Kanal32 Televizyonunda İsmail Altunbaş’ın moderatörlüğünde canlı olarak yayınlanan programı Ispartalılar dikkatle izlediler.
Merak edilen sorulara cevaplar arandı. İlk 100 günde neler yapıldı?
Şükrü Başkan “polemiğe” girmeden hepsine tek tek cevap verdi.

Elbette ki ilk 100 günde önemli işlere imza atıldı. 
ITKM, sosyal konut, yeni otogar inşaatı, güreş alanı, kolçelik kavşağı projesi, şehir hastanesi üstgeçit ihalesi, mezarlık ve cenaze işlemleri gibi birçok işler yapıldı.
Bence ilk 100 günün en önemli kazanımı vatandaşla belediyenin yeniden hasretle, muhabbetle kucaklaşması, kavuşması olmuştur. 
Taraflı, tarafsız on binlerce insan akın akın belediyeye koştu. Başkanımız Sayın Şükrü Başdeğirmen sayesinde birlik ve beraberlik sağlandı. Bu çok önemliydi.
Birlik ve beraberlik sadece belediye ile vatandaş arasında olmadı. Belediye meclisinde oldu, encümende oldu, komisyonlarda oldu. Belediye ile kurumlar arasında oldu 
Programda başkanın heyecanı gözlerden kaçmadı. Zaten kendisi de söyledi. 100 gün sonra büyük sorumluluklar alarak halkın karşısına çıkmanın heyecan verici olduğunu söyledi.

Yeni başlangıçlar her zaman heyecan getirir. Zaten heyecansız olmaz. Eski “monotonluğun” değişmesinin bir işaretidir bu.
En çok merak edilen sorulardan birisi de belediyenin kasası oldu. 
Borçlu muyuz?
Alacaklı mıyız?   
Ne kadar paramız var?
Söylendiği gibi Türkiye’nin en zengin belediyesi miyiz? 
Şükrü Başkan net cevap verdi;
 Söylendiği gibi kasada 630 milyon lira yoktu,
 Sadece 600 bin lira vardı…
Sanırım burada eski yönetim tarafından “milyon” ile “bin” karıştırılmış. 
Her şeyin karıştırıldığı gibi…
Borcu belli olmayan bir belediye, tam olarak kestirmek mümkün değil. Tek bilinen borç esnafa, piyasaya olan 35 milyon liralık borç. 
Birde bilinmeyen borçlar var. Çünkü her gün mahkeme kararıyla sonuçlanmış ve kesinleşmiş borçların bildirimi geliyor. Sadece son hafta içerisinde gelen 4 mahkeme kararının kesinleşmiş borcu 53 milyon lira. Daha 70’e yakın dosya mahkemede bekliyor. Mahkeme sonuçları geldikçe zamanında ödenmeyen borçların hepsi “cezalı” olarak ödenecek.
Başarılı insan yalan söylemeye ihtiyaç duymayandır. 
Fabrikaların 3 vardiya çalıştığı, mal yetiştiremediği, para bastığı söyleniyordu. Onların da öyle olmadığı ortaya çıktı. Hesapları “hacizli” çıktı.
Hatta son altı aydır bir metre taş kesmeyen fabrikada işçilerin “mesaiye” kalarak fazla maaş aldıkları belirlendi.
“Burası mısır tut kulağında ısır” misali, herkes bir kulağından tutmuş ve ısırmış.
Bilmedim gitti;  
Isıranda mı kabahat, yoksa ısıttıranda mı…
Takipsizlik, denetimsizlik, vurdum duymazlık…
Efendim, sorunları yok saymakla, görmezden gelmekle çözülmüş olmuyorlar maalesef…  
 Sevgili dostlar, elbette ki hepimiz daha iyi bir şehirde yaşamayı hak ediyoruz. 
Kaynaklar sınırlı, ancak ihtiyaçlar fazla…
Ne yapmak lazım;
Camiye lazım olan mescide haramdır misali,
Tasarruf yapmak lazım…
Başkan Beyde “tasarrufu” işaret etmiştir zaten.
Sorunları gören, çözüm yollarını bilen Belediye Başkanımız Sayın Şükrü Başdeğirmen program boyunca birkaç kez tekrarladı;
“Isparta halkı hiç de karamsarlığa kapılmasın, Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden geleceğiz ve verdiğimiz sözleri bir-bir yerine getireceğiz” diye birkaç defa tekrarladı. 
Moralleri yüksek tuttu,
Kendine güveni tamdı…
Bizde kendisinin “merhametine” ve “adaletine” güveniyoruz.
Sayın başkanım dediğiniz gibi,
Geçmişle devlet ilgilensin, gelecekle siz…
Allah kolaylık versin…