçede lavanta ve gül ürünleri adına bir showroom açmıştım. Bu yıl da lavanta kokulu güzel bir kafe yaptık. Köy ortamında, hijyenik, temiz, gelip gidenlerin memnun ayrıldığı bir yer yaptık. Biz bundan sonra bir slogan benimsedik, o da ‘şikayetlerinizi bize, memnuniyetlerinizi de dostlarınıza söyleyin’ şeklinde. Bu şekilde devam ediyor, inşallah iyi olur. Konaklama konusunda henüz az da olsa arkadaşlarımız bir şeyler yapmaya çalışıyor, oralara gelenlerin de memnun ayrıldıklarını duyuyoruz. İnşallah köyümüze, memleketimize daha güzel şeyler yapılır" dedi.

"Herkesi bekliyoruz"

Son olarak ‘lavanta kokulu köy’ olarak anılan Kuyucak’ı görme fırsatı bulamayan veya daha iyi imkanlarla gelmek isteyenlere bir davette bulunan Doğan, "Buraya yurt içi ve yurt dışından, kırsal turizme herkesin gelmesini bekliyoruz. Lavanta kokulu köyümüzde yatıp kalkıp, yiyip içip, güzel zaman geçirmelerini istiyoruz" diye konuştu

"Bu yıl imkanlar daha iyi ve daha fazla zaman geçirebildik"

Geçtiğimiz yıl ‘lavanta kokulu köy’ unvanını duyduktan sonra köye geldiğini, bu yıl geçen yıla oranla yeni tesis ve çalışmalar yapılmasından memnun kaldığını ifade eden Nazlı Özel Doğan, "Geçen yıl burada lavanta tarlalarına gelmiştik, çok beğenmiştik. Köyün girişinde, kadın girişimcilerin kendilerinin yaptığı stantlar vardı, onları görmüştük. O zaman birkaç tane de teras gibi bir yer vardı ama şimdi bayağı gelişmiş. Bu yılki geldiğimiz zaman geçen seneki zamana göre bayağı farklı bir zaman ama şimdi tarlalar daha mor bir şekilde görünüyor. Bu yıl yemek olsun, diğer olanaklar olsun bayağı fazlalaşmış. Bu yıl geçen seneye göre daha fazla vakit geçirebildik. Geçen sene kendi imkanlarımla gelmiştim, bu yıl turla geldik. Güzel, eğlenceli ve herkesin görmesi gereken bir yer. Herkes, zamanında gelip, görsün, her yer mor ve lavantalarla dolu. Sadece turizm amaçlı değil, köy yerlerinde yaşayan insanların da gelip, görmeleri gereken bir yer diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.