SDÜ Ziraat Fakültesi Bitkisel Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek, ‘in vitro koşullarında doku kültürü çalışması’ ile aroması, kalibresi iyi, verimi yüksek 3 yeni tür geliştirdi.  SDÜ Çiftliği’ndeki örnek bahçede beklenilen verimi sağlayan 3 yeni tür, tescil için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderilecek. Yarı bodur ve bodur özelliği nedeniyle birim alandan daha fazla verim sağlayan türler, aynı zamanda erkenci, orta mevsim ve geçci özellikleri nedeniyle üretim sezonunu 1 aydan 2 aya yükseltiyor. Periyodisite sorunu olmadığı için ihracat rekoltesi ve gelirini de artıracak bu 3 yeni türün bilimsel serüvenini Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek ile konuştuk.

8 yıl önce tüpte idi, bugün toprakta meyve veriyor

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Ziraat Fakültesi Bitkisel Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek, 8 yıl önce başladığı ‘in vitro koşullarında doku kültürü çalışması’ ile kamuoyunda ‘Napolyon Kirazı’ olarak bilinen ‘Ziraat 900 Kirazı’ndan 3 yeni tür geliştirmeyi başardı. SDÜ Çiftliği’nde toprakla buluşturulan 3 yeni tür, yüksek verim sağlamaya başladı. Tür tescili için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderilecek kirazlar aroma ve kalibre açısından dünyada birinci sınıf olan Ziraat 900’den daha iyi. Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek, gen mutasyonu uygulanarak elde edilen yeni türlere ‘Davraz SDÜ’, ‘Ata SDÜ’ ve ‘Kahraman 2017’ isminin verileceğini ifade etti.

Yarı bodur olduğu için birim alana daha çok fidan imkânı

Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek, Ziraat 900 (Napolyon) Kirazı’na ışın uygulayıp genetik yapısını değiştirmek için 2000 yılında çalışmalara başladıklarını söyledi. Son 8 yıldır da in vitro koşullarında doku kültürü yaptıklarını anlatan Kepenek, bilimsel çalışmaları şöyle anlattı:

“İlk önce Ankara’da; Atom Enerjisi Kurumu’nda ışın uygulayıp genetik yapısını değiştirdik.  Ziraat 900 Kirazı (Napolyon) dallarından alınan gözlere çeşitli dozlarda kobalt 60 kaynağından gama ışını uygulaması yapılarak genetik değişikliğe uğrattık. Ziraat 900’den 6 çeşit adayı çıkardık. Bunlar erkenci, orta mevsim ve geçci olarak sınıflandırıldı. Sertifikasyon için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderildi. Tür tescili için şu an askıda. Bu bilimsel çalışmanın 1’inci seleksiyonu idi ve başarılı bir şekilde süreç tamamlandı. Türler, klasik ağaçlar için büyük ve yüksek taçlı olmadığı için birim alana daha çok fidan dikme imkânı veriyor.”

2009 yılından bu yana da in vitro koşullarında doku kültürü ile Ziraat 900’den yeni türler elde edilmesi için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Kepenek, şöyle dedi: “İn vitro koşullarında ıslah çalışmasını tüp bebek gibi düşünün. Bitkiden parça alıyoruz. Tüp içerisinde özel besi ortamında ve özel iklim koşullarında, belli ışık yoğunluğunda, belli rutubette, belli sıcaklıkta, daha hızlı bir şekilde bitkiyi geliştiriyoruz. Daha çok sayıda elde ediyoruz. Biz buna in vitro koşullarında üretim diyoruz. 2’nci seleksiyon kapsamında 54 adet tip elde ettik. Toprakla buluşturduk. Şu an SDÜ Çiftliği’nde verim elde etmeye başladık. 3’ü son derece seçkin aday görünüyor.”      

Daha yüksek gelir ve ihracat sağlayacak

Aroması, kalibresi, verimi Ziraat 900 ile aynı olan yeni türlerin her açıdan çiftçiye ve Millî servete artı değerler sağlayacağını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Kahraman Kepenek, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bu türün bilimsel adı Ziraat 900. Ama Uluborlu Kirazı ya da Napolyon olarak da biliniyor. Dünyaya en fazla bu kiraz türü ihraç ediliyor. Tadı, kalitesi da oldukça iyi durumdadır. Ama olumsuz yönleri de var. En başta ağaçlar çok büyük ve yüksek. Arazide belirli aralıklara ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla birim alana çok fazla fidan dikilemiyor.

Bir diğer en önemli sorunu periyodisite göstermesi. Yani ağaç bir yıl iyi verim veriyor. İzleyen yıl ya hiç vermiyor ya da az ve kalitesi düşük verim veriyor. Ağaç bir yıl çok verdiyse, bünyesindeki tüm karbonhidratları tüketmiş demektir. Bu izleyen yıla hem az hem de kalitesiz ürün olarak yansıyor. Yeni türlerde bu sorun hiç yok. Klasik “Ziraat 900” dölleyiciye ihtiyaç duyuyor. Yani bundan iyi verim alabilmeniz için tozlayıcı çeşit ile birlikte dikimini gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bunun da uyuşmasının aynı anda olması gerekiyor. Aynı zamanda çiçek açacak. İn vitro koşullarında elde edilen 3 yeni türün verim denemesi, kalitesi, sap uzunluğu, meyve eti rengi, şeker oranı, aroması tek tek yapıldı. Yarı bodur özellik kazandırıldı. Bodur olanları da var. Sık dikime uygun şekilde geliştirildi. Bu da birim alana daha fazla fidan dikimi demek. Onunla da fazla ürün elde etme imkânı doğacak. Erkenci, orta mevsim ve geçci özellikleri nedeniyle hasat sezonunu artırıyor. Bu özellikleri nedeniyle kiraz yetiştiriciliğini farklı bölgelere transfer etme imkânı doğuyor. Ziraat 900 üretimi artışı demek ihracat gelirinin de yükseleceği anlamı taşıyor.”