Isparta’da her parti yaklaşan seçimler için hızla koşuşturuyor. Araçların biri geliyor biri gidiyor. Henüz genel başkanlar şehrimize teşrif etmediler ama seçmenin büyük bir bölümü zaten kararını vermiş durumda. Oylarını değiştirmeleri beklenmiyor. Ama siyasilerin de çok iyi bildikleri güvercin oylar ve yeni oy verecek genç seçmenler gerçek hedef kitle durumundalar. Şehrimiz adına söylersek, bu grubun oyu % 15-20 civarında. Dolayısıyla her parti bu yeni seçmen grubunun üzerine hesap-kitap yapıyor. Bu da gayet doğal. Yani güvercin oy dediğimiz bu seçmen kitlesi beklenti içinde ve biraz da kararsız. “Umut ve vaat” satın almak istiyor. Müjde bekliyorlar. Önümüzdeki günlerde şehrimizde esecek bu siyasi havadan etkilenerek de oylarını nereye vereceklerini belirleyecekler.
Bir önceki seçimde (2011) Isparta’da partilerin almış oldukları oy sayılarına baktığımızda yaklaşık şu sonuçlarla karşılaşmıştık.
Ak Parti 135.000 2 (iki) vekil
CHP 55.000 1 (bir) vekil
MHP 50.000 1 (bir) vekil
Yani şehrimizde yaklaşık 50.000 sayısını bulan parti bir vekil çıkarabiliyor. Bu şu demektir. Bu sayıyı ne kadar katlarsanız o kadar çok vekil çıkarıyorsunuz. Sanırım Süreyya Sadi BİLGİÇ bey de bu hesabı yaparak “160 bin oy alırsak 4-0 yapar ve dört vekil çıkarırız” demişti. Haksız da değil. Zira bu çıtaya en yakın kendi partisi var. MHP veya CHP’nin bu çıtaya yaklaşması pek mümkün gözükmüyor. Herhalde hayali bile lüks!...
Isparta MHP seçmeni, bu noktada genel başkanlarının beyanatını dikkate alarak bana itiraz edecek ve “hayır, biz en az 2 (iki) vekil çıkaracağız ve üçüncü vekili de zorlayacağız” diyecekler. Ancak Isparta’dan ilk iki sıra (vali ve büyükelçi) vekil adayı ile fotoğraf çektirip diğer adayları pas geçerek (!) feda eden Bahçeli beyin tavrı için MHP seçmeni ne diyor ben onu merak ediyorum. Bu anlamda Nuhoğlu bey ve Demirtaş beyin yerinde olmak hiç istemezdim.
Isparta CHP seçmeni ise MHP’den pek farklı değil. Onlar da “İki vekil garanti, üçüncüye bakıyoruz” iddiasındalar. Geçen seçimde ikinci sırada olmasına rağmen 50 bin oyu ancak bulan, yani seçmeni sürükleyemeyen İrfan BAKIR beyden bu kez lokomotif olma görevi neden bekleniyor yine çok merak ediyorum.
İlimizde kendi ifadelerine göre iddialı durumda olan HDP ve Saadet Partileri ise ülkenin her tarafında olduğu gibi “mucize bir çıkış” ve baraj dertlerindeler. Onların da işi çok zor, hatta imkansız. Bu değerlendirmelere, genel başkanların şehrimizde önümüzdeki günlerde yapacakları mitinglerin havalarına ve seçmenlerin hangi partiye, hangi genel başkana ve mitingine teveccüh ettiği ile devam edeceğiz.
İktidar partisi Ak Partinin durumuna tekrar dönelim. Ak Partinin Isparta’da mevcut vekil adaylarımızla yarışa girmesi kamuoyunda günlerdir sorgulanıyor. Bu konuda bana da yeteri kadar soru geliyor. Öncelikle şunu söylemek gerekir. Genel merkezi bu konuda anlıyorum. Bir kere Süreyya bey bu partiye lazım. Çünkü Ak Parti’de “üç dönem” kuralı gereğince 80 kadar vekilimiz siyaseten emekli olacak. Dolayısıyla Süreyya bey gibi, Plan-Bütçe Komisyonunda tecrübeli ve pratiği olan bir milletvekiline çok ihtiyaç duyulacak. Süreyya beyin şehrimizde az görüldüğü söylentileri ise bence haksızlık. Zira vekillik hizmeti daha çok Ankara’da yapılıyor. Hele bir de partide ve mecliste Plan-Bütçe Komisyonu Başkanlığı ve Yardımcılığı gibi teknik bir göreviniz varsa Allah yardımcınız olsun. Bu anlamda büyük yoğunluğu olan Bilgiç bey yine de sürekli şehrimize geliyor ve toplantılarımıza katılıyor. Törenlerimize iştirak ediyor. Ayrıca bu şehre çok büyük maddi kaynaklar da aktardı. Vatandaşlarımızla görüştü, yardımcı olmaya çalıştı ve TV programlarına da katıldı.
Recep bey ise, Adalet Komisyonunda görevli idi. Güneydoğu açılımı, yeni anayasa ve MİT gibi çok nazik konularda meclise verdiği önergelerle epey bir yoğunluk içerisindeydi. Partinin kendisine verdiği bütün görevleri hakkıyla başararak tekrar aday olmayı hak etti. Recep bey, teşkilatına daha hâkim. Zira kurucu il başkanı. Bu partinin her kademesinde siyaset yaptı. Halkla epey iç içe. Recep bey de dolayısıyla bu partinin bu dönemdeki milletvekili profiline aynen uyuyor.
İsmail Özdemir bey ise çok iyi bir bürokrat. Ankara’da Ispartalılar Vakfında uzun yıllardır başkanlık yapıyor. Altan Raşit ve Ramazan Topraklı ekolünden geliyor. Uzun yıllar Ankara EGO’da çalıştıktan sonra en son İçişleri Bakanlığında daire başkanıydı. İsmail bey, teşkilat ve delege bazında çok seviliyor. Geçen seçimde de aday adayımız olmuştu. İş bitirici ve çalışkan bir arkadaşımız. Hemşerilerimizin kanaatine göre, milletvekili olduğunda bu şehir adına epey hizmet ve iş yapacak bir ideale sahip. Bu anlamda bu şehir için bir şans.
Son sıramız Havva Usta hanımefendi ise Yalvaçlı bir iş kadını. Ankara’da çalışıyor. Girişken ve işkolik bir yapısı var. Vekil olsa acemilik çekmeyecek. Zaten partinin her kademesinde dostluklarının olduğunu ben çok iyi biliyorum. Kentimize işsizlik ve istihdam konularında faydası dokunacak bir iş kadını arkadaşımız.
Şimdi tekrar en başa dönelim. Süreyya beyin 4-0 iddiası, adaylarımızı yakından tanıdıkça pek de hayal gelmiyor. Sizce dört vekilimiz olsa, vekillerimizin seçmen yükü dağılıp ve insanlarımız vekillerimizden daha çok istifade etmezler mi? Dört vekilimiz olsa, Ankara’ya şehrimiz adına bir proje ve iş için gittiğimizde daha iyi verim alınmaz mı? Dört vekilimiz olsa, Başbakanımız ve bakanlarımızın nezdinde il olarak başımız daha dik olmaz mı? Başbakanımız bu görüntümüzü değerlendirmez mi? Değerlendirip bir arkadaşımızı vekil yapmaz mı?
Ben 4-0 iddiasını yerinde buluyorum. Zira partimizin İsmail Özdemir ve Ayşe Usta gibi iki yeni ismi var ve bunlarla 20-25 bin oy daha alırsak 4-0 bağıra-çağıra gelir. Bu sayıya ulaşması muhtemel tek parti de bizim partimiz. Biz bu oyları zaten il genel meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldık. Bir kez daha neden almayalım ki? Bunun tek yolu var. Herkes fedakârlık yapacak ve herkes çalışacak. Biz zaten 13 senedir fedakârane çalışıyoruz ve kazanıyoruz. Yine kazanacağız inşallah…
İsmail TANIŞMAN
Ak Parti Demokratik Hakem Kurulu Başkanı
Bir önceki seçimde (2011) Isparta’da partilerin almış oldukları oy sayılarına baktığımızda yaklaşık şu sonuçlarla karşılaşmıştık.
Ak Parti 135.000 2 (iki) vekil
CHP 55.000 1 (bir) vekil
MHP 50.000 1 (bir) vekil
Yani şehrimizde yaklaşık 50.000 sayısını bulan parti bir vekil çıkarabiliyor. Bu şu demektir. Bu sayıyı ne kadar katlarsanız o kadar çok vekil çıkarıyorsunuz. Sanırım Süreyya Sadi BİLGİÇ bey de bu hesabı yaparak “160 bin oy alırsak 4-0 yapar ve dört vekil çıkarırız” demişti. Haksız da değil. Zira bu çıtaya en yakın kendi partisi var. MHP veya CHP’nin bu çıtaya yaklaşması pek mümkün gözükmüyor. Herhalde hayali bile lüks!...
Isparta MHP seçmeni, bu noktada genel başkanlarının beyanatını dikkate alarak bana itiraz edecek ve “hayır, biz en az 2 (iki) vekil çıkaracağız ve üçüncü vekili de zorlayacağız” diyecekler. Ancak Isparta’dan ilk iki sıra (vali ve büyükelçi) vekil adayı ile fotoğraf çektirip diğer adayları pas geçerek (!) feda eden Bahçeli beyin tavrı için MHP seçmeni ne diyor ben onu merak ediyorum. Bu anlamda Nuhoğlu bey ve Demirtaş beyin yerinde olmak hiç istemezdim.
Isparta CHP seçmeni ise MHP’den pek farklı değil. Onlar da “İki vekil garanti, üçüncüye bakıyoruz” iddiasındalar. Geçen seçimde ikinci sırada olmasına rağmen 50 bin oyu ancak bulan, yani seçmeni sürükleyemeyen İrfan BAKIR beyden bu kez lokomotif olma görevi neden bekleniyor yine çok merak ediyorum.
İlimizde kendi ifadelerine göre iddialı durumda olan HDP ve Saadet Partileri ise ülkenin her tarafında olduğu gibi “mucize bir çıkış” ve baraj dertlerindeler. Onların da işi çok zor, hatta imkansız. Bu değerlendirmelere, genel başkanların şehrimizde önümüzdeki günlerde yapacakları mitinglerin havalarına ve seçmenlerin hangi partiye, hangi genel başkana ve mitingine teveccüh ettiği ile devam edeceğiz.
İktidar partisi Ak Partinin durumuna tekrar dönelim. Ak Partinin Isparta’da mevcut vekil adaylarımızla yarışa girmesi kamuoyunda günlerdir sorgulanıyor. Bu konuda bana da yeteri kadar soru geliyor. Öncelikle şunu söylemek gerekir. Genel merkezi bu konuda anlıyorum. Bir kere Süreyya bey bu partiye lazım. Çünkü Ak Parti’de “üç dönem” kuralı gereğince 80 kadar vekilimiz siyaseten emekli olacak. Dolayısıyla Süreyya bey gibi, Plan-Bütçe Komisyonunda tecrübeli ve pratiği olan bir milletvekiline çok ihtiyaç duyulacak. Süreyya beyin şehrimizde az görüldüğü söylentileri ise bence haksızlık. Zira vekillik hizmeti daha çok Ankara’da yapılıyor. Hele bir de partide ve mecliste Plan-Bütçe Komisyonu Başkanlığı ve Yardımcılığı gibi teknik bir göreviniz varsa Allah yardımcınız olsun. Bu anlamda büyük yoğunluğu olan Bilgiç bey yine de sürekli şehrimize geliyor ve toplantılarımıza katılıyor. Törenlerimize iştirak ediyor. Ayrıca bu şehre çok büyük maddi kaynaklar da aktardı. Vatandaşlarımızla görüştü, yardımcı olmaya çalıştı ve TV programlarına da katıldı.
Recep bey ise, Adalet Komisyonunda görevli idi. Güneydoğu açılımı, yeni anayasa ve MİT gibi çok nazik konularda meclise verdiği önergelerle epey bir yoğunluk içerisindeydi. Partinin kendisine verdiği bütün görevleri hakkıyla başararak tekrar aday olmayı hak etti. Recep bey, teşkilatına daha hâkim. Zira kurucu il başkanı. Bu partinin her kademesinde siyaset yaptı. Halkla epey iç içe. Recep bey de dolayısıyla bu partinin bu dönemdeki milletvekili profiline aynen uyuyor.
İsmail Özdemir bey ise çok iyi bir bürokrat. Ankara’da Ispartalılar Vakfında uzun yıllardır başkanlık yapıyor. Altan Raşit ve Ramazan Topraklı ekolünden geliyor. Uzun yıllar Ankara EGO’da çalıştıktan sonra en son İçişleri Bakanlığında daire başkanıydı. İsmail bey, teşkilat ve delege bazında çok seviliyor. Geçen seçimde de aday adayımız olmuştu. İş bitirici ve çalışkan bir arkadaşımız. Hemşerilerimizin kanaatine göre, milletvekili olduğunda bu şehir adına epey hizmet ve iş yapacak bir ideale sahip. Bu anlamda bu şehir için bir şans.
Son sıramız Havva Usta hanımefendi ise Yalvaçlı bir iş kadını. Ankara’da çalışıyor. Girişken ve işkolik bir yapısı var. Vekil olsa acemilik çekmeyecek. Zaten partinin her kademesinde dostluklarının olduğunu ben çok iyi biliyorum. Kentimize işsizlik ve istihdam konularında faydası dokunacak bir iş kadını arkadaşımız.
Şimdi tekrar en başa dönelim. Süreyya beyin 4-0 iddiası, adaylarımızı yakından tanıdıkça pek de hayal gelmiyor. Sizce dört vekilimiz olsa, vekillerimizin seçmen yükü dağılıp ve insanlarımız vekillerimizden daha çok istifade etmezler mi? Dört vekilimiz olsa, Ankara’ya şehrimiz adına bir proje ve iş için gittiğimizde daha iyi verim alınmaz mı? Dört vekilimiz olsa, Başbakanımız ve bakanlarımızın nezdinde il olarak başımız daha dik olmaz mı? Başbakanımız bu görüntümüzü değerlendirmez mi? Değerlendirip bir arkadaşımızı vekil yapmaz mı?
Ben 4-0 iddiasını yerinde buluyorum. Zira partimizin İsmail Özdemir ve Ayşe Usta gibi iki yeni ismi var ve bunlarla 20-25 bin oy daha alırsak 4-0 bağıra-çağıra gelir. Bu sayıya ulaşması muhtemel tek parti de bizim partimiz. Biz bu oyları zaten il genel meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldık. Bir kez daha neden almayalım ki? Bunun tek yolu var. Herkes fedakârlık yapacak ve herkes çalışacak. Biz zaten 13 senedir fedakârane çalışıyoruz ve kazanıyoruz. Yine kazanacağız inşallah…
İsmail TANIŞMAN
Ak Parti Demokratik Hakem Kurulu Başkanı
