Kurtuluş Savaşı Milli Kahramanı’mız,  Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni  anne memleketinde, Osmanlı kasabası Avşar Bucağı’ndaki çiftliğinde (3 Ağustos 1919) kurdu.

Isparta 6. Dönem Isparta Vekili, İstiklâl madalyalı Hafız İbrahim Demiralay 1909 da genç bir hafızdır.  Babası Yılanlıoğlu Tahir paşanın üç çiftliğinden birisi de Avşar bucağındadır. Annesi Gelendost’lu (Halep göçmeni) Hacı İbiş ağanın kızı Adile hanımdır. 

Mevsim 1909’un sonbaharıdır. Avşar ya da Beydoğan çayı bol akışlı, Eğirdir gölüne doğru, içindeki lezzetli Kavinne adlı balıkları yla birlikte akmakta. Bu çay aynı zamanda Isparta’mızın milli kahramanı Hafız İbrahim beyin de çiftliğine yakındır.

Avşar çayının her iki kıyısı sım sıkı söğüt ağaçlarıyla örülüdür. Avşar’ a komşu Yenice köyü,  ovasıyla Avşar ovasını ikiye bölerek sınır oluşturmaktadır bu çay. Ovaların su altında kalmış alanı 1176’ da Miryo Kefalon savaşlarının bir bölümünün yapıldığı alan olduğu nu da hatırlatmak isterim.

Yıl 1909, Hafız İbrahim, Annesi Adile hanım çiftliklerine gelirler. Keçi kılı torbalar içinde kazdıkları patetes ve soğanları doldururlar. Çiftliğin kahyası Tiryakioğlu Hasan, bir gözü görmeyen emektar eşeğine çuvallar yükler. Avşar içindeki evlerine götürülecektir.Hafız yorgun, düşüncelidir. Anne Adile hanın oğlunun düşünceli oluşun dan endişelenmektedir. Dün akşam Hafız’ ın Avşar’daki evine Şarkikaraağaçlı atlı postacılar acılı bir haber getirirler. Osmanlı eyalet toprağı Teselya (Yunanistan) düşmüştür.

Üzüntülü Hafız İbrahim, annesinin soğan ve patares çıkardığı, buram buram bereket kokan  toprağın üzerine diz çökmüş. Sesli Kur’an okumaya başlar.

Muazzam bir sesi vardır. Anne soyu HalepTürkmenlerindendir. Kur’an sesi Avşar çayının öteki yakasına, Yenice ovasındaki bir önceki yılın tarlalara getirdiği taşkının taşlarını temizleyen işçilere kadar gelmekte. Karaçalı bölgesinde, Yenice komşu köyü olan ve aynı bölgede taş toplayan işçilerin başındaki  Hafız İbrahim’in Yenice köylü hocası Hafız Nuri’nin kulağına kadar gelmekte.

Hafız Nuri, hem güzel sesli öğrencisi Hafız İbrahim’in uzaktan gelen canlı Kur’an sesini dinlerken mırıldanmaya başlar..”-Yine Hafız’ın kafasında memleket sevdası düşmüş” der. Uzaktan ,çayın ötesinden çiftlik bölgesinden gelen  Kuran sesindeki  sureleri takip eder.  Taş işçilerine işte bubizim  Hafız’ın okuduğu  (Bakara: 84, 216, 190) bu ise: Şu son okunan da (Sebe 15)suresidir”der. Hepsi vatanının tehlike anında Yüce Allah  tarafından korunması, toprak uğrunda savaşılması, şehit olunmasıyla ilgili ayetlerdir”der.

Milli Isparta Kahramanı Hafız İbrahim Demiralay’ın Hoca’sı (Gelendost) Yenice köylü  Hafız Nuri, taşlı tarlaya süzüle süzüle gelen Kur’an ayetlerinden bölümlerinin konusundan anladı ki; Hafız’ın kafasında bir memleket sevdası yeşermekte.

Anne Gelendostlu Hacı İbiş Kızı Adile hanın Kur’an’ın okunuş sonrası toprağa diz ökmüş halde ellerini havaya kaldırarak: “Yanılmaz büyük Allah’ım. Şu vatan mecnunu Hafız’ı görüyorsun. Kafasındakileri çözemedim. Sen biliyorsun. Her neyse kafasındakiler; muzaffer eyle”der.                                                                  

Adile Hanım her zaman okuduğu: Kulhuvallah 112. İhlas suresini okur, ellerini yüzüne götürür. Çiftliğin çalışanı Kâhya Tiryaki Hasan eşeğe sarılı soğan,  patates çuvallarıyla beklemektedir. Bekleyen, patates, soğan çuvalları yüklü eşekle birlikte Avşar’ ın yolunu tutarlar. Hocası Yeniceli Hafız Nuri suyun aktığı, sesin geldiği Çay’ ın kenarına doğru gelip talebesi Hafız İbrahim’e selam vemek ister. Ama çay kenarındaki gür, yemyeşil söğüt ağaçlarından bir türlü Hafız ibrahim’i göremez. Duyuramaz ama duayı da esirgemez: –Yolun açık olsun. Vatanımız elden gitmesin. Üzerine düşeni yap Hafız” der.  Ellerini yüzüne götürür. Geriye Karaçalı bölgesindeki tarlaya döner. Taş toplayanlardan Yeniceli Hassüleyman sorar:”-Ne oldu Hafız”der. “Hafız İbrahim’i göremedin mi?”

Hocası öyle hisseder ki hissettiklerini köylüsü, taş işcisi Has süleyman’a: -“ Ağa, Hafız memleket’imizin kurtuluşu için Allah yolunda. Artık Hafız İbrahim ’ı göremeyiz. Görsek görsek cephe de görürüz” der.

Dediği çıkar: 1909 ‘dan 1921 e kadar 12 yıl sonra Hafız İbrahim kendisinin kurduğu savaşçı  Demiralay birliğinin başındadır. “39. Alay” olarak Nazilli’deki işgalci Yunan ordusunun seçkin Papulos birliklerini bozguna uğratır.  Ocak 1921. 

Yolunuz Gelendost Yenice köyü bitişiği, Avşar çayı kenarındaki Hafız Demiralay’ ların çiftliğine düşerse;  kulaklarınızda Hafız İbrahim’in 1909’da seslendirdiği Kur’anımızın sesini kulaklarınızla duyacaksınız: - “Rabbinizin rızkından da O’ na şükredin, ne güzel, hoş bir şehir Vatan, memleket bağışlayan bir Rabb’inize (Allah’ ınıza)  şükredin!” (Sebe suresi 15) suresini duyacaksınız.

Ve sesi duyduğunuzda Hafız İbrahim’in ölmediğini, yine kalbinin Isparta için, Türkiye için çarptığına şahit olacaksınız.                                

Bayram AYGÜN :Emekli Öğretm.Derleme: Yenice köylü Merhum Süreyya Özkan’ın cep defterinden.2017 Isparta