‘’Aynı cihaz değil,eksikliği duyulan cihaz alınsın’’
‘’ Smear tetkiki kadın doğum uzmanları tarafından yapılmalı’’

‘’ Kardiyovasküler cerrahi ve organ nakli için hastalar il dışına gidiyor.İlgili hastaneler bu  sorun ivedilikle çözmeli’’
‘’Gebelik direkt olarak yaşla ilgili. Kadında 35 yaş sonrası gebe kalabilme oranı süratle azalıyor. 40 yaşında %5 iken,25 yaşında bu oran  %70’lerde.Gebe kalabilirlik  ileri yaşlara taşınabilir. Laporoskopi ile yumurtalar toplanabilir, saklanabilir ve  istenilen yaşta mikro enjeksiyon yöntemiyle gebe kalınabilir.Üstelik bu oran 28 yaş kadınlarındaki gebe kalma oranında.Bu hizmet hastanemizde verilmekte’’

Özel Isparta Hastanesi Kurucusu , Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Hakan Kaya  canlı yayın konuğu olarak katıldığı  Radyo FM 32’de hafta içi her sabah  canlı yayınlanan‘’Elif AKGÜL’le Kent Günlüğü’’ programında konusuna ilişkin  önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden 1988 yılında mezun olan ve kadın doğum alanındaki çalışmalarında 30 yılı geride bırakan Prof.Dr. Kaya, ‘’Bu süreci eğitim ve akademide harcamış biri olarak, hasta verileri getirsin bakayım demedim ve  hastadan elimi hiç çekmedim.

Ölünceye karda da hastayı  muayeneye devam edeceğim.Bu özelliğimi hiç değiştirmeyeceğim.Dolayısıyla bu konularda konuşabilecek Türkiye’deki az sayıdaki kişiden biriyim’’ sözlerinin ardından kadınlarda yapılacak muayenelerin  küçümsenmemesi gerektiğini söyleyerek,’’Aksi halde erken evrede yakalanacak bir tümör görülmez,alınması gereken numune alınamaz ve geç evreye kalınır’’ dedi.

İnsan sağlığını tehdit eden kanserle mücadelede muayenenin ve uzman tarafından yapılması gereken tetkiklerin  çok önemli olduğunu vurgulayan  Prof.Dr. Kaya daha sonra konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ‘‘İletişim sistemleri gelişti ama tıpta yararlanma bana göre azalıyor.Bunu örneklendirmek gerekirse, benim orta okul yıllarımda Isparta’da bir tane kadın doğum uzmanı vardı,bugün  60 kişiyiz. Hasta dolaşıyor ve bir gün içinde 4 tane kadın doğum uzmanına muayene oluyor.

Burada bir sıkıntı var,bunu bir analiz etmemiz lazım.Bunun nedenleri hastaya ayrılan vakit az,insanlar birbirini kötü bilgilendiriyor ve internet ortamından bilgi kirliliği var.Edinilen eksik bilgi insanlarda ,panik atak ve korku yaratıyor.

Hiç kimse 21 yaşındaki bir kadında ileri evre, yani epey bir aşama kat etmiş bir kanser vakasını  kabul etmiyor,daha kız bu deniliyor.Oysa anne karnından yeni doğmuş bir kız çocuğunun bile over kisti olabiliyor.Over kistler iyi huylu olsalar bile,yumurtalığı döndürebiliyor. Çocuk yaşlarda  hiç de az değil ve birden fazla dönmesiyle yumurtalıklarını kaybetmekteler.

Öncelikle görevimiz tümör,erken teşhis ve tedavisi çok önemli.Çünkü geri dönüşümsüz olarak elden götürebileceği hastanın sağlığı en önemli unsur.

Bunun rutin muayene 6 ayda bir yapılmalı ve yılda bir smear tetkiki alınmalı.Küçücük bir dokundurmada bulunacağım.Smear tetkikini kadın hastalıkları uzmanı bir hekim almalı.

Bizim basit gördüğümüz hadiselerden başımıza çok işler gelir.Tıpta başarıların çoğu zannedildiği gibi cihazlarda ilaçlarda değil ,hepimizin bildiği,40 yıldır bilinen ama yaparken kötü uygulanan şeylerdedir.Smear basit bir uygulama değil,bir alış tekniği var.Bu alış tekniği hastanın yaşına ,menapozdan önceki ve sonraki  durumuna,daha  önce geçirdiği müdahalelere göre değişiyor.Ama ben görüyorum ki, alınış yerleri itibariyle bu tetkik biraz küçümseniyor.

Dolayısıyla  kadın hastalıkları ve doğum muayenesini,kadın hastalıkları ve doğum uzmanı yapmalıdır.Artık bunları söyleyecek yaşta,olgunlukta ve tecrübedeyim.Hekimlikte en büyük başarı önleyici tebabette hala.  Bütün dünyada önleyici tıp hem ucuzdur, hem  başarısı yüzde yüzdür,hem de hastaya verdiği zahmet sıfıra yakındır.’’


Özel Isparta Hastanesi’nin  35 hekim, 49 genel hasta yatağı , yetişkin ve yeni doğan için  40 yoğun bakım yatağı olmak üzere  89-90 yatakla hizmet verdiği bilgisini de kaydeden Prof.Dr. Kaya ,şehrin nüfusuna bakıldığında özel hastane sayısının çok fazla olduğunu,2 hastanenin sayı olarak yeterli olacağını ifade ederek,

‘’Başlangıçta bütün alanlarda hizmet vermeyi hedefledik ancak ,
mevcut hizmet verilen alanlarda olmak yerine, hizmet verilmeyen alanları tespit ederek yolumuzu belirledik. Başlangıçta böyle değildi, bütün branşlarımız olsun diye düşündük. Ancak daha sonra ağırlıklarımızı nerede eksiklikler varsa oraya yönelttik.Hizmeti tamamlayarak yapılanmayı arzu ettik. Hizmet götürülen alanlara yeni yatırımlar yapmaya gerek yok. Nerede ne eksik varsa,  onun giderilmesi gerekir. Eğer bir alanda ihtiyaç varsa ve modernizasyon yoksa,bugün için de hastanemizde yatırımlarımızı buna göre yönlendiriyorum.

Gelir elde etme hastanemiz hedef önceliğimiz arasında hiç olmadı. Hizmetlerimiz arasında kardiyovasküler cerrahi ve organ nakli  yok. Bu konularda yeterli derecede yatırım var.Isparta’daki sağlık kuruluşları bu alanda Isparta ve Burdur çevresindeki hastaların tamamının işini görüyorlar mı hayır.

Bu konuda hala önemli ölçüde şehrimizde bypass cerrahisi için hastalar il dışını tercih etmekteler.Bu bizi üzmekte.Anjiyoda da keza aynı şekilde il dışı tercih ediliyor.

Organ tranplantasyonu  tıp fakültemizde   sınırlı olmak üzere böbrek konusunda yapılıyor ama bu da hizmet verici, yük kaldırıcı olmaktan çok uzak ve sayıları çok düşük.Dolayısıyla bu alanlarda hastalarımız il dışına gidiyorlar.Hem hasta için zahmetli oluyor,hem de sağlık hizmetlerinin verimliliği ve dağılımı açısından baktığımız zaman, hem Sağlık Bakanlığımız,hem sosyal güvenlik kuruluşumuzun masrafları açısından bir sıkıntı ve hala daha hastalar hizmetlerini dışarıdan almaktalar.Şehir Hastanesi,Tıp Fakültesi Hastanesi ve  bir özel hastane bu konuda hizmet veriyor ama % 10’unu bile karşılayamıyor, bu bir sıkıntı.

Bu hastanelerin bu sorunu ivedilikle halletmeleri lazım. Isparta’nın bu bölgede Antalya’dan iyi olduğu yılları bilirim. Rektör Prof.Dr.M.Lütfü Çakmakçı döneminde Türkiye’nin bildiği  Prof.Dr.Abdülmuttalip Ünal ,kadın doğumda Prof.Dr. Demir Ilbaşar ,ortopedi de Ethem Faruk Mumcu,Prof.Dr. Nuri Deniz  gibi devler ,kıymetli hocalar geldi Isparta’ya.Bu akım böyle sürdürülebilseydi  Antalya Tıp Fakültesi’nin çok üzerindeydik.Ama şu bir gerçek Isparta’daki özel hastanelerin durumuna baktığımda,başta Özel Isparta Hastanesi  olmak üzere bunların hepsi Antalya’daki özel hastanelerle boy ölçüşebilir vaziyette.Hekim kalitesi onlardan daha yukarıda ben bunu biliyor ve görüyorum.Bunu açık yüreklilikle söyleyebilirim.’’ 

Aynı cihazların alınmasındansa, eksikliği duyulan ihtiyaca yönelik gerekli  cihazların alınmasının önemine dikkat çeken  ve yatırımların planlı yapılması uyarısında bulunan Prof.Dr. Kaya ,’’Örneğin ben bir alet almışsam hastaneme,Isparta küçücük bir yer  yarışır gibi aynı aletten almanın bir manası yok.Başka çok eksiklerimiz var,başka bir alandaki eksiğin alınması gerekir.Maalesef ilimizde böyle bir koordinasyon yok,böyle bir koordinasyon için yapılanması da yok.

Sağlık Bakanlığımız yapıyor ama bunun tabi  bir tarafı da özel sektör olduğu için,özel sektöre sen şu aleti alma denilemez.Özel sektörün arkasında da devlet gücü yok.Özel sektör devletten bir kuruş yardım almıyor,kendi çabasıyla çalışıyor.Biz de 13 yıl önceki sağlık uygulama tebliği fiyatları ile çalışıyoruz.Bunların içinden ben bütün gücümü,dikkatimi,yatırımımı toplamışım,banka kredisiyle bir alet almışım.

Bunun üzerine devlet sektörünün aynı aleti bir daha alması bu ülkeye yazık.Bu bilinç ve duyarlılık yok.Ama sağlık alanında  ilimizde daha çok eksik cihaz var.Devlet hastanemiz ya da  Tıp Fakültesi Hastanemiz de onu alsın.

Kardiyovasküler konusunda ilimizde 10 hasta varsa onun ancak 3’ünü tedavi edebiliyoruz.Koordinasyon olabilir,olursa daha güzel olur diye düşünüyorum.Yurt içinden alınıyorsa sorun etmem,ama bir cihaz yurt dışından geliyorsa emperyalist güçlerin bizim için yaratmaya çalıştıkları sıkıntıları hepimiz  görüyoruz.O zaman biz  1 liranın bile hesabını yapmak zorundayız’’ dedi. Elif AKGÜL