Kendisi ile birlikte kurulan hatta kendinden önce kurulan üniversiteleri birçok konuda geride bırakan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Türkiye'nin en çok proje üreten ve dikkat çeken eğitim kurumları arasında yer alıyor. Üniversite Rektörü İbicioğlu, ülkenin ve şehrin kalkınması adına da üzerlerine düşen bütün görevleri yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Kurulduğu 1992 yılından itibaren hızlı bir şekilde yükselişe geçen Isparta’nın dumansız fabrikası Süleyman Demirel  Üniversitesi, eğitim ve bilimin yanı sıra şehrimizin Ekonomisine de en üst düzeyde katkı sağlıyor. Yaptığı açıklamalarla üniversitenin gelişimi hakkında bilgiler veren SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracatı yakalaması, kişi başına milli gelirin 25 bin dolara ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Hasan İbicioğlu: "Bunun için markalar üretmek zorundayız. Markalar üretebilmek için projeler üretmeniz gerekiyor. Öz yetenekleri yakalayamadığınız da ihraç ettiğiniz ürünlerin zamanla taklit edilebilir olması durumu var. Üniversite olarak ülkenin kalkınması uğrunda bu hedeflere ulaşma yolunda üzerimize düşeni yapıyoruz. Japonya'nın kilo başına ihracatı 13.5 dolar. Söylemek istediğim, çok mal satıyoruz, az kazanıyoruz.

Bizim katma değeri yüksek ürün satmamız gerekiyor. Bunun için de taklit edilmesi en zor olan bilgiye dayalı ürünler satmamız gerekiyor. Bundan sonraki süreçte ihracatı artırmak gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafe farkını kapatmak açısından teknolojik araştırma geliştirmelere önem vermek zorundayız. Ancak bu şekilde ihracatta kilogram fiyatı 15 doları bulabiliriz. Ancak böyle dünyanın en güçlü 10 ekonomisi içine girebiliriz. Orta gelir tuzağından kurtulmanın yolu araştırma geliştirme projeleri ve bunların ürüne dönüşmesi" diye konuştu. Üniversitelerin akademik liderlik boyutlarını ön plana çıkararak piyasaya göre araştırma geliştirme yapmak zorunda olduklarını kaydeden Rektör İbicioğlu, şunları söyledi: "Biz de bu hedefe yönelik olarak çalışıyoruz. Bugün TİM'de 60 ihracatçı birliği ,var. İhracatçıların ihracatı artırması için proje şart. Üniversitemiz bu düşünce den hareketle diğer üniversitelerden farklı olarak AR-GE'ye ayrı kaynak oluşturuyor. Biz girişimci üniversite perspektifini ön plana çıkardık. AR-GE harcamalarına sınırsız destek verdik. TÜBİTAK'ta birinciliği açık farkla aldık. Öğrenci öğretim üyesi projelerinde birinci olduk. AB projelerinde önemli dereceler elde ettik. İki yıldır düzenlediğimiz Proje Pazarı etkinliğinde geçen yıl 2 bin proje geldi yarıştı. Bunların hepsi proje, eko sistemini ortaya çıkardı. Proje üretmek kurum kültürü haline geldi ve biz girdiğimiz her proje pazarında birinciliklere oynuyoruz artık kabımıza sığmıyoruz. Bizim projelerimiz uygulamaya ve yeniliğe en çok dönük olan üniversite olarak kabul gördü. Birincilik ödülüne böylece layık görüldük."