ISPARTA - PAZARTESİYİ BEKLEYİNİZ
Hakan YAMAN

Dünkü gazetemizin Manşet haberini kaleme alan ve haber yapan bir gazeteci olarak bugün yıllardır yazdığım köşemden bazı hususlara cevap verme ihtiyacı hissettim.

Pireyi Deve yapıp beni günah keçisi yapanlara esas cevabi açıklamalarımı Pazartesi yapacağım.

Meslek hayatımda tam 30 yılı geride bıraktım. Bugüne kadar çok haber ve köşe yazısı yazdım. Hiçbir haberimden ötürü adliyeye gitmedim, ceza almadım, hesap vermedim.

Devletçi, Milliyetçi ve Isparta sevdalısı bir gazeteci olarak çamur kimseye çamur atmadım, kimseyi ve töhmet altında bırakmadım.

Duyduğum, gördüğüm ve  bildiğim hususları kamuoyu arak sadece mesleğimi yerine getirmeye çalıştım.

Filler tepişir, Çimler ezilir misali, kurumların, siyasilerin rekabeti, kavgası, hesaplaşmaları, adına ne derseniz deyin bu kişilerin emellerine alet  olmadım ve bundan sonrada olmayacağım.

Aktif gazeteciliği bırakıp siyasete atılacağım.

Burada amacım birilerinden hesap sormak, intikam almak değil, tam tersine çok sevdiğim, uğruna her şeyi göze alabileceğim Ispartama bundan sonra siyasetçi kimliğim ile hizmet etmek istiyorum.

Tam 30 yıl boyunca bir gazeteci olarak yaptığım haberlerler, yorumlar ve köşe yazılan ile şehrin dinamiklerini harekete geçirmeye çalıştım.
İlimizin her alanda gelişmiş, modern bir il olmasında fikirlerimi paylaştım, öneriler surdum ve Ispartaya bir çivi çakılması için habercilik yaptım.

Her zaman objektif ve yapıcı olmaya çalıştım, bilerek ve isteyerek kimseyi kırmadım, üzmedim.
Dün şahsımı telefonla arayarak görüşlerini paylaşan Plan-Bütçe komisyonu Başkanı, hemşehrim sayın Süreyya Sadi Bilgiç'e çek teşekkür ediyorum. Bana moral verdi ve her zaman yanımda olduğunu ve bundan sonrada olacağını ifade etti.

Dört dönemdir İsparta da aktif siyaset yapan ve hiçbir zaman desteğini bizlerden esirgemeyen sayın Bilgiç'e bizler de bîr
hemşehrisi olarak her zaman yanında olduğumuzu ve İsparta'ya yaptığı hizmetlerin takipçisi olarak takdir ettiğimizi ifade etmişizdir.
Sayın vekilimizle önümüzdeki günlerde biraraya gelerek şahsımla ilgili bazı kararlar alacağımızı ve bu kararianmı Pazartesi günü açıklamayacağımı ifade etmek istiyorum.
İsparta'nın geleceğini hep birlikte inşaa edeceğiz, ilimizin her alanda gelişmiş, modernleşmiş büyükşehir olması adına üzerimize düşen görevi hangi pozisyonda olursak olalım yerine getirmek için, tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi kolumuzu değil gövdemizi taşın altına koyarak sorumluluk almaya, hizmet etmeye hazırız.
Evet, daha fazla aynntıya girmek istemiyorum. Her şeyi ama her şeyi pazartesi günü açıklayacağım.

Bu arada yazımın başında da ifade ettiğim gibi dünkü gazetemizde yer alan haberin sorumluluğunu üzerime alarak adli mercilerde hesap vermeye hazırım.
Devlete, Millete ve adalete saygım sonsuz ve boynum kıldan incedir.

Ortada bir hata, yanlışlık ve yanlış anlama varsa elbette bunlar düzeltilir ve kamuoyu doğru bir şekilde bilgilendirilir.

Ama, amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek ise yapılacak bir şey yoktur.

. Bu haberde adı geçen kurumlardan Valilik ve belediyeyi rencide edecek, yanlış anlaşılmalara meydan verecek kasıt olmadığını, medya aracılığı ile bugüne kadar yapılan açıklamalardan esinlenerek ve bir kurum yetkilisinin verdiği bilgiye dayanarak yapılan haberde kullanılan bazı üslûpların karşı kurumu bağlamamasına rağmen, karşı kurumun yani valiliğin kasti bir davranış içerisinde olduğu imajını kamuoyuna yansıtmanın yanlışlığını kabul ediyor, amacımın kesinlikle her iki kurumu karşı karşıya getirmek olmadığını birkez daha ifade etmek istiyorum.

15 Temmuz sürecini bütün kişi ve kurumları ile birlikte el ele, omuz omuza kutlayacağımız bugünlerde yeni bir tartışmanın içerisinde olmayacağımı belirterek, konunun kapatılmasını ve zamana bırakılnasının en doğru karar olacağını ifade ederek yazımı;

"Ne mutlu Türküm diyene" sözü ile noktalıyorum...