Isparta’ya hizmete kendisini adayan ve bugünlerinde önemli bir imzası bulunan kişilerden birisi de Fuar Uyar. 79 yaşındaki Fuar Uyar, 1968-1978 yılları arasında 10 yıl belediye başkanı olarak hizmet verdiği Isparta’nın bugünlerini görüp, ona göre hareket eden isimlerden birisi. Isparta’nın 250 bin nüfuslu bugünkü durumunu 44 yıl önce görüp, planlamasını bu öngörüye göre yapan Uyar, bugün Isparta’nın en önemli caddelerinin oluşumunda, ticaret merkezlerinin yapımında imzası olan bir isim. Bugün Isparta’da ismi hayırla yad edilen belediye başkanlarından birisi olan Uyar'ın '2 dönem üst üste seçilen belediye başkanlığı' sıfatını yıkan olmadı. Gazetecilerin Duayeni Hilmi Özdemir, yaşamını devam ettirdiği İstanbul'dan nadir olarak Isparta’ya gelen Fuar Uyar'la görüştü. Fuar Uyar, 2 dönemlik başkanlığı dönemindeki çalışmalarını, bugünün Ispartasını ve birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Uyar'ın kayıtlara geçen önemli mesajları:

 
NASIL BELEDİYE BAŞKANI OLDU?
 
"Ben Ispartalıyım. Isparta’nın merkezindenim. Ben İstanbul'da sanayi ile uğraşırken 1968 yılında beni Isparta’ya çağırdılar. Isparta’yı geliştirmek lafı olunca hizmet için ve Isparta’yı şehir yapmak için bu teklifi kabul ettim. 1968 yılında Belediye Başkanı olarak göreve başladım ve hiç vakit kaybetmeden 150 bin nüfuslu Isparta hedefledik ve imar planlarını ona göre yaptık. Ama daha sonra hedef büyüttük ve 250 bin nüfuslu Isparta için imar çalışmaları başlattık. Isparta’nın batı, doğu ve güney girişlerine geniş caddeler açtık. İstanbul Caddesi ile Atatürk ve Menderes bulvarlarını açarken bir toplantıda vatandaşlardan birisi bana 'Fuat Bey; uçak mı indireceksiniz de geniş geniş caddeler açıyorsunuz' diye sitem etti. Ben de 'Beyler ben 37 bin nüfuslu Isparta’ya değil, 250 bin nüfuslu Isparta’ya hazırlık yapıyorum' dedim Yalnız şehir girişleri değil. Başta Mimar Sinan Caddesi ve 113. olmak üzere şehir merkezindeki tüm caddeleri bugünlere hazırladık.
 
 YENİ SANAYİ SİTESİYLE ESNAFIN ÖNÜNÜ AÇTIK
 
Göreve geldiğim zaman esnafımız eski sanayi sitesinde sıkışık şartlar altında işini yürütmeye çalışıyordu. Esnafımızın önünü açmak için Yeni Sanayi Sitesini çalışması başlattık ve kısa sürede bitirerek esnafımıza teslim ettik. Binlerce esnaf şimdi burada hizmet veriyor ve mesleğini sürdürüyor. Hatta keresteciler için daha geniş imkanlar sağladık. Bu sayede Isparta bir zamanlar kerestenin merkezi durumuna bile gelmiş oldu. İçin çok iyi oldu. Çünkü Isparta ekonomisinin ayakta durmasını sağlıyor üniversite.
 
ALAY SAYISI İKİYE ÇIKTI
 
Isparta ekonomisine büyük katkısı olan askeri birliklerin güçlenmesi için çalışmalar yaptık. Bu konuda belediye olarak her türlü imkânları sağladık. 40. Piyade Alayı, 3. Er Eğitim Tugayı ve 58. Er Eğitim Tümeni'ni Isparta halkı ile kaynaştırdık. Bu arada 70. Piyade Alayı'nın gelmesin sağladık ve askeri birliklerimizin güçlenmesini sağladık. Ama bizden sonra askeri birliklerimize sahip çıkamamışız. 3. P. Tugay'ı Antalya'ya, 40. P. Alayı da başka bir ile kaydırılmış.
 
DSİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ KURDUK
 
Isparta Göller Bölgesi'nin merkezi idi. Bunun için Bölge Müdürlüğü kurulmasının gelmesi için çalışmalar başlattık. 1969 yılında Isparta’da DSİ 18. Bölge Müdürlüğü'nü kurduk. İlk Bölge Müdürümüz İrfan Alpsi idi. İrfan Bey kısa sürede güçlü bir kadro kurarak Isparta DSİ 18. Bölge Müdürlüğü'nü Türkiye'nin en iyi bölgelerinden birini gerçekleştirdi. KAPALI YÜZME HAVUZU YAPTIK
Türkiye'de ilk kapalı yüzme havuzunu biz yaptık. Bunu neden yaptık. Sakarya Savaşı'nda Sakarya nehrini geçerken ölen askerlerden 296'sı Ispartalı idi. Orada en fazla zayiat veren il Isparta idi. Eskiden ulaşım çok zordu. Isparta’dan Atabey'e bile at arabasıyla ancak 1 günde gidilebiliyordu. Eğirdir gölüne gitmek ve suya girmek ise imkânsızdı. Ancak göl kenarındaki gençler yüzme biliyorlardı. Isparta'daki gençlerimiz yüzmeyi bilmiyorlardı. Onların yüzmeyi öğrenebilmeleri için yüzme havuzu yaptık. Hatta bu yüzme havuzunun projesini de Almanya'dan getirdik. Uluslararası standartlara uygun bir yüzme havuzu idi. Ne yazık ki bu yüzme havuzu düğün salonun çevrilmiş. Halbuki Almanya'da olsun, Avrupa'nın başka ülkelerinde olsun 200 bin nüfuslu şehirlerin her mahallesinde yüzme havuzları vardır. Biz yüzme havuzsunu yaparken büyük kavgalar oldu. Su yok, suyu nerden alacaksın diye tenkit ettiler. Halbuki biz su konusunda projeler üretmiş ve Isparta’ya yetecek kaynaklar kazanmış ve bunları şebekeye dahil etmiştik.
 
aracılığı ile de bunları gerçekleştirdik. Kooperatifler zayıf olduğu için Belediye olarak destek verdik ve kooperatife üye olan fakir vatandaşları ev sahibi yaptık. Gecekondu önleme bölgelerindeki yerlere de belediye olarak çeki düzen verdik. Yollarını açtık, altyapılarını yaptık, kanalizasyonlarını yaptık. Elektriklerini getirdik, sularını verdik ve buraları yaşanabilir hal getirdik. Gecekondu yapılmaması için gerekli tüm önlemleri aldık. Aldığımız bu önlemler sayesinde Isparta’mızda gecekondu bulunmamaktadır. Toplu Konut Alanlarının açılmasında ve konutların yapılmasında Isparta’ya gelerek bize destek veren zamanın İmar ve İskân Bakanı Sayın Haldun Menteşe'ye teşekkür ediyorum. Çünkü yoksullara para vererek, dar gelirlilerin de kooperatif kurarak ev sahibi olmalarına destek verdik. Mesela Davraz Mahallesi Yapı Kooperatifi 1100 konut civarında. Vatandaşlarımız küçük taksitler ödeyerek 25 bin liraya konut sahibi oldular. Gecekonduyu kim yapar, mutlaka fakir halk yapar. Biz de bunu düşünerek Toplu Konut Alanları belirleyerek fakir halkı konut sahibi yaptık. Biz bunları yaparken hiçbir zaman parti gözetmedik. Bunun içindir ki Isparta’da gecekondu yoktur.
 
BABAMIN İŞYERİNİ DAHİ YIKTIM
 
Biliyorsunuz Isparta’yı ikiye bölen Mimar Sinan Caddesi çok dardı. Mimar Sinan Caddesini genişletirken Hükümet C addesi'ni de genişletmemiz gerekiyordu. Bu nedenle Bedesten'in çevresindeki bazı işyerlerini yıkmamız gerekiyordu. Burada babamın mağazası da vardı. Babam üzülmesin diye yıkım sırasında kendisini Antalya'ya gönderdim. Biz Isparta’ya hizmet yaparken hiç bir zaman parti ayırımı yapmadık, yakınlarımızı gözetmedik. Biz Hükümet Caddesi'ni açarken amacımız İstasyon Caddesi'nin Hastaneye kadar devam etmesi idi ama olmadı.
 
EN BÜYÜK HEDEFİMİZ   ÜNİVERSİTE İDİ
 
İlkokul ve ortaokulu Isparta’da okudum, lise olmadığı için liseyi İzmir'de bitirdim. Sonradan Isparta’da gerek düz liseler, gerekse meslek liseleri açıldı. Ispartalı gençler yüksek tahsil için başta Ankara ve İstanbul olmak üzere başka şehirlere gidiyorlardı. Gençlerimizi düşünerek Isparta’da bir üniversite açılması için çalışma başlattık. Bu amaçla İstanbul Teknik Üniversitesinden öğretim üyeleri getirdik, onların önerilerini aldık. Daha sonra Prof. Dr. İhsan Doğramacı'yı davet ettik. Isparta’da üniversiteyi nasıl kurarız diye kendisinin görüş ve önerilerini aldık. Bu çalışmalarımız üniversite açılmasına yetmedi ama Akdeniz Üniversitesine bağlı Mühendislik ve Mimarlık Akademisini açtık. Bu okul daha sonra Süleyman Demirel Üniversitesinin kuruluşuyla birlikte Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi oldu. SDÜ’ nün açılması gerçekten Isparta
 
SANAYİYE İLGİ BULAMADIK
 
Üniversite ile sanayinin iç içe olduğunu düşünerek Isparta’da Sanayi Bölgesi'nin çalışmalarını başlattık. Bu konuda toplantılar yaptık. Ne yazık ki Ispartalı iş adamları birlikte olma konusunda tereddüt gösterdi. Daha doğrusu birlikte olmaktan, beraber olmaktan kaçtılar.
 
Buna bir de örnek vermek istiyorum. . Bir soğuk hava deposu yapalım istedik. Tarımla uğraşanların ileri gelenleriyle toplanlı yaptık. Çiftliği olan Osman Kınık depo konusunda yardımcı olmaya söz verdi. Bir ay sonra kendisiyle görüştüm ve soğuk hava deposu konusunda desteğini sorduğum zaman 'Ben bu işte yokum, bizden ne köy olur ne de kasaba' dedi. Ama biz azmimizi yitirmedik ve belediye olarak birinci soğuk hava deposunu yaptık. Yaptığımız soğuk hava deposunda hem meyve, hem de peynir gibi gıda maddeleri muhafaza ediliyor.
 
DAR GELİRLİ AİLELERİ KONUT SAHİBİ YAPTIK
 
İmar ve İskân Bakanlığı ile kurduğumuz yakın temas sonunda Isparta’da 3 toplu konut alanı belirledik ve imar planında da gerekli değişiklikler yaptık. Davraz Mahallesi, Gülistan Mahallesi ve sanayinin arka tarafını toplu konuta açtık. Buralarda yoksul ve dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmalarını istedik ve kooperatifler.
 
HALI SARAYI PROJESİ
 
Belediye Binası ve Halı Sarayı, büyüyen Isparta için kaçınılmaz olmuştu. Şehrin en mutena yerine bu projeyi gerçekleştirdik. Projemde başka şeyler de vardı. Belediyenin altında büyük bir boslu] vardır, bir delik vardır. Niye o delik bırakıldı diye Allah'ın kulu kimse sormadı Isparta bir kış şehridir. Halı Sarayını yaparken söz konusu boşluğun altında kapalı otopark, üstünde de gençlerin voleybol oynayacağı, basketbol oynayacak bir düzenleme hedefliyorduk. Oraya bir hareketlilik getirelim istedik. Ancak, inşaa yapan şirket projenin dışına çıkmadı. İnşa; tamamlandıktan sonra bunu biz yapalım dedik ama zamanımız yetmedi.
 
KUNDURACILIĞI KONYA'YA KAPTIRDIK
 
Eskiden kunduracılığın merkezi Isparta idi. Isparta’da bütün Türkiye'ye kundura satan bir şehirdi. Esnaf kunduralarını yapa ve tüccara verdi, tüccarda sandıklayarak Türkiye'nin her tarafına gönderirdi. Bunun için kunduracılığı daha da geliştirmek için hedef belirledik. Kunduracılığı geliştirmek için de teknolojiyi geliştirmek lazımdı. BU amaçla Kunduracılar Sitesini yaptık. Ama teknolojiyi getiremedik ve neticeye gidemedik. Eğer neticeye gidebilmiş olsaydık Türkiye'de ve Avrupa'da 1 numaralı ayakkabı üreten şehir olurduk. Biz olamadık ama bunu Konya başardı. Halbuki eskiden Konya'ya d kunduraları biz verirdik.
 
TERZİLERİ DE BİRLEŞTİREMEDİK
 
Daha sonra terzilerle bir toplantı yaptı. 
 
BİRBİRİMİZE GÜVENMİYORUZ
 
Biz birbirimize güvenmiyoruz. Beraber çalışma olgusu yok. Beraber çalışma düşüncesi olmayınca gelişme de olmuyor. Biz bu hizmetleri yaparken Valilik ile Ticaret ve Sanayi Odamızla el ele verdik. İşbirliği içinde olduk. Her vesileyle Ankara'ya gittik ve ilgili bakanlıklar nezdinde yakın ilişkiler kurarak Isparta’ya hizmetleler getirmeye çalıştık. Organize Sanayi Bölgesi için yer belirledik. Ama birlik olamadığımız için bunu gerçekleştiremedik. Bizde şimdi organize Sanayi Bölgesi var. Ne yazık ki Organize Sanayi Bölgemizi dolduramadık. Bakın komşu illerimize. İkinci ve üçüncü organze sanayi bölgeleri kurarak ekonomilerini güçlendirdiler. Isparta Organize Sanayi Bölgesinde yatırım yapmak için gelenlere kucağını açacak ve onları bağrına basacak kimse yok.
 
SAVUNMA SANAYİİNİ HEDEFLEMİŞTİ
 
Ben Savunma Sanayini Isparta’ya getirmek istedim. 10 bin kişiye iş sağlayacaktı. Ticaret Odasında toplantı yaptık ve Savunma Sanayinin gelmesi için görüş birliğine vardık. Ama iş ciddiye binince herkes toz oldu ve bu büyük yatırım gerçekleşmedi. Halbuki Savunma Sanayimizi kurabilseydik 10 veya 12 bin gencimiz burada çalışacak Isparta daha da zenginleşecekti.
 
DENİZLİ BİZİ ÖRNEK ALIRDI
 
60'h yılların sonlarında ve 70'li yıllarda Denizlililer Isparta’ya gelir halı ipliği konusunda ve halı dokumada bizden bilgi alırlardı. Ama onlar bizden aldıklarını çok iyi değerlendirdiler. Bir araya gelerek iplik fabrikaları, hazır giyim fabrikaları kurdular. Bunları organize sanayiye taşıdılar. Yeni organize Sanayi bölgelerine yayıldılar. Biz birbirimize güvenemediğimiz için el ele veremedik ve sanayileşemedik. Bunun sonucu olarak da çok şey kaçırdık.
 
VALİLİK, BELEDİYE VE ÜNİVERSİTE EL ELE OLMALI
 
Isparta’da çok önemli bir üniversite var. Üniversite ile bütünleşerek Isparta’da sanayiyi geliştirmek gerekir. Bunun içinde Valiliğin, Belediye'nin ve Üniversitenin el ele çalışması lazım. Bu gerçekleşmediği sürece Isparta’da sanayinin gelişmesi mümkün değil. Eğer bu sağlanamazsa biri yapar, diğeri bozar. Hal böyle olunca hiçbir şey yapamazsın." ve birleştirmek isterdik. Konfeksiyon atölyeleri kuralım, seri imalata geçelim, hatta herkesin çalışacağı bir site oluşturalım diye çaba harcadık. Ama terziler de birleşmekten çekindiler. Halbuki birlik olsalardı şimdi Isparta konfeksiyonda çok iyi bir yerde olurdu.
 
TUHAFİYECİLER SİTESÎ'Nİ YAPTI
 
Bu amaçla Tuhafiyeciler Sitesini yaptık. Esnafımıza canlılık getirmesi için yaptık bu siteyi. Hatta sitenin çok daha iyi durumlara gelmesi için bodrum katlan MERKO'ya tahsis edelim ve sitedeki canlılığı artıralım istedik. Ne yazık ki zamanımız buna yetmedi.
 
ÇARŞAMBA PAZARINI NE HALE GETİRDİLER
 
Isparta’nın sembolü olan Çarşamba Pazarı'nı ne hale getirdiler. Halbuki benin orası için çok güzel bir projem vardı. Zemin katın altında kapalı otopark yapacaktım. Zeminde ise üretici için, esnaf için düzenlemeler yapacaktım. Geri kalan kısmında ise modern bir pazar yeri oluşturacaktım. Alanın tamamının üstünü kapatacaktım. Böylece hem esnaf rahatlayacak, hem de vatandaş kış ve yaz iyi bir ortamda başta sebze ve meyve olmak üzere her türlü ihtiyaçlarını buradan karşılayacaklardı. Ama buna da zamanımız yetmedi. Eğer zamanımız yetseydi Çarşamba Pazarı eski ününü koruyacak, buradaki istenmeyen ortam olmayacaktı..
 
HİZMETLERİN GELMESİNDE EKİBİMİN ROLÜ ÇOK BÜYÜK
 
Bu hizmetleri yaparken son derece güvenilir ve işini en iyi şekilde yürüten bir ekibim vardı. Ben Isparta’ya geldiğim zaman Isparta’da mimar yoktu. İmar Müdürü olarak Kemal Sözüdoğru'yu getirdik. Atilla Üçtop ve Müslüm Sevgi gibi daire müdürlerim vardı. Kemal Sözüdoğru'nun yetiştirdiği elemanlar vardı. Ayrıca uyumlu olan bir Belediye Meclisimiz vardı. Görevde kaldığım 1968-1978 yılları arasında bu hizmetleri yapmaktan son derece mutluyum. Yapılan her eserde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
 
İSTEK VE TAVSİYELERİM
 
Bundan önceki Belediye Başkanlarından bir istekte bulunmuştum. Devlet Hastanesi yanındaki depodan Eski Emniyet Müdürlüğü'ne kadar aspes boruyla su getirmiştik. O zaman imkan
vardı o boruyla getirdik. Bundan önceki belediye başkanlarımızdan bu borunun değiştirilmesini istedim, ama bu isteğim yerine gelmedi. Şimdiki başkandan da aynı borunun değiştirilmesini istiyorum.
 
Isparta’da fazla arazi yok, Ankara, Konya gibi arazi yok. Onun içindir ki sanayiciyi getirsinler. Hangi sanayi isterlerse onu getirsinler. Biliyorsunuz Isparta’da kundura vardı, kundura gitti halı geldi. Halıyı kendi elimizle tükettik. Sonra tümen geldi, zamanla tümeni de kuşa çevirdiler. Şimdi üniversite var. Üniversitenin devam edebilmesi için de sanayiye ihtiyaç var.
 
Atabey'de AYES Çelik Hasır Fabrikası vardı. Bu fabrikaya 4-5 arkadaş bir araya gelerek kurduk. Nedense Ispartalılar bu fabrikaya sahip çıkmadılar. Bu arkadaşlar İstanbul'a taşındılar. Şimdi hem İstanbul'da hem de İzmir'de fabrikaları var, ellerinde paralan var, şimdi yeni kuruluşlar için uğraşıyorlar. Eğer Savunma Sanayini kurabilmiş olsaydık Isparta’da büyük hareketlilik olacaktı.