Çiftçi için de,sanayici için de yüz güldüren  bereketli bir hasat  dönemi yaşandığını belirten ve bölgede yetişen gülü  Organize Sanayi Bölgesi’nde işleyen  Roseland  Nem Gülyağı Fabrikası yöneticileri,dikkatleri çiftçinin desteklenmesi ve kaliteli ürün üretilmesine çekti.  Ticaret Borsası Meclis Başkanı  Mehmet Ali Doğan ile oğulları  Arif Doğan, Ayhan Doğan ve Halil İbrahim Doğan’ın  yönetiminde yer aldığı Roseland  Nem Gülyağı Fabrikası,  bir aile şirketi . Sanayici iş adamı Arif Doğan,’’ 1987 yılından beri Kuyucak Köyü’ndeydik ,6 yıldır da  Organize Sanayi Bölgesi’nde bu işimizi devam ettirmekteyiz.

Halen Ticaret Borsası Meclis Başkanı görevini sürdüren babamız  Mehmet Ali doğan ile birlikte  Arif Doğan, Ayhan Doğan ve Halil İbrahim Doğan kardeşler  hep birlikte aile şirketi olarak çalışmaktayız’’ açıklamasının ardından, bölgedeki gül üretimi ve sezon değerlendirmesinde bulundu. Doğan,’’ Bu yıl hasat dönemi çok bereketli geçiyor. Hele ki Allah’ın izniyle yağmurlar böyle devam eder ve hava serin giderse çok daha güzel olur. Hava şartları gül için çok önemli.Havanın yağmurlu olması çiftçi için de, bizim için de her zaman ideal. Bölgemizde yetişen gülü hammadde halinde, gülyağı ve konkret  olarak  Fransa, İspanya ve Almanya’ya ihracat yapıyoruz. Kesinlikle tavsiye ederim, a kalite gülsuyumuz var. Kendimiz yaptığımız için Isparta’da bu konuda çok iddialıyız.

Tüketiciye yağı alınmamış sentetik olmayan saf gülsuyu veriyoruz.Maalesef üzülerek söyleyeyim ki bir takım nedenlerden dolayı Isparta’da biz artık halımızı kaybettik.Bir yağ fabrikası temsilcisi olarak isterim ki, gül suyumuzu da  kaybetmeyelim,yazık günah.Isparta’mız için çok büyük bir değer .Sentetik ürünlerden ziyade doğal ürünleri halkımıza tavsiye ederim.Sentetikten uzaklaşarak kalite kaybının önüne geçmek ve tüketiciye sağlıklı bir ürün sunmak yönüyle bu çok önemli.Herkesin  gülsuyu kullanmasını tavsiye ederim. Gül  Allah’ın bize verdiği bir nimet,şifa kıymetini iyi bilmemiz gerekiyor.Yediğimiz tatlıdan,cilt bakımına kadar bir çok yerde kullanımla gündelik hayatımızın içerisine girmesi gereken bir ürün.

Elimizde gülsuyu gibi bir nimet,bir değer varken bunu kullanmamak büyük hata olur’’ dedi.Kolonya,krem,tonik,şampuan,oda spreyi,araba kokuları,lokum,reçel gibi sayısız ürünle iç ve dış güzellikte aklımıza gelebilecek, bir çok ürünün üretimini yaptıklarını belirten Doğan,ürün kalitesinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek,’’  Babamızın bize tavsiyesi,’’Oğlum yapabiliyorsanız en iyisini yapın,yapamıyorsanız da bırakın’’.Çalışma hayatında bizim felsefemiz bu.Bunun için mücadele veriyoruz’’ sözleriyle çalışma ilkelerini ifade etti.

‘’Isparta’da gül üreticisine kesinlikle destek gelmesi gerekiyor’’ diyen Doğan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:’’Fındıkta  üreticiye nasıl destek veriliyorsa, Isparta’da gül üreticisine de  kesinlikle  aynı desteğin  gelmesi gerekiyor.Dünyanın %75 gülyağı ihtiyacını karşılayan bir bölgedeyiz.Bu büyük bir nimet.Dünyada her eve portakal giriyor olabilir ama her eve parfüm de giriyor.Parfümün,kozmetiğin hammaddesi de gülyağı olduğu için bunu sadece süs bitkisi olarak değil, endüstriyel bir ürün olarak devletin desteklemesini bekliyoruz.Bu konuda özellikle çiftçimiz desteklenmeli ki,bu iş ayakta kalmalı.Dünyanın bu  %75 Pazar payını kaybetmemeliyiz.Bulgaristan bunu yapıyor.Güçlüyüz ama daha da güçlü olmamız lazım.

Çiftçi devletin desteğini yanında hissetmeli.Şundan da korkmasınlar,biz çok gül dikiyoruz  bunun akıbeti ne olacak.Bizim bu bölge kozmetik sektörü sürekli yükseldikçe bu gül her zaman değer kazanır.Bölgenin en önemli gelir kaynağı,altını olur.Kuyucak Köyü bizim köyümüz.Ben aynı zamanda Keçiborlular Dernek başkanıyım.Lavantanın popülaritesinin gülde de kazanılmasını bekliyorum.Bu mevsimsel bir ürün.Lavanta da olduğu gibi,çok kısa bir dönemi var.Dün Ayvalık’tan,bugün Antalya’dan  ziyaretçilerimiz var.Sürekli her gün farklı bir şehirden  turla gelen ziyaretçiler gül bahçelerimizi,fabrikamızı  büyük bir beğeni ve mutlulukla ziyaret ediyorlar.Gül havuzlarımız var.Bu havuzlar sağlığımız için adeta bir terapi.Çünkü insanlar  sürekli yoğun stres içinde,artık binalardan sıkılmış toprağa dönmeye çalışıyor.Turizm yönüyle değerlendirildiğinde,gül bunun için de büyük  bir nimet diye düşünüyorum.’’ Elif AKGÜL